2. ULUSLARARASI GÜVENİLİR GIDA ZİRVESİ -TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI EKER: 'TÜRKİ
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Türkiye'nin, AB standartları ile gıda sektörünü yeniden yapılandırdığını söyledi.
E
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-07 22:00:00
Ekonomize dergisi tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Güvenilir Gıda Zirvesi'nin ödül töreninde konuşan Eker, 'gıda faslı'nın geçen yıl AB ile müzakere sürecine açıldığını hatırlatarak, bunun gıda mevzuatı oluşturmada Türkiye'nin AB kriterlerini yakaladığı anlamına geldiğini belirtti.
Şehirleşmeyle birlikte piyasa için gıda üretiminin yoğunlaştığına, bunun da beraberinde önemli riskleri getirdiğine işaret eden Bakan Eker, insan sağlığının korunması açısından gıda denetiminin önemini vurgularken, geçen yıl bakanlık olarak 376 bin gıda denetimi yaptıklarını bildirdi.
İki yıl önce uygulamaya konulan AlO 174 gıda hattının dünyada bir ilk olduğunu, uzmanların 24 saat hizmet verdiğini anlatan Eker, vatandaşların bu hatta sadece gıda ve ürün ile ilgili değil, restoranlarda yedikleri yemeklerle ilgili şikayetlerini de iletebileceklerini söyledi. ALO GIDA hattına şimdiye kadar 59 binden fazla şikayet geldiğini, bunlardan yüzde 4'ünün gıda zehirlenmeleriyle ilgili olduğunu, şikayetler konusunda 17 bin 787 cezai işlem uygulandığını belirten Eker, şikayetlere ilişkin yapılan işlemleri kendisinin cep telefonundan bile takip ettiğini açıklarken, 'Bu şikayetlerin daha çok nereden ve hangi ürünlerden geldiğine bakarak riskli alanlar ve riskli ürün gruplarını belirliyoruz. Denetimlerimizi buralarda yoğunlaştırıyoruz' dedi.
Geçen yıl çıkarılan gıda kanununun, 'çiftlikten tabağa bir zincir olarak gıda güvenliğini sağlama anlayışı' ile hazırlandığını belirten Bakan Eker, tarımsal ilaçların reçeteyle satılması, uçakla zirai mücadelenin yasaklanması, seralarda metilbromür kullanımının yasaklanmasının gıda güvenliğinin sağlanması açısından getirdikleri önemli uygulamalar olduğuna, zirai ilaç kullanımının azaldığına dikkati çekti.
Verilen destekler, uygulanan doğru politikalarla Türkiye'nin Avrupa'nın en büyük tarımsal hasılasına sahip ülkesi durumuna geldiğini ifade eden Bakan Eker, Türkiye'nin gıda da önemli potansiyelinin bulunduğunu, gıda sektöründe 150-200 yıllık markalarının olduğunu söyledi.
-'ÇİĞ KÖFTEYE BULYON KATIYORLAR, BULGURU SUDA KAYNATIYORLAR'-
Konuşmadan sonra, gıda sektöründe faaliyet gösteren 30 civarında firmaya, güvenilir marka ödülü verildi.
Tatlıses Gıda Sanayi'nin Yönetim Kurulu Başkanı, ses sanatçısı İbrahim Tatlıses'e de 'yılın girişimcisi' ödülünü, Bakan Mehdi Eker sundu.
Tatlıses markası ile çiğ köfte üreten İbrahim Tatlıses, ödülü alırken yaptığı konuşmada, Bakan'ın gıda güvenilirliğiyle ilgili anlattıklarından çok etkilendiğini belirterek, şöyle devam etti:
'Ben önceden kebapların yanında çiğ köfte yapıyordum. Sokakta giderken, durup bir yerde çiğ köfte alınca ağzıma yapışıyordu. Neden yapıştığını anlamazdım. Bizim Urfa'da çiğ köfteye su katınca ayıplarlar. Şimdi gördüm ki, bulguru suda kaynatıyorlar, içine baharat katıp çiğ köfte diye bize satıyorlar. Bir de içine bulyon katıyorlar. Biz dükkanı açınca birçok kişi bulyon satmak için aradı. Biz 'olmaz' dedik. Çiğ köfteyi mecburen etsiz üretiyoruz. Et katarsak bir saat sonra bozulur, etsiz yapıyoruz, susuz yapıyoruz. Söz veriyorum, kendim yemediğim hiçbir şeyi size yedirmeyeceğim.'
Çiğ köfte piyasasının önemli boyutlara ulaştığına da işaret eden Tatlıses, 'Çiğ köfte deyip geçmeyin, bunun cirosu 400 milyar lira, eski paraya göre 400 bin lira. Bir sokakta 5-6 tane çiğ köfteci var' dedi.
Toplantı salonuna gelişte Tatlıses Çiğköfte standında çiğ köfte yiyen İbrahim Tatlıses, 'Küçük esnafı harcamak istemiyorum ama adam gidiyor çiğ köfte yiyor, sonra hastaneden çıkamıyor. Eğitim şart, denetim şart' diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara