TAYSAD OLAĞAN GENEL KURULU -DEVLET BAKANI ZAFER ÇAĞLAYAN (1): -'TÜRK SANAYİC
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 'Türk sanayicisi, yılmaz, yorulmaz ve mücadeleci ruhuyla hükümetin verdiği destekle küresel krizi dünyada e
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-04 20:20:00
Bakan Çağlayan, TAYSAD'ın 33. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, otomotiv sektörüne olan inancın sektöre olan güvenin, özellikle sekiz yıllık AK Parti iktidarı döneminde arttığını söyledi.
Türkiye'nin siyasi istikrarın arkasından ekonomik istikrarı da yakaladığını ve artık gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir ülke olduğunu ifade eden Çağlayan, bunun nimetlerini hep birlikte gördüklerini kaydetti.
8 yıl önce kişi başına düşen milli gelirin 2 bin 500 dolar olduğu, bugün ise 10 bin dolarlar seviyesine geldiğini anlatan Çağlayan, 'Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünde kişi başına milli gelirimizin 25 bin dolar seviyesine çıkarılması, ihracatın bugünkü seviyesinden 500 milyar dolar seviyesine çıkarılması sadece otomotiv sektörünün 500 milyar dolar içinde 75 milyar dolarlık ihracatı kendisine hedef koyması, Türkiye ekonomisinin gelişmesine ve bu gelişmenin tamamlanmasına bağlıdır' diye konuştu.
Otomotiv sektörünün gelişmesinin siyasi ve ekonomik istikrara bağlı olduğunu vurgulayan Bakan Çağlayan, şöyle devam etti:
'Siyasi istikrar Türkiye'de devam ediyor ve edecek. Beraberinde özel sektör kamu diyaloğunun en iyi şekilde geliştiği bir ortamdan geçiyoruz. Özel sektör kamu diyaloğunun en fazla, en geniş olduğu bir ortamda Türkiye, özel sektör marifetiyle büyüyen, ihracat odaklı bir büyüme stratejisini kendisine tespit eden bir ülke olarak bu büyümeyi elde etmiştir. Bunun meyveleri alınmıştır. Artık bunun sürdürülebilir bir şekilde bir taraftan sanayi stratejisi bir taraftan ihracat odaklı üretim stratejisiyle birlikte uygun vadeli ortak programlarla bunların tespit edilmesidir.'
Sanayiciyken her fırsatta Türkiye'nin bir sanayi envanteri, sanayi stratejisi olması gerektiğini ifade ettiğini söyleyen Çağlayan, bunun bulunmayışının Türkiye'de ciddi bir eksiklik olduğunu, teşviğe yön verecek bir radar mekanizmasının, bir pusula olmamasının şikayetini her fırsatta belirttiğini anlattı.
Zafer Çağlayan, 'Şükürler olsun Sanayi Bakanı olduktan sonra cumhuriyet tarihinde övünç, gurur ve şerefle bahsedeceğim, gerek sanayi stratejisi, gerek sanayi envanteri yapma işini Sanayi ve Ticaret Bakanlığım döneminde Allah bize nasip etti' dedi.
O güne kadar 'Sanayi envanteri' olarak adlandırılan bu sistemi girişimci bilgi sistemi olarak değerlendirdiklerini belirten Çağlayan, 'Gördük ki Türkiye sadece 300 bin sanayi işletmesinden müteşekkil değil. 2 milyon 10 bin 377 hizmet, sanayi ve ticaret sektöründen müteşebbisin bir arada olduğu bir yapıya ulaştı' diye konuştu.
Geçmişte, işçi sayısı, sektörel işçi sayısı, işçi dağılımı, Ar-Ge harcamalarının sektörel bazda değerlendirilmesi imkanına sahip olmadıklarını söyleyen Çağlayan, şöyle konuştu:
'Enerji kullanımını dahi sektörel bazda değerlendirecek kapasitede değildik. O tarihte yapılan çalışmalarla Sayın Başbakanın desteğiyle 2008 yılında 30 Ekim tarihli resmi gazetede 'girişimci bilgi sistemi' adı altında bu sistemin Türkiye'nin resmi gazetesiyle resmi bir fonksiyonu ve görevi olduğunu ve bunun koordinasyonunda son derece doğal olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nezdinde yapılmasının ve Türkiye'de teşvik politikalarının mutlaka Sanayi ve Ticaret Bakanlığının verileri esas alınarak yapılması gerektiği orada tespit edildi.'
Bakan Çağlayan, 27 sektörde 22'si sanayi, 5'i hizmet olmak üzere strateji belgeleri hazırladıklarını, sektörlerin rekabet gücü analizlerinin ve stratejilerin sivil toplumla beraber yapıldığı bir ortamda bakanlık görevine geldiğini anlattı.
Tüm ilgili müsteşarlıkların üye olarak katıldığı, Merkez Bankasının bağımsız kurullarının içinde olduğu, TOBB, Türkiye İhracatçılar Meclisi ile beraber ihracat odaklı bir üretim stratejisi eylemi ortaya koyduklarını ifade eden Çağlayan, '4 toplantı yaptık, otomotiv sektörünü öncelikli sektör olarak ele aldık. Ardından demir çelik sektörü, makine sektörü ve tekstil olmak üzere pek çok sektörde çalışmalar yaptık' dedi.
Zafer Çağlayan, bunların temel nedeninin sanayi stratejisiyle ortaya çıkan durumu bir ihracat stratejisiyle birleştirilmesi, birlikte ele alınması ve bu çerçevede sektörün öncelikli sektörler arasında yer alarak gerekli devlet desteklerinin nasıl, ne zaman ve ne şekilde verileceğinin tespit edilmesini sağlamak olduğunu vurguladı.
-TÜRK SANAYİCİSİ-
'Bugün Türkiye ana sanayisiyle yan sanayisiyle tüm kuruluşlarıyla beraber artık kendisi ciddi manada her türlü üretimi yapabilecek güce zekaya ve kabiliyete gelmiştir' diyen Çağlayan, 'Bununla ilgili arkasında yerli malı bir otomobil isteyen böylesi bir önemli hedef koyan ve Türk sanayisi ile sektörüne güvenerek bunu dile getiren bir hükümet ve başbakanı var. Bununla ilgili de gerek yatırım teşvik sistemi gerek ARGE teşvik sistemi sırf size bu destekleri sağlamak noktasında önemli gelişmeler kaydediliyor' şeklinde konuştu.
Bakan Çağlayan, 2009 krizinde sektörün son derece önemli dönemeçten geçtiğini vurgulayarak 'Hükümetimiz o zaman birçok kuruluşun yapmış olduğu haksız eleştiriye rağmen otomotiv sektörünü başta olmak üzere mobilya beyaz eşya sektöründe vermiş olduğu yaklaşık 55 milyar liralık gerek ÖTV gerek Kısa Çalışma Desteği ödeneğiyle sektördeki istihdamı da önemseyerek bu krizi teğet geçmesini sağladı' dedi.
Türk sanayicisinin, yılmadığını, yorulmadığını ve mücadeleci olduğunu anlatan Çağlayan, 'Türk sanayicisi, yılmaz, yorulmaz ve mücadeleci ruhuyla hükümetin verdiği destekle küresel krizi dünyada en hafif atlatan ve ardından ihracatta ve büyümede pozitif rakama geçen bir ülke oldu' dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara