KKTC DIŞİŞLERİ BAKANI ÖZGÜRGÜN, DİPLOMASİ MUHABİRLERİ İLE BULUŞTU (2) -ÖZGÜRGÜN
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, yaptırdıkları bir araştırmaya göre, KKTC'de Türkiye'ye bakışta 5 sene öncesine göre olumlu yönde d
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-04 18:37:00
Özgürgün, Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD) üyeleri ile Ankara Rixos Otel'de bir araya gelerek soruları yanıtladı.
KKTC'deki mitinglerde açılan pankartlar sonrası yaşanan gerilimin Rum tarafına etkilerinin sorulması üzerine, Özgürgün, asıl üzücü olan tarafın da bu konu olduğunu ifade etti. Bunu, ağır söylemlerle kullanan Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ve diğer yetkililere Dışişleri Bakanlığı olarak gereken cevabı verdiklerini anlatan Özgürgün, 2 Marttaki mitingde kendilerine birçok bilgi geldiğini belirtti.
Kıbrıs Türk halkının sağduyu ile davrandığı son mitingin çok olgun geçtiğini ifade eden Özgürgün, "Güvenik kuvvetleri de görevlerini yaptı ama bunun kullanılması ve etkileri Rum tarafında tamamen kendi istedikleri politika doğrultusunda oldu" dedi.
Mitinglerde pankart açanlara ilişkin bir soruşturma açılıp açılmadığının sorulması üzerine, bu konuda anayasa ve yasalarının çok özgürlükçü ve açık olduğunu, 2004'te Annan planı döneminde yine pankartlarla ilgili dava açıldığını, mahkemelerin bu konuda karar almayacağını belirten Özgürgün, sağduyu ve etkili güvenlik tedbirleri ile bunların aşılması gerektiğini kaydetti. Özgürgün, buna karşı mitingle cevap verilebileceğini söyledi.
Özgürgün, "KKTC'de bir araştırma yaptıklarını, araştırma sonucuna göre Türkiye'ye bakışta 5 sene öncesine göre olumlu yönde değişimler olduğunu" belirtti.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un "Kıbrıs'ta müzakerenin ucunun açık olamayacağını, görüşmelerin ilanihaye süremeyeceğini" belirten son raporunu da değerlendiren Özgürgün, Genel Sekreterin bunu Hristofyas'ın önünde de söylediğini ifade ederek, Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün hem Türkiye hem KKTC için engel oluşturduğunu anlattı.
"Ban Ki-mun'un raporu çok önemli bir rapordur" diye konuşan Özgürgün, hem Türkiye hem KKTC açısından çok önemli bu konuyu vurgulamanın önemli olduğunu dile getirdi. Özgürgün, Ban'ın raporunun BM Güvenlik Konseyine sunulduğuna dikkati çekerek "Ama ümitli değilim, Rusya BM Güvenlik Konseyinde olduğu sürece" diye konuştu.
-PAPANDREU'NUN SÖZLERİ MANİDAR-
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Yunanistan ziyaretinden önce bir değerlendirme yapıp yapmayacaklarının sorulması üzerine, Davutoğlu ile her zaman bir araya geldiklerini kaydeden Özgürgün, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun Erzurum'da Türkiye'nin Kıbrıs'ta işgalci güç olduğuna yönelik sözlerine gereken yanıtın verilip verilmediğini sorulması üzerine de "Papandreu'nun bu şekilde konuşması çok düşündürücü ve üzücü" dedi.
Yunanistan'ın hiç işin içinde görünmediğini ancak Rum tarafının Yunanistan'ın izni olmadan adım atmadığını da bildiklerini ifade eden Özgürgün, "Yunan başbakanının böyle sözler söylemesi, cevap vermekten çok, onu söyleyecek gücü bulması, durumun ne kadar vahim ve önemli olduğunu gösteriyor" şeklinde konuştu.
Türk kültüründe misafire kötü davranmak olmadığını ancak misafirin de saygısızlık yaptığını dile getiren Papandreu, "Biz onların şımarıklıklarına veriyoruz. Birşeyi söylerken çok ciddi şekilde düşünmek lazım. Başbakan Erdoğan buna nezaket sınırları içinde cevabını vermiştir ama Yunan Başbakanının sözleri çok manidar" diye konuştu.
-"EKONOMİK PROGRAMDA KARARLIYIZ"
Özgürgün, KKTC'de belli grupların tepki gösterdiği ekonomik programın aynı şekilde devam edip etmeyeceğine yönelik bir soru üzerine de Türkiye ile yapılan protokollerin 2005'te imzalandığına dikkati çekerek altında iki ülke hükümetlerinin imzasının bulunduğu bu protokolleri KKTC'de uygulayamayacağını söyleyip istifa eden bir hükümetin de olduğunu anımsattı.
"Bu Türkiye'den dayatılan bir şey değil, bazı tedbirleri bizim almamız lazım. Ama ne yapılabilir bunlar zamana yayılabilir" diye konuşan Özgürgün, bir anda 32 bin kişiyi etkileyen bir tedbir alındığında tepkinin büyük olduğuna işaret etti.
Söz konusu 13. maaş ifadesinin de İngiliz haftalık sisteminden çıktığını, 52 hafta şeklinde haftalık ücret ödendiğinde bunun 13 aya denk geldiğini anlatan Özgürgün, "Bu 1930'larda başlamış. Biz bunu kaldırdık dediğimiz de ortalık ayağa kalkıyor. Belli bir temeli var bunun. Hiçbir şey temelsiz olarak ortama çıkmamış" dedi.
Hükümetinin ekonomik reformları yapmaya kararlı olduğunu vurgulayan Özgürgün, Ulusal Birlik Partisi hükümetinin yıpranmayı göze aldığını ifade etti. Özgürgün "Önemli olan sürdürülebilir bir yapı ve toplumsal refahı sağlayalım" dedi.
Bu yıl maaş ve ücretleri de dondurduklarını, artış vermeyeceklerini belirten Özgürgün, "Bunları yapmazsak önümüzdeki 15-20 yılı ciddi şekilde sıkıntıya sokacak" dedi. Özgürgün, bu reformları insanları üzmek için yapmadıklarını, bir neşter vurulmazsa sürdürülebilir bir yapı olmaktan çıkacağını dile getirdi.
"Bunun siyasi faturası olacağını düşünüyor musunuz?" şeklinde soru üzerine Ulusal Birlik Partisi'nin oyunun hiçbir seçimde yüzde 30'un altına düşmediğini belirten Özgürgün, "Yine yıpranırız, belki 25'e düşeriz ama yine bunu da biz yaparız, başka parti değil" diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara