Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Erbakan'ın başbakanlığına 'medya engellemesi' yapılmış

Çok yoğun geçen siyasi yaşamını son nefesine kadar sürdüren merhum Necmettin Erbakan'ın seçimleri birinci parti olarak bitirmesine rağmen RP'nin iktidara gelmemesi için 'medya darbesi' gerçekleştirilmek istendiği belirtildi. Halen başbakanlık muhabir

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-01 08:51:24

Erbakan'ın başbakanlığına 'medya engellemesi' yapılmış
Çok yoğun geçen siyasi yaşamını son nefesine kadar sürdüren merhum Necmettin Erbakan'ın seçimleri birinci parti olarak bitirmesine rağmen RP'nin iktidara gelmemesi için 'medya darbesi' gerçekleştirilmek istendiği belirtildi. Halen başbakanlık muhabiri olarak görev yapan ve Erbakan'ın başbakanlığı döneminde de bu görevi yapan Erhan Seven'in başbakanlarla hatıralarını derlediği '0002 Plakalı Günler- Başbakanlık Muhabirinin Kaleminden' adlı kitapta bu konuda ilginç tespitler olduğu dikkat çekiyor. Seven, Nesil Yayınları'ndan çıkan kitapta 24 Aralık 1995 seçimlerinin gece yarısı 02.00'da Erbakan Hoca'nın 'bir kısım medya' diye tabir ettiği Hürriyet, Milliyet ve Sabah gazetelerinin Ankara'daki üst düzey yönetici ve yazarlarının Mesut Yılmaz'ın evindeki pek bilinmeyen ve ortaya çıkmayan gece yarısı toplantısına vurgu yapıyor. Seven'in kitabında anlattığı olay şöyle: Seçimleri RP birinci bitirmiş, hükümet kurma görevinin de Necmettin Erbakan'a verilmesi bekleniyordu. Ancak 24 Aralık gece yarısı saat 02.00'da Mesut Yılmaz'ın evinde Hürriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Sedat Ergin, Milliyet Gazetesi Ankara temsilcisi Fikret Bila, Sabah Gazetesi Yazarı Yavuz Donat bir araya gelmişti. O gecenin hikayesi ve Necmettin Erbakan'ın önünün kesilmesiyle ilgili olarak yapılan 'medya darbesi' 0002 plakalı günler adlı kitapta şu şekilde yer almıştı. "Seçim gecesi heyecanı Ankara'yı sarmıştı. Özellikle Refah Partisi'nin genel merkezinde büyük bir coşku varken, aynı gece 02.00'da Mesut Yılmaz'ın evinde hareketlenmeler oldu. Ben de Yılmaz'ın evinin önünde bekleyen birkaç gazeteciden biriydim. Yılmaz'ın evinin gece yarısı 02.00'daki konukları dönemin Hürriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Sedat Ergin, Milliyet Gazetesi Ankara temsilcisi Fikret Bila ve Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat'tı. Ankara'nın önde gelen üç gazetecisi Yılmaz'ın Nenehatun'daki evinin çalışma ofisine geçtiler. Bir süre içerde kaldılar, birlikte çalıştılar ve nasıl bir karar aldıkları ertesi günkü bu üç gazetenin manşetinde ortaya çıktı. Bu üç gazete hemen hemen aynı cümlelerle 'Vatandaş Anayol dedi' başlığıyla çıktı. Birinci parti olan Refah Partisi adeta yok sayılarak merkez sağın iki önemli partisi ANAP ile DYP'nin birlikte koalisyon hükümeti kurması yönünde seçim gecesi 'siyasi mühendislik hareketi' yapılmıştı. Ergin, Bila ve Donat'ın Yılmaz ile baş başa vererek attıkları manşet aslında bir anlamda 1996 yılına da ışık tutacaktı. Nitekim, hükümet kurma görevi Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından Erbakan'a verilse de hükümet kurmak için diğer partiler Refah Partisi'ne yanaşmadı. Daha sonra Anavatan Partisi ile Doğruyol Partisi arasında Anayol hükümeti kuruldu. Ancak tabiri caizse, halkın nazarında pek tutmayan, birinci partinin olmadığı, mecliste bulunan DSP ve CHP gibi iki sol partinin de bulunmadığı, merkez sağ parti olmasına rağmen birbirlerinden hiç de hazetmeyen iki partinin 'zoraki buluşması'da kısa sürdü. ERDOĞAN'IN ABDEST ALMA FOTOĞRAFI Kitapta son 15 yılda başbakan olarak görev yapan Ecevit, Yılmaz, Gül ve Erdoğan ile ilgili hatıralarda bulunurken merhum Erbakan ile ilgili hatıralar daha çok ilgi çekiyor. Erbakan Hoca'nın Yozgat'ın Sorgun ilçesinde açık alanda korumalarının yardımıyla abdest alırken çekilen fotoğrafın öyküsü yazar tarafından anlatılırken, Mersin'de Erbakan'ın camiye girerken abdestini bozmak maksadıyla bir kadının el sıkma çabası da dikkat çekiyor. Başbakan olduktan sonra başbakanlığa gelişi, sakallı sivil korumaların geceyarısı da başbakanlık binasında nöbet tutması, Erbakan'ın kendisini sorularıyla sıkıştıran gazeteciye kibarca tehditvari konuşması, dönemin deniz kuvvetleri komutanı Güven Erkaya'nın YAŞ toplantısında rakı içmesi, genelkurmay başkanı İsmail Karadayı'nın da şarap içmesi, Erbakan'a soru sormak için elini öpen gazeteci gibi konular da Erbakan'ın başbakanlığı döneminde çok haber olmayan ancak kitapta yer alan unsurlar olarak dikkat çekiyor.

Haber Ara