Dolar

34,8728

Euro

36,7570

Altın

3.042,79

Bist

10.142,10

DEVLET BAKANI ÇELİK ADANA'DA: (1) -'DOST VE KARDEŞ ÜLKELERDE SON GÜNLERDE MEY

Devlet Bakanı Faruk Çelik, 'Dost ve kardeş ülkelerde son günlerde meydana gelen hadiselerin daha fazla kan dökülmeden bitmesini temenni e

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-26 12:45:00

DEVLET BAKANI ÇELİK ADANA'DA: (1)   -'DOST VE KARDEŞ ÜLKELERDE SON GÜNLERDE MEY
Devlet Bakanı Faruk Çelik, 'Dost ve kardeş ülkelerde son günlerde meydana gelen hadiselerin daha fazla kan dökülmeden bitmesini temenni ediyorum' dedi.
Çelik, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) tarafından Adana'da düzenlenen '1. Ortadoğu Ekonomi Zirvesi'nin açılışındaki konuşmasına, organizasyonun yapılmasını sağlayan sivil toplum yöneticilerini tebrik ederek başladı.
Komşu ülkelerin yönetici ve sanayicilerine de 'hoş geldiniz' diyen Çelik, 'Dost ve kardeş ülkelerde son günlerde meydana gelen hadiselerin daha fazla kan dökülmeden bitmesini temenni ediyorum. Ortadoğu Ekonomi Zirvesi'nin de bu barış sürecine katkı sunmasını temenni ediyorum' dedi. Bakan Çelik, 'Medeniyetlerin beşiği, insanlığın ilk eli bu coğrafyada tarih boyunca bir kıvılcımdan koca bir yangın çıkarken, bir adımdan da tüm insanlık umutlanmıştır. Ülkemizin öncülüğünde son yıllarda artış gösteren bu tür benzer organizasyonları şahsen işte bu adım ve umut kapsamında değerlendirmek istiyorum. Sonuçlarından da, nimetlerinden de tüm bölge insanlarının, tıpkı bu zirvede olduğu gibi maksimum düzeyde faydalanacağı inancındayım' diye konuştu.
Çelik, 100 yıllık bir ayrılık döneminin ardından bu coğrafyada birlikte yaşamış insanlar olarak yeniden bir araya geldiklerini ifade ederek, 'Bir yandan hasret giderirken bir yandan da kalıcı köprüler inşa ediyoruz' dedi.

-ORTADOĞU'DA HUZUR, KARDEŞLİK VE BARIŞ-

Huzur, barış, istikrarın bölgeye hakim olması gerektiğine yürekten inandığını vurgulayan Çelik, şunları söyledi:
'Çünkü, bu bölge ne çektiyse huzursuzluktan, kardeş kanı akıtılmasından, düşmanlıktan, ayrılıktan, paylaşamamaktan, fitne ve fesattan çekti. Bu bölge ne çektiyse ortak medeniyet köklerimizi dışlayarak, birilerinin eksen tercihlerine yönelmesinden çekti. Modern dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu doğal ve kültürel zenginlikler bu bölgede olmasına rağmen uzun yıllar kardeşliği, huzuru ve barışı tesis edemedik. Kolay değil, yıllarca herkes birbirine sırtına döndü, içe kapandı, etrafına duvarlar ördü. Tarihimiz, medeniyetimiz, değer yargılarımız ve kültürel birlikteliğimiz bizi aynı kutbun, iklimin ve aynı coğrafyanın ortak paydası yapsa da bizler kendi limanına çekilmiş yalnız gemiler olmayı tercih ettik.
Oysa uzak coğrafyalarda daha dün birbirlerinin boğazına sarılan ülkeler birlik olup, aralarındaki engelleri kaldırırlarken, bizler bu coğrafyada suni sınırlara mahkum olup, aramızdaki sınırları, mevzileri derinleştirmeye gayret ettik. Biz birimizi anlamak, dertlerimizle dertlenmek, sorunlarımıza hep birlikte çözüm üretmek yerine oryantalist bakış açıları yüzünden, azami müştereklerimizi asgariye indirip, birbirimize yabancılaştık. Dış politikalarınızı coğrafyamıza, tarihimize, medeniyetimize, kültür havzamızdan bağımsız bir şekilde oluşturup, birilerinin dayattığı politika saplantılarına kurban ettik. Elbette tüm bunların bedelini çok acı bir şekilde hep birlikte ödedik.
İnanç değerlerimiz, kültürel farklılığımız bu dönemde tarih dışı bakış açısıyla sunuldu, dışlandı, ötekileştirildi. Ve hatta bu değerlerimiz yani inanç ve kültürel değerlerimiz şiddetle ve terörle özdeşleştirildi. Yıllarca beraber en güzel örneklerini vermiş medeniyetin evlatları olarak maalesef bölgemize ve dünyaya karşı büyük sorumluluklarımız olduğunu bir an olsun aklımıza getirmedik.'

Haber Ara