Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

HSYK'dan Danıştay'a jet yanıt

HSYK, yeni üye atamalarına Anıtkabir'e çıkarak tepki gösteren Danıştay'a yanıt verdi: 'Anlaşılmaz bir şekilde yargının siyasallaştığı açıklamalarının yapılması, bu açıklamayı yapanlar açısından siyasi bir duruşun en açık göstergesidir.'

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-25 20:00:36

HSYK'dan Danıştay'a jet yanıt

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Yargıtay ve Danıştay'a atadığı 211 üyeye yönelik gelen tepkilere bir açıklama ile yanıt verdi.

HSYK Başkan Vekili Ahmet Hamsici imzasıyla yayınlanan açıklama şöyle:

"Danıştay Başkanı Mustafa Birden’in bazı üyelerle Anıtkabir ziyareti sırasında, Kurulumuzu suçlayan ifadeler kullanması sebebiyle aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.

2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 8’inci maddesine göre, Danıştay üyeliğine seçilebilmek için, idari yargı hakim ve savcılarının birinci sınıfa ayrıldıktan sonra en az üç yıl bu görevlerde başarı ile çalışmış olmaları ve birinci sınıfa ayrılma niteliğini kaybetmemeleri gerekmektedir.

HSYK Genel Kurulumuz, bu seçime yönelik yapmış olduğu çalışmalar neticesinde Başkan hariç 21 üyenin tamamının katıldığı 24 Şubat 2011 tarihli toplantısında seçilme şartlarını taşıyan 544 idari yargı hakim ve savcısı arasından 51 kişiyi gizli oylama neticesinde Danıştay üyeliğine seçmiştir.

Bu şekilde seçilen üyeler, Danıştay üyeliği için gerekli olan şartların tamamını taşımaktadır.  Ayrıca, bu üyeler bir başka yerden ya da kurumdan getirilmiş olmayıp idari yargı içerisinde aktif olarak çalışan birinci sınıf hâkim ve savcılardır.

Son görev yaptığı yer ve unvanlara bakıldığında seçilenlerin, 3’ü kıdemli olmak üzere 13’ü Danıştay tetkik hakimi, 2’si Danıştay savcısı, 3’ü Bölge İdare Mahkemesi başkanı, 13’ü İdare ve Vergi Mahkemesi başkanı, 13’ü Bölge İdare, İdare ve Vergi Mahkemesi üyesi, biri idari görevde çalışan Genel Müdür Yardımcısı, 4’ü HSYK Teftiş Kurulunda görev yapan başmüfettiş ve müfettiş, 2’sinin ise Anayasa Mahkemesi raportörü olduğu görülecektir.

Ayrıca, seçilen üyelerin sicil durumları incelendiğinde; tamamının birinci sınıf oldukları, hiçbirinin sicillerinde en küçük bir olumsuzluk bulunmadığı, müfettiş ve başkanlar tarafından düzenlenen değerlendirme formlarının tamamının iyi veya pekiyi olduğu, tümünün mümtazen terfi ettiği,  Danıştay üyeliğine seçilmelerine engel hiçbir hususun bulunmadığı, en gencinin Cumhurbaşkanlığı için seçilme yaşı olan 40 yaşında olduğu, hukuki bilgi, birikim ve çalışmaları itibarıyla Danıştay üyeliğini hak ettikleri görülecektir.

Seçilen üyelerin gerek mesleğe kabullerinde gerekse birinci sınıfa ayrılmalarında mevcut Kurul üyelerimizin bir dahli olmamıştır. Daha önceki kurul üyeleri, bugün haklarında beyanat verilen hakim ve savcıların, bilimsel güç ve yetenekleri ile hizmet ve meslekteki başarılarına göre emsalleri arasında temayüz ettiklerini değerlendirerek birinci sınıfa ayrılmalarına karar vermiştir.

Hal böyle iken, yargının içerisinden ve değişik kademelerinden Danıştay’a yeni seçilen üyelerin bugüne kadarki çalışma ve liyakatleri görmezden gelinerek ve bundan sonraki çalışma ve performansları görülüp değerlendirilmeden, anlaşılmaz bir şekilde yargının siyasallaştığı açıklamalarının yapılması, bu açıklamayı yapanlar açısından siyasi bir duruşun en açık göstergesidir. Ayrıca, bu şekildeki beyanlar hem seçilen üyelere, hem bu üyeleri seçen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinin iradesine saygısızlıktır.

Kanundaki şartları taşıyan, sicil durumları ve terfileri dikkate alındığında liyakatleri ile öne çıkan bu meslektaşlara karşı hangi kriterler ve sebepler esas alınarak böyle bir tavır alındığı mutlaka açıklanmalıdır. Bu ithamlar, somut dayanaktan yoksun, haksız ve önyargılıdır.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Anayasal bir kurum olup, Anayasa ve kanunlardan kaynaklanan görevlerini yerine getirirken ve yetkilerini kullanırken tamamen bağımsızdır. Danıştay da dahil olmak üzere hiçbir organ, makam, merci veya kişi Kurulumuza emir ve talimat veremez, iradesini vesayet altına alamaz, kurul kararlarını ve tasarruflarını doğrudan veya dolaylı bir şekilde etkilemeye çalışamaz. Her kurum kendisine Anayasanın verdiği görev alanını iyi bilmeli ve bu sınırlar içerisinde kalmalıdır.

Kurulumuz mahkemelerin bağımsızlığı ile hakimlik ve savcılık teminatı esaslarını gözeterek adalet, tarafsızlık, doğruluk, dürüstlük, tutarlılık, eşitlilik, ehliyet ve liyakat ilkeleri çerçevesinde görev yapmakta olup bu değerler çerçevesinde seçimini yapmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

ntvmsnbc

Haber Ara