Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Bir diktatörün son çırpınışları

Libya ihtilal lideri Albay Muammer Kaddafi’nin tek adamlığa dayanan ve on yıllarca istikrarını koruyan iktidarı gücünü halk kitlelerinden almaktaydı. Kitlelerin ayaklanmasıyla, Kaddafi rejimi de yıkılmaya yüz tuttu.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-25 11:31:51

Bir diktatörün son çırpınışları

Peter Philipp, Peter Steffe/A. Günaltay

Kaddafi’ye bağlı kuvvetler isyanı bastırmaya çalışıyor. Ayaklanma Libya’nın batısına taşıyor. Avrupa Birliği tahliyelerin güvenliği için askeri harekat planları hazırlıyor. ABD Başkan Barack Obama her türlü opsiyona başvurabileceklerini duyurdu. Yerleşim merkezleri birer birer isyancılar tarafından ele geçirilirken Kaddafi yönetimi rejime başkaldıranları ihbar edenlere para ödülü vaat ediyor. İhtilal liderinin iç savaşı bile göze almasına rağmen, gelişmeler, Kaddafi rejiminin günlerinin sayılı olduğunu gösteriyor.

Sıradışı 'lider'

Kanlı şiddet olaylarına dönüşen halk ayaklanmasının köşeye sıkıştırdığı Kaddafi televizyon konuşmasında, Libyalıları ve bütün dünyayı 42 yıldır katlanmak zorunda bıraktığı, aşırılık, çılgınlık ve köylü kurnazlığı karışımı bir görüntü sergiledi. Sivri cümlelerinden biri de şuydu: “Devlette resmi bir görevim yok. Ben başkan değilim, ihtilal lideriyim. Bu nedenle de istifa edebilecek bir görevim yok. Kaddafi böylece, oğlu Seyfülislam’ın iki gün önce sözünü ettiği bir noktaya parmak basmış oluyordu. Yani Libya, ne Tunus’tu, ne de Mısır. Muammer Kaddafi de klasik anlamda bir lider olamazdı.

Dünyanın en kıdemli devlet lideri, kabile ve aşiretlerin sözünün geçtiği çok eski bir toplum düzeninin ürünüydü. Tıpkı 18 yıllık iktidarından sonra 1969 yılında Kaddafi tarafından devrilen Kral İdris gibi. Kaddafi, çok katmanlı ve çıkarları uyuşmayan Libya halk topluluğunu bir arada tutmayı başardı.

Bunu, diğer kabilelerle ittifaklar kurup onları ustalıkla iktidara ortak ederek yapabildi. Ama aynı zamanda kendine ve çevresindeki dar bir zümreye ihtilal liderliği dokunulmazlığı kazandırmayı da becerdi. Arap dünyasının liderleri ona gıptayla bakıyordu. Çünkü onlar, iktidarda kalabilmek için kısa aralıklarla seçim yasalarını değiştirmek ya da sandığa hile karıştırmak zorunda kalıyorlardı.

Halk komiteleri diktası

Muammer Kaddafi’nin böyle taktiklere ihtiyacı yoktu. O devlet sistemini değiştirip Libya’yı kitlelerin hakimiyetindeki bir halk idaresine, yani Cumhuriyet’e dönüştürdü. Çeşitli düzeylerdeki halk komiteleri 6,5 milyon Libyalının gözünü, gücünü tabandan alan demokrasi yalanıyla boyuyordu ama Libya çoktan diktatörlük olmuştu. Ne siyasi partiler vardı, ne muhalefet, ne de özgür medya.

Kaddafi terörizmi desteklemekten vazgeçtikten ve henüz başlarında bulunduğu nükleer silahlanma planlarını açıklayıp programı durdurmasından sonra Avrupa hükümetleri tarafından baş tacı edildi. ABD’nin de yeni Kaddafi ile yıldızı barışmışa benziyordu. Libyalıların nasıl yaşadığı ise kimseyi ilgilendirmiyordu. Önemli olan doğalgaz ve ham petrol musluklarının akması, Libya’daki yatırımların selameti ve Kaddafi’nin Afrikalı göçmenlere karşı Avrupa’nın bekçiliğini yapmasıydı.

Çözülme mukadder

Kaddafi genç Libya nüfusunun artan memnuniyetsizliğini halka mesken dağıtarak bastırmaya çalışıyordu. Ama aşiretler direnmeye başlamış ve son yıllar silahlı çatışmalar ve tutuklama operasyonlarıyla geçmişti.

Kaddafi’nin ordu, polis, gizli servis ve özel güvenlik birimlerinden oluşan güvenlik kalkanının mevcudu 140 bini buluyor. Esrarkeş fareler olarak adlandırdığı göstericileri imtiyazlı güvenlik güçlerinin yardımıyla bastırmayı umuyordu. Ama güvendiği kaleler yıkılmaya, sadık bekçileri ona sırt çevirmeye başladı. Yoksa Libya’nın kuzeydoğu bölgeleri üzerindeki kontrolünü bu kadar çabuk kaybetmezdi. Bir dizi diplomatla içişleri bakanının hizmetten ayrılmasından sonra Libya’nın diğer bölgelerindeki güvenlik birimlerinin de çözülmeye başlaması sürpriz olmayacak.

Eski protokol şefi lanet okuyor

Batmakta olan Kaddafi gemisini terk eden ünlü isimlerden biri de Nuri el Masmari. 25 yıl ihtilal liderinin en yakın çevresinde görev yapan diplomat statülü protokol şefi geçen hafta Kaddafi sistemine sırt çevirmişti. El Cezire televizyonunda Libya’daki gelişmeleri değerlendiren el Masmari ülkesinde daha fazla kan dökülmemesi için Kaddafi’nin iktidardan uzaklaşması gerektiğini söyledi.

Birçok askeri birliğin topluca ihtilal liderinden ayrılıp ona cephe aldığını, 25 yıl Kaddafi’nin emrinde çalışan eski protokol şefi söylüyor. Nuri el Masmari El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada askeri birliklerle polis ekiplerinin geri çekilerek göstericilere müdahale etmediğini ve Libya liderinin boşluğu parayla getirttiği yabancı askerlerle doldurmaya çalıştığını anlattı.

Nuri el Masmari, Libya kentlerindeki göstericilerin nasıl paralı askerler tarafından avlandığını ve insan hayatının nasıl hiçe sayıldığını gördükten sonra Kaddafi’nin protokol şefliğinden ayrılmaya karar verdiğini dile getirdi.

Eski protokol şefinin anlattıkları, Kaddafi’nin iktidarını kurtarmak için her şeyi göze aldığını gösteriyor. Ama aynı zamanda, on yıllardır ihtilal lideriyle etle tırnak gibi olan en yakın taraftarlarının postu deldirmemek için nasıl kaçtıklarını da. El Masmari de onlardan biri.



Deutsche Welle Türkçe



 

Haber Ara