Akaryakıt olarak kullanılan '10 numara yağ' sorunu Ankara'ya taşınacak

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Petrol Ürünleri Toptan ve Perakende Ticareti Meslek Grubu Komite üyesi Yıldıray Çakar, 10 numaralı yağ olarak bilinen baz yağının akaryakıta karıştırılması veya akaryakıt gibi kullanılmasının vergi kaybına ve petrol piyasasında haksız rekabete yol açtığını söyledi. Çakar, sorunu Ankara'ya taşıyarak bir an önce çözüm bulunmasını isteyeceklerini bildirdi.
Meslek grubunun aylık olağan toplantısında konuşan Çakar, tek bir standarda sahip olmayan 10 numara yağın satıldığı tenekelerin içinde çeşitli karışımlar bulunduğunu ifade etti.10 numara yağın bir karışımın adı olmaktan ziyade, daha çok akaryakıt yerine kullanılan madeni yağ olarak bilindiğine dikkati çeken Çakar, "Bir grubunu, yüksek akışkanlık değeri olan düşük viskoziteli yağlar ile hakiki baz yağı ile inceltilmiş baz yağı olan solventlerin karışımının oluşturduğu 10 numara yağın bir başka grubunu atık bitkisel ve madeni yağlar ile çeşitli maddelerin karışımı oluşturuyor. Bunların dışında tenekelerde kaçak motorin ve diğer karışımlar ile tenekelerin içinde sadece kaçak mazot bulunan türleri kullanılıyor. Bu da kaçak mazotun istasyonlarda satılması mümkün değilken, bu yolla satılabilmesini sağlıyor." dedi.
10 numara yağın kamyon ve otobüs garajlarında, oto sanayi sitelerinde ve özellikle yol boylarındaki dükkan ve açık alanlarda rahatlıkla satılabildiğini anlatan Çakar, şunları söyledi: "10 numaralı yağ olarak bilinen baz yağının akaryakıta karıştırılması veya akaryakıt gibi kullanılması vergi kaybına ve petrol piyasasında haksız rekabete yol açarken, aynı zamanda 10 numara şemsiyesi altında tenekelerin içindeki çeşitli maddelerin kullanımının çevreye verdiği zarar dikkat çekici boyutta. Atık yağların, kontrolsüz ortamlarda yakılması insan sağlığı açısından ciddi zararlara neden olan kükürt ve tehlikeli ağır metaller havada kirleticilerin oluşmasına sebep oluyor. 10 numara yağ kamyon ve otobüs garajlarında, oto sanayi sitelerinde ve özellikle yol boylarındaki dükkan ve açık alanlarda rahatlıkla satılabiliyor, çünkü 10 numara yağ satan kişiler yasaların boşluklarından faydalanarak, sattığı ürünü 'yağ' adı altında faturalandırarak suçlu durumuna düşmelerini imkansız kılıyor."
Sözkonusu yağın kesme yağı, inceltme yağı gibi isimler ile fatura edilebilmesi ve marka/üretici bilgilerinin mevcut olması sorunun çözümünü zorlaştırdığını anlatan Çakar, yapılan araştırmaların, yurtiçinde toplam madeni yağ tüketiminin 250-300 bin ton üzerinde olduğunu gösterdiğine işaret etti. Çakar; "Kayıtaltına alınan yağ miktarının yılda 30 bin ton olduğu göz önünde bulundurulduğunda aradaki farkın ne denli çarpıcı olduğu görülüyor. İlimizinde bu şekilde satışın oldukça yoğun gerçekleşmesi nedeniyle konuyu Ankara'ya taşıyarak bir an önce çözüm bulunmasını istiyoruz." diye konuştu.