Büyük Öğrenci Projesi meyvelerini verdi, yabancı mezunlar ülkeleriyle Türkiye arasında işbirlikleri kuruyor

Türkiye'nin temellerini 1992'de attığı 'Büyük Öğrenci Projesi' meyvelerini vermeye başladı. Proje kapsamında Türkiye'de burslu okuyan Türk ve akraba ülke topluluklarından mezunlar ülkelerinde kamu ve özel sektörlerde önemli mevkilere geldi. Mezunlar Türkiye ile eğitim ve kültürün dışında ekonomik ve ticari ilişkiler de kurmaya başladı. Milli Eğitim Bakanlığı Yurt Dışı Eğitim Öğretim Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 'Türkiye Mezunları Buluşma Günleri Projesi Antalya Buluşması' Beldibi beldesindeki Rixos Sungate Otel'de başladı. Üç gün sürecek programa üniversiteyi Türkiye'de okumuş 40 ülkeden 200 civarında mezun katılıyor. Mezunlar arasında ülkesinde önemli mevkilerde görev yapan bakan yardımcıları, bürokrat, siyasetçi, iş adamı, eğitimci ve akademisyenler bulunuyor. Mezunlar Antalya'da bulundukları süre içinde hem yılların hasretini giderecek hem de başta Türkiye olmak üzere diğer ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesine yönelik buluşmalar yapacak. Dünyanın farklı coğrafyalarından gelen Türkiye mezunları dostluk ve kardeşlik bağlarını güçlendirmenin yanında kalıcı ve sürdürülebilir işbirliği oluşturmayı amaçlıyor. 40 ülkeden 200'e yakın mezunun katıldığı Antalya Buluşması'nda eğitim, sağlık, ticaret, kültür ve turizm alanlarında dostluk grupları oluşturulacak. Programı organize eden Milli Eğitim Bakanlığı Milli Eğitim Bakanlığı Yurt Dışı Eğitim Öğretim Genel Müdürü Hasan Kaplan, 1991'de 5 Türk cumhuriyeti ile başlayan Büyük Öğrenci Projesi'nin bugün Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya, Ortadoğu ve Afrika'dan 40 ülkeye ulaştığını söyledi. Projenin bugüne kadar 15 bin civarında mezun verdiğini, 10 bin yabancı öğrencinin de üniversite eğitimlerine Türkiye'de devam ettiğini anlatan Hasan Kaplan, projenin meyvelerini şu sözlerle anlattı: "Bizim dış misyon temsilcilerimiz yurt dışında görev yaparken bu arkadaşların çok önemli desteklerini alıyorlar. Başka birisiyle tercüman aracılığıyla görüşecekken onlarla Türkçe konuşuyorlar. Bizim mantalitemizi bildikleri için diplomasi ve bürokraside büyük kolaylıklar sağlıyorlar. Türkiye'nin dışa açılım politikasına göre, hazır bir potansiyel var. İş adamlarımız yurt dışına çıktıklarında bunlarla çok rahat şekilde iş yapabiliyor. Siyasi hayata, ilişkilerimize, ekonomiye, ticari hayata bu işin çok büyük katkıları var." Genel Müdür Kaplan, sözlerini şu iki örnekle somutlaştırdı: "Selçuk Üniversitesi'nde okumuş Afganistanlı bir mezunumuz yanıma geldi. Afganistan'a TIR'larla tıbbi cihaz gönderdiğini, hem Türkiye'de hem ülkesinde ofis açtığını söyledi. Bunun gibi örnekler pek çok. Özbekistan'dan gelen eski bir mezunumuz hemen Çorum'daki bir un fabrikasıyla bağlantı yaptı. Bu projenin çok güzel sonuçlarını hep birlikte göreceğiz." İstanbul Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'nden 1996'da mezun olan Kosova Tarım Orman Bakanı Yardımcısı Fikri Damka, projenin farklı bir döneme girdiği tespitinde bulundu. Artık öğrencilerin değil mezunların da bir araya gelmeye başladığını ifade eden Fikri Damka, bu tür toplantılarda tecrübelerini paylaşmanın ve özlem gidermenin yanı sıra ülkeleriyle Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da ileriye taşınmasının sağlandığını söyledi. Damka, "Hükümetin bir yöneticisiyim. Ben bulunduğum görevde TİKA ve diğer alanlarda işbirliği protokolleri imzaladım. Kosova vatanımsa Türkiye anavatanım." ifadesini kullandı. Türkiye'de 1994-2001 yılları arasında ilahiyat ve uluslar arası eğitimi aldığını anlatan Kırgizistan'da öğretim görevlisi olan İskender Ormon, aynı zamanda genç iş adamları derneğinde danışmanlık yaptığını belirtti. Ormon, küreselleşen dünyayı Türkiye'de aldıkları eğitimle daha iyi tanıdıklarını, gelişen dünyanın nasıl bir yarış içinde olduğunu, kendilerinin bunun karşısında nasıl bir potansiyele sahip olması gerektiğini bu sayede öğrendiklerini dile getirdi. Ormon, "Tüm dünyadan mezun arkadaşlarımızla hasret gidermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Mezun arkadaşlarımızla her alanda işbirliği yapmanın yollarını arıyoruz." diye konuştu.