Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Prof. Bocutoğlu: İktisadi kalkınmanın temeli siyasi istikrardır

Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, bir ülkede iktisadi kalkınmayı sağlamanın yolunun siyasi istikrardan geçtiğini söyledi. Prof. Bocutoğlu, "İş dünyasındaki arkadaşlarımız geçmi

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-21 11:55:29

Prof. Bocutoğlu: İktisadi kalkınmanın temeli siyasi istikrardır
Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, bir ülkede iktisadi kalkınmayı sağlamanın yolunun siyasi istikrardan geçtiğini söyledi. Prof. Bocutoğlu, "İş dünyasındaki arkadaşlarımız geçmiş dönemlerde siyasi iradelere sürekli müdahil olunduğunu ve yönetime el konulduğunu gördü. Bu antidemokratik hamlelerde iş dünyamızı olumsuz yönde etkilediği gibi hiç bir şey de kazandırmamıştır. Bununla birlikte koalisyon hükumetleri de geçmişten günümüze ekonomik büyümeye de fayda sağlayamamışlardır." dedi. Ardeşen Sanayici ve İşadamları (ARSİAD) tarafından organize edilen 'Türkiye Ekonomisinin Dünü, Bugünü ve Yarını' konulu konferans Ardeşen Öğretmenevi konferans salonunda gerçekleştirildi. Programa konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Bölüm Başkanı ve Rektör Başdanışmanı Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, hammadde, üretim ve sanayi kollarının gelişimine değinerek, yerli üretim üzerine dikkatleri çekti. Yerli üretime ağırlık verildiği dönemlerde ülke ekonomisinin gelişim aşamalarında ciddi mesafeler alındığını belirten Prof. Bocutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "1970'li yıllarda üretilen yerli marka otomobili günümüzde görünce içerimde halen derin duygular uyanıyor. Kendi üretimimiz olduğu için gurur duyuyor, geliştirilip otomotiv sektörüne sunulamadığı için de üzülüyorum. Günümüzde kullanılan otomobilleri dış ülkelerden alıyor, dünya kadar paramızı ülke dışına çıkarmış oluyoruz. Sadece otomotiv dalında değil, iktisadi hayatın her alanında yerli üretime ağırlık verilmeli, istihdamı ve satışı artırırken, paramızı da ülke içerisinde dolaştırmış oluruz. Şunu da belirtmek isterim ki bir ülkede iktisadi kalkınmayı sağlamanın yolu, siyasi istikrardan geçmektedir. Müteşebbisler, siyasi iktidara ve yönetime güven duydukları oranda yatırıma ve iktisadi büyümeye yönelirler. Aksi halde hiç bir iş adamı geleceğe dönük büyük hesaplar yapamaz hep çekinti içerisine düşer. İş dünyasındaki arkadaşlarımız geçmiş dönemlerde siyasi iradelere sürekli müdahil olunduğunu ve yönetime el konulduğunu gördü. Bu antidemokratik hamleler iş dünyamızı olumsuz yönde etkilediği gibi hiç bir şey de kazandırmamıştır. Bununla birlikte koalisyon hükümetleri de geçmişten günümüze ekonomik büyümeye de fayda sağlayamamışlardır. Çünkü kısa sürelerde yönetim el değiştirmiş, hatalar da bir önceki yönetime mal edilmiş, kimlerin neler yaptığı kolayca saptanamamıştır. Bu vesile ile en zayıf bir hükumeti bile güçlü bir koalisyona tercih etmişimdir. Ticaret, ziraat, sanayi ve diğer faaliyetler siyasi iktidar tarafından desteklenerek güvenli hale getirilmelidir. İktisadi faaliyetler ihtiyaca ve duruma göre teşvik edilmelidir. Ülkemiz 1980'li yılların başından itibaren planlı şekilde dışa açık, yani ihracata yönelik bir ekonomiyi benimsedi. dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasına doğru yol almaya başladı. Bu hamleyle gayri safi milli hasılası ivme kazandı. Bunları yaparken elinde petrolü ve yeterli hammaddesi de yoktu. Dışarıdan aldığı hammaddeyi işleyerek mamül haline getirip yine ihraç etti. Dışarıyla yapılan iktisadi münasebetlerle de kapalı bir kutu olmaktan kurtulmuş oldu." Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, Türkiye, her ne kadar dönemsel krizler ve buhranlar yaşamış olsa da ekonomik büyümede büyük adımlar atarak yoluna devam ettiğini söyledi. Bocutoğlu, günümüz Türkiye'sinin daha hızlı bir şekilde gelişebilmesi için işsizlik, adaletli gelir dağılımı ve cari açığın önemli kalemler olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, "Ülkemiz, üniversite sıralarındaki öğrencilerimizi, kitaplar arasında bocalamaktan kurtararak hayata hazırlamalı, onları gerçek hayatın içerisine öğrencilik yıllarında katıvermelidir. Bu vazife, başta ben olmak üzere meslektaşlarımındır. Ülkemizde yüzde 20'lik bir nüfus dilimi var ki gelir yönünden baktığımız ve rakamsal ifadesiyle 14 milyon kişiye tekabül etmektedir. Bu alt tabakanın acilen devlet tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Devletin imkanlarının kullanılarak bu insanlarımızın geçim standartları yükseltilmeli ve gelir dağılımı konusunda adalet sağlanmalıdır. Ülkemiz cari açığını da yerli üretimi ve yerli malı kullanımını, bununla birlikte ihracatını da artırdığı takdirde açığı kapatarak, artışa geçecektir." şeklinde konuştu. Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, önümüzdeki 6 aylık bir seçim süreci içerisinde istikrarı bozucu iç ve dış müdahalelerle karşılaşılmazsa, Türkiye Cumhuriyeti'nin, kuruluşunun 100. yılında şahlanarak iktisadi büyümenin destanını yazacak ve 2020'li yıllarda dünya üzerinde ekonomik yönde ağırlığını hissettireceğine dikkat çekti. Konferansı organize eden Ardeşen Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Meral de Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu'nun, yaptığı konuşmasıyla Ardeşen iş dünyasına moral kaynağı olduğunu ve ekonomik büyümeyle ilgili anlatımlarıyla geleceğe dönük endişeleri ortadan kaldırdığını belirtti.

Haber Ara