Başbakanlık, Türkiye'de eşi vefat eden kadınların durumlarını ortaya koymak amacıyla Boğaziçi Üniversitesi'nce yapılan bir araştırmadan da yararlanacak. Araştırmayla, "Eşi vefat etmiş ne kadar kadın var? Bunların asıl ihtiyaçları nelerdir? Ne kadar süreyle bir destek programı uygulanmalı?" gibi sorulara cevap oluşturacak veri bankası oluşturuldu.
Araştırma, kadınların yoksullukla karşılaşma riskinin diğer gruplardan daha yüksek olduğunu da ortaya koydu. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürü Aziz Yıldırım, özellikle eşi vefat eden kadınların hem çocuklarına bakmak hem de çalışmak zorunda olması gibi sorunların yoksulluk riskini artırdığına dikkat çekiyor. Yıldırım, bu durumlarla karşılaşan kadınların yoksulluğun en ciddi boyutu olan mutlak yoksulluk sınırında yaşamak zorunda kaldıklarını belirtiyor.
Çocuklarını tek başına yetiştirmek zorunda kalan ve düzenli gelirden mahrum olan kadınlara yönelik Avrupa Birliği üye ülkelerinde düzenli nakdi yardımlar yapılmakta. Türkiye'de ise eşini kaybeden, sosyal güvenceden mahrum kadınlar için uygulanan bir sosyal yardım programı bulunmuyor. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarınca uygulanan ayni ve nakdi yardım programları ise ülke çapında geçerli bir standarda sahip değil.
Genel Müdür Yıldırım, eşi vefat eden kadınlar için düzenlenecek programın süreklilik açısından, yardım alan kitlenin de en büyük ihtiyacı olan düzenli gelir ihtiyacını karşılayacağını söylüyor. Bu durumdaki kadınların ihtiyaç duydukları bir diğer konu ise psikolojik destek. "Bu kadınlara psikolojik destek de sağlanabilir. Ama öncelikle devlet olarak bu kesimin farkına varılması lazım." diyen Yıldırım, "Özellikle çok ani durumlarda bu travmalar daha da ciddi boyutta yaşanıyor. Ama eşinin vefatı üzerinden 2-3 ay gibi bir süre geçtikten sonra kadınlar kendi ayakları üzerinde durabilmek için gerekli gücü topluyorlar." ifadesini kullanıyor. Nakdi yardımların, dul kalan eşlerin sosyal durumuna göre değişebileceğini belirten Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürü şöyle konuşuyor: "Eğer ailenin mal varlığı varsa ya da kadın çalışır durumdaysa o desteği yavaş yavaş çekeriz. Ama bunun dışında hiçbir şeyi yoksa, tek çalışanı eşiyken onu da kaybettikten sonra hiçbir geliri kalmıyorsa... Ne yapacağız bu kadınları? 'Sen de ortada kal' mı diyeceğiz? Demeyeceğiz. Onlara bir şekilde yardımlar devam edecek."
Zaman