Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Mısır'da devrim gerçekleşti mi?

Herkes maksimum tetikte olmalıdır. Aksi takdirde bu günlerden birinde Vampir - 'İşkence Şeyhi' Ömer Süleyman - ölümleri bile tekrar artabilir.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-19 12:19:47

Mısır'da devrim gerçekleşti mi?

Pepe Escobar* / TİMETUR

Yeni anayasaya şapka çıkardım

Devrime eğilerek selam verdim

              -Tekrar aptal yerine konmayacak biri-

Bu slogan "yeni neslin sesi" olacak, bir reklam mıydı? "Google Gandi’si" Wael Ghonim dâhil yedi gençten oluşan bir grup devrimci, 25 Ocak’ta

"Facebook çocukları generallerle buluşuyor" ya da  (aynı zamanda yeni rejim olan ...)   

‘Y Nesli Eski Rejimle buluşuyor’ şeklinde adı açıklanan The Arabist web günlüğü ile

Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi’nin iki üyesi ile bir araya geldi.

Ghonin and Amr Salama’nın görüşünün ifade edildiği netice, ilk olarak ünlü ‘Hepimiz Halit Sait’iz’ facebook sayfasında Arapça, sonra yüksek tirajla İngilizce olarak yayınlandı.

Mısır ordusu halkla iyi ilişkiler kurmak için, konuştuklarından fazlasını dinleyerek, mesele ile uğraşıyor gibi görünüyor. Her neyse, yeni nesil – 1970lerin bildiri fetişliğinden kurtulmak gibi- iletişim stratejilerinin revizyonunu, Tümgeneral Mahmut Hijazi ve Tümgeneral Abdel Fattah’a söyleme fırsatını ellerinden kaçırmadı.

Ghonin ve Salama, askeriyenin sözlerini - onların kendi kabul ettikleri gibi - itibari değerinde, olduğu gibi kabul ettiler. Yeni neslin tecrübesiz olup olmadığını söylemek için çok erken. Şu an için en azından, geçerli Mubarakizm kabinesini korurken- Yüksek Şura teorik olarak sivil bir hükümetin lehinedir.

Seçkin hukukçulardan oluşan - bir kuruluş komitesi için söz verdiler ve revize edilmesi gereken anayasa maddelerini tanımlamak için sonraki 10 gün zarfında bu komiteyi kurdular. Ardından yeni bir taslak geldi. Ve sonrasında kek üzerinde şekerli krema; iki ayda çok büyük bir hızla yapılan yeni bir anayasa, referandumda oylandı.

Ordu aynı zamanda yeni siyasi partilerin oluşmasından yana ve "Ülkenin yeniden inşası" için 100 milyon Mısır paund(yaklaşık 17 milyar Amerikan $) bağışta artış yapılması kampanyasını denetleyecek.

Ordu’nun cazip teklifi - büyük yolsuzlukların soruşturulması ve kovuşturulmasındaki ciddi niyet gibi – hala bol miktarda cevaplanmamış önemli soruyu geride bırakıyor. Ve en önemlisi onların emekçi sınıfına nasıl davranma niyetinde olduğu. Fiiliyatta grevler yasaklanmıştır.

Mısır’da değişim isteyen büyük çoğunluğun facebook hesabı yok ve tweeti de. Halk en azından başlangıç için iyi bir maaş istiyor. Ve eğer hiçbir hamle gerçekleşmezse; gazeteciler, ambulans şoförleri, polis memurları, nakliye işçileri, hiç kuşkusuz greve devam edecekler.

Kırmızı Alarm

Bu aşamada, birçok genç devrimcinin mensubu olduğu, (azalan) Mısırlı orta sınıfta "istikrar" ayrıcalığı bir tehlike oluşturabilir – böylece genç devrimcilerin son üç haftadır süren yoğunlaşma ve seferberliklerini rahatlatır. Mesela, kendi kendini tayin eden "Akil Adamlar Komitesi", Anayasanın sadece küçük bir "reform"unu destekleyerek, genç devrimciler tarafından sevk edilmiş bütün zor işleri içerden fethetmek için uğraşıyo

Emekçi sınıfların aynı anda çatışması ve Mısır’ın taşrası, olduğundan daha büyük ve tehlikeli görünebilir.

Facebook çocukları henüz tam anlamıyla kurnaz politikacı değiller.

Yeni başlayan basın özgürlüğü ve olağanüstü durum önlemlerinin lağvedilmesi gibi kurumsallaşmış olan taahhütlerin askeri cuntadan ayıklanması gerekiyor. Facebook çocukları - sokaklar tarafından verilen yüksek ahlaki otoriteden bir pozisyonla – anlaşmayı (müzakere etmeyi) öğrenmek zorundadır.

Bir devrimin uzmanı – Marx Amca, Paris Toplumunun başarısızlığını açıklamıştı. Çünkü onlar karşı-saldırı hazırlamak için karşı-devrime zaman verip, Versay’a yürümemişlerdi(haklarını aramamışlardı). Şimdi genç Mısırlı devrimciler ivme yakalamak ve baskılarında ısrarcı olmak zorundadırlar.

En azından söylemek gerekirse, Bugüne kadar Mısır ordusunun; askeri istihbarat tarafından belgelendirilmiş işkence vakalarını içeren - rolü belirsizdir. En son sözü edilmeyen mesele ise, Tahrir Meydanı'nda yayın yapan ulusal ve yabancı medyaya yasaklama getirilmesidir. Dahası – Suut Meclisi’nin sözcüsü - al-Arabiyyah Televizyonu, eski başkan Hüsnü Mübarek'in son başkanlık kampanyası başlatan ve aynı zamanda Suut Meclisi’ne yakın olan Imad Ad-Din Adib’e Enformasyon Bakanlığı’nın önerildiğini bildirdi.

Şu an iktidarda olan askeri cuntanın; daha iyi takım elbiseler giyerek, muhalefeti bölerek ve olağan şüpheli Washington, Tel Aviv ve Riyat’dan cömert "hediyeler" alarak

Washington mantrasının (Sanskritçe, dini mani/şiirler) - "İtaatli Geçiş" yerel remiksini gerçekten söyleyip söylemeyeceğini veya halkı kafese koyup koymayacağını ve kendi iktidarını sürdürüp sürmeyeceğini söylemek için çok erken. 

Kahire’de İşkence Mağdurları için Nadeem Merkezi'nden Dr Aida Seif El-Dawla’nın, ABD merkezli Kamu Düzeni Teşkilatı’nda (Institute for Public Accuracy) belirttiği gibi, "Biz hala Mübarek tarafından atanan aynı kabineye sahibiz. Acil durum hala uygulanmaktadır. Eski tutuklular hala gözaltında ve yenileri 25 Ocak’tan beri kayıp. Cinayetleri için hiçbir kamu özrü yok."

Herkes maksimum tetikte olmalıdır. Otherwise one of these days even Nosferatu - Omar "Sheikh al-Torture" Suleiman - may rise again from the dead.Aksi takdirde bu günlerden birinde Vampir -

"İşkence Şeyhi" Ömer Süleyman - ölümleri bile tekrar artabilir.

*Asia Times yazarı. Brezilya'da yaşıyor ve Globalistan adlı bir kitabın yazarı.

Bu makale Zehra Ulucak tarafından timeturk.com için tercüme edilmiştir.

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara