BM-ORTADOĞU -ABD'NİN BM GÜVENLİK KONSEYİ'NİN KARAR TASARISINA KARŞI OY KULLANMA

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Susan Rice, ülkesinin, Yahudi yerleşimlerini kınayan ve derhal durdurulmasını isteyen karar tasarısını veto etmesinin, ABD'nin yerleşim faaliyetlerine destek verdiği anlamına gelmediğini belirtti.
Rice, ABD'nin karar tasarısına karşı 'hayır' oyunu kullanmasının ardından konuşma yapmak için söz aldı. Rice konuşmasında, ABD'nin de Yahudi yerleşimlerine karşı olduğunu, ancak bu sorunun İsrail ve Filistin arasında çözülmesi gerektiğini belirtti.
Barış içinde yanyana yaşayabilen iki devlet çözümüne büyük önem verdiklerini belirten Rice, ABD'nin karar tasarısını veto etmesinin yanlış anlaşılmaması gerektiğini, 'hayır' oyunun, ABD'nin yerleşim faaliyetlerine destek verdiği anlamına gelmediğini vurguladı.
Rice, 'Tam tersine, devam eden Yahudi yerleşim faaliyetlerinin meşru olduğuna yönelik fikri en güçlü şekilde reddediyoruz' dedi.
İsrail'in 40 yıldır devam eden yerleşim faaliyetlerinin kendi güvenliğini ve bölgede barış umutlarını zayıflattığını belirten Rice, sorunun iki devlet temelinde çözülmesi gerektiğini, bu kapsamda ABD'nin büyük çaba sarfettiğini ifade etti.
'Ancak bu ortak amaca ulaşmanın tek yolu iki taraf arasında direk görüşmelerdir' diyen Rice, sorunun iki tarafın sorunu olduğunu, başkalarının bu sorunu çözemeyeceğini belirtti.
Bu kapsamda karar tasarısının kabulünün iki tarafın pozisyonlarını sertleştirmelerine neden olabileceğini savunan Rice, tasarının kabulünün iki tarafın görüşmelerden daha da uzaklaşmalarına yolaçacağını, bu yüzden tasarıyı veto ettiklerini söyledi.
Son yıllarda ABD'den başka hiçbir ülkenin bu sorunun çözümü için bu kadar emek ve kaynak ayırmadığını söyleyen Rice, karar tasarısı yerine başkanlık açıklaması önerisinde bulunduklarını, ancak bu önerilerinin kabul edilmemesinden üzgün olduklarını belirtti.
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mark Lyall Grant da İngiltere, Fransa ve Almanya adına açıklama yaparak Yahudi yerleşim faaliyetlerinin uluslararası hukuk kurallarına göre yasadışı olduğunu ve derhal durması gerektiğini vurguladı.
Grant'ın, AB'nin 3 ülkesi olarak, 'Filistin'in bağımsız bir devlet olarak BM'ye tam üye olarak Eylül 2011'de katılmasını umut ettiklerini' söylemesi de ayrıca dikkat çekti.