Dolar

34,8957

Euro

36,7306

Altın

3.012,17

Bist

10.058,63

'YOLSUZLUKLA MÜCADELE VE TEFTİŞ KURULU' PANELİ -AK PARTİ GENEL SEKRETERİ ŞAHİ

AK Parti Genel Sekreteri İdris Naim Şahin, yönetimin kendi içerisinde kontrolünü sağlamak zorunda olduğunu belirterek, 'Ankara'dan, İçişl

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-16 13:06:00

'YOLSUZLUKLA MÜCADELE VE TEFTİŞ KURULU' PANELİ  -AK PARTİ GENEL SEKRETERİ ŞAHİ
AK Parti Genel Sekreteri İdris Naim Şahin, yönetimin kendi içerisinde kontrolünü sağlamak zorunda olduğunu belirterek, 'Ankara'dan, İçişleri Bakanlığından veya Sayıştaydan denetçi ya da müfettişin gelip, olaylara 6 ay sonra, 6 yıl sonra bakıp görüş vermesi, çok akli ve gerçekçi bir yöntem değildir. O halde teftiş kurulları olmalıdır ve gereklidir' dedi.
Büyükşehir Belediye Müfettişleri Derneği (MUFETDER) tarafından, Aksaray'daki İSKİ binasında düzenlenen 'Yolsuzlukla Mücadele ve Teftiş Kurulu' başlıklı panelde konuşan Şahin, toplum ve devlet hayatında ortak ve yüksek idealler olduğunu belirtti.
Bu idealler doğrultusunda bireylerin yetiştirilmesi ve geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Şahin, 'Bunların hayata geçirilmesi için belli gayretlerin her zaman gösterilmesi gerekmektedir. Gayret ve çabaların ekseninden sapmaması için belki daha da doğru zemine geçmesi için zaman zaman hem kişisel olarak hem de kurumsal olarak düşünmeye ve belki de bir araya gelip ortak değerlendirmeye hepimizin ihtiyacı var' dedi.
İdris Naim Şahin, teftiş kurullarının bazen yönetimin içerisinde çok baskın, korkulan birimler haline geldiğini, zaman zaman da diğer birimler ve yöneticilerin farklı bakışlarına maruz kalan ve oluşturdukları kamuoyu sonucunda, sıkıştırılan, kontrol altına alınan, denetlenilmeye çalışılan kurumlar haline getirildiğini belirterek, şöyle devam etti:
'Doğru hiçbiri değildir. Teftiş kurulları, denetim ve kontrol olmalıdır, olmazsa olmazdır. Yönetim kendi içerisinde kendi kontrolünü sağlamak zorundadır. Bu kontrolü sağlamanın en formel yolu da yine yönetimin kendi içerisinde oluşturduğu ve dengede tutabildiği denetim organı ile mümkündür. Aslolan işlerin yapılırken doğru yapılması ve denetimin bizzat işleyiş esnasında yapılmasıdır. Ya da en yakındaki bir birimin varsa yanlışlıklara müdahale etmesidir. Ankara'dan İçişleri Bakanlığından veya Sayıştaydan denetçi ya da müfettişin gelip, olaylara 6 ay sonra, 6 yıl sonra bakıp görüş vermesi çok akli ve gerçekçi bir yöntem değildir. O halde teftiş kurulları olmalıdır ve gereklidir. Ancak herkes kendi sınırları içerisinde kalmalıdır. Teftiş kurulunun mensubu, kendisinin farklı bir varlık olduğu düşüncesine kapılmamalıdır. Korkulan insan olmamalıdır. Güvenilen insan olmalıdır. Çekinilen, dikkate alınan teftişin kendisi olmalıdır ki yönetim kendisini çek edebilsin, kendisine çeki düzen verebilsin.'
Şahin, denetimsiz yönetimin olmayacağını herkesin bildiğini kaydederek, denetimin, yönetimin parçası ve denetime yön veren bir unsur olduğunu vurguladı.

-'DENETİM ADETA BİR MEKANİZMANIN FRENİDİR'-

Denetimsiz bir yönetimi düşünmek istemediğini aktaran Şahin, şunları kaydetti:
'Yönetim için denetim adeta bir mekanizmanın frenidir, ama bu durduran bir fren değil belki tehlikeli anlarda kontrolü sağlayan bir fren olmalıdır. Aksi taktirde denetim yola giden yolcuyu yolundan eden bir konuma bürünür.
Teftiş kurullarımızın Türkiye'de, yolsuzlukla mücadele, onları önleyici, varsa ortaya çıkarıcı ve adaleti tesis edici rolü noktasında hepimizin bir katkısı olacaktır. İşte bugün hem teftiş kurullarımızın hem de ülkemizin daha iyi yönetime, daha başarılı yönetime doğru yol alması noktasındaki büyük hedefimizi ifade etmek istiyorum.'

-MUFETDER GENEL BAŞKANI SÜLEYMAN HACICAFEROĞLU
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara