Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'TOPLUMSAL VE SİYASAL ÇATIŞMALARIN YAŞANDIĞI TOPLUMLARDA UZLAŞMA ARACI OLARAK

Tarih Vakfı Projeler Koordinatörü Gürel Tüzün, 'Eğitim, 'barış için eğitim' odaklı, ayrımcılık yapmadan ve ötekileştirmeden, cinsiyetçi,

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-16 14:18:00

'TOPLUMSAL VE SİYASAL ÇATIŞMALARIN YAŞANDIĞI TOPLUMLARDA  UZLAŞMA ARACI OLARAK
Tarih Vakfı Projeler Koordinatörü Gürel Tüzün, 'Eğitim, 'barış için eğitim' odaklı, ayrımcılık yapmadan ve ötekileştirmeden, cinsiyetçi, militarist, milliyetçi her türlü zihniyet, içerik ve pratikten arındırarak yeniden kurgulanmalıdır' dedi.
Tüzün, Vakfın yaptığı 'Toplumsal ve Siyasal Çatışmaların Yaşandığı Toplumlarda Uzlaşma Aracı Olarak Eğitimin Rolü Projesi' sonucunda hazırlanan Tavsiyeler Raporu'nu basına tanıttı.
AB Komisyonu ve İstanbul'un İsveç Başkonsolosluğunun mali desteğiyle 2009 yılının Şubat ayı ve 2010 yılının Temmuz aylarında yürütülen çalışmanın, başta Kürt dili ve edebiyatını anlatan ilk ders kitabının hazırlanması olmak üzere pek çok fikir ve önerilerle sonuçlandığını anlatan Tüzün, elde edilen veriler, oluşan görüşler ve kalıcı toplumsal barışın sağlanması için gereken önerilerin bir Tavsiye Raporu'nda toplandığını bildirdi.
Yaptıkları çalışma sonuçlarında, eğitim sistemi, öğretmen donanımı ve yeterliliği, sivil toplumdan beklenenler gibi konularla ilgili çeşitli önerileri bir araya getirdiklerini belirten Tüzün, yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
'Eğitim, 'barış için eğitim' odaklı, ayrımcılık yapmadan ve ötekileştirmeden, cinsiyetçi, militarist, milliyetçi her türlü zihniyet, içerik ve pratikten arındırarak yeniden kurgulanmalıdır. Farklılıkların tanınması ve kabul edilmesi sorunu, halk temelli olarak ele alınmalıdır. Eğitimde ayrımcılığa karşı UNESCO Sözleşmesi, Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilmesi için gerekli adımlar atılmalı. Öğrencilerin, Kürt dili, edebiyatı ve kültürüne ilişkin bilgi ve farkındalıklarını artırmak amacıyla ortaöğretim düzeyinde seçmeli 'Kürt dili ve edebiyatı dersi' müfredata dahil edilmelidir. Milli güvenlik dersi de müfredattan kaldırılmalıdır. Türk Cumhuriyeti inkılap tarihi ve Atatürkçülük dersi, Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal, ekonomik ve siyasal tarihini daha kapsamlı ele alacak 'Çağdaş Türkiye Tarihi Dersi' olarak yeniden biçimlendirilmelidir. Hizmet içi eğitimler bölgesel ihtiyaçlar dikkate alınarak planlanmalı, örneğin anadili Türkçe olmayan öğrencilere eğitim veren öğretmenler, söz konusu dil üzerine temel bir eğitimden geçirilmelidir. Andımız ve benzeri itaat ritüeller kaldırılmalı, dışlayıcı ifadeler içeren marşlar müfredattan çıkarılmalıdır. Arapçanın ortaöğretimde yabancı dil statüsünde seçmeli ders olarak okutulmasından hareketle bir ilk adım olarak Kürtçe için de benzer bir düzenleme gerçekleştirilmelidir.'
Gürel Tüzün, henüz Tavsiyeler Raporu'nu Milli Eğitim Bakanlığına göndermediklerini belirterek, kısa zamanda postayla raporun bakanlığa iletileceğini kaydetti.

-'TOPLUMUN YÜZDE 55'İ KUTUPLAŞMA PENÇESİNDE'-

KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi Genel Müdürü, Proje Danışma Kurulu üyelerinden Bekir Ağırdır da '2011 Türkiyesinde şu anda en önemli problem nedir?' diye bakıldığında, 'müthiş bir siyasi kutuplaşma yaşandığının görüldüğünü' söyledi.
Bu siyasi kutuplaşmanın, giderek hayat tarzı kutuplaşmasına dönüştüğünü savunan Ağırdır, ikinci olarak da Türk-Kürt kutuplaşması olarak yaşama yansıdığını savundu.
Toplumun sadece partiler üzerinden değil, Türk-Kürt olarak veya hayat tarzları üzerinden tümüyle birbirinden ayrı bir eğilim içinde olduğunu belirten Ağırdır, 'KONDA'nın üç ay süren kutuplaşma endeksi üzerine yaptığı araştırmaya göre, toplumun yüzde 55'i kutuplaşmanın pençesindedir' diye konuştu.
'Kutuplaşmanın insanlar üzerindeki en önemli problemi, muhakeme yeteneğinin yitiriliyor olması' görüşünü dile getiren Ağırdır, şunları kaydetti:
'Ötekileştirme de çok hızlanıyor. Karşısında olduğumuz kutbun diğer tarafındakilerle ilgili müthiş bir ötekileştirme başlıyor. Bu ötekileştirmenin ürettiği manevi şiddet, giderek şiddete dönüşüyor. Bu da kutuplaşmanın bir başka ürünü. Empati yeteneğimizi yitiriyoruz. Diğerlerini anlamak, dinlemek, konuşmak gibi meseleler artık gündemimizin dışında. Biz bu dertlerimizin içinde kavrulurken diğer yanda başka şeyler var. Artık daha hızlı gündelik hayat konuşuluyor. Bildiğimiz gündelik hayatın ritmiyle şimdi hayatın ritmi çok farklı.'
Proje Koordinatörü Bahar Bilgen de toplantıda proje çalışmasında izledikleri yollar ve yaptıkları görüşmelerle ilgili bilgi verdi.

Haber Ara