Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

PwC TÜRKİYE'NİN 'PETROL PİYASASINDAKİ GELİŞMELER RAPORU' -RAPORDA, ENERJİ SEK

Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık şirketi PricewaterhouseCoopers (PwC) Türkiye'nin 'Türkiye Petrol Piyasasındaki Gelişmeler Rapo

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-16 14:27:00

PwC TÜRKİYE'NİN 'PETROL PİYASASINDAKİ GELİŞMELER RAPORU'  -RAPORDA, ENERJİ SEK
Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık şirketi PricewaterhouseCoopers (PwC) Türkiye'nin 'Türkiye Petrol Piyasasındaki Gelişmeler Raporu'nda, enerji sektörünün yeni yatırımlar için Petrol Kanunu'ndaki değişikliği beklediği bildirildi.
Türk enerji sektöründe faaliyet gösteren veya yatırım yapmayı düşünen yerel ve uluslararası yatırımcıları petrol piyasasındaki son durum hakkında bilgilendirmek amacıyla hazırlanan raporda, sektörde 2010 yılında yaşanan gelişmeler analiz edilirken, bu yıla ilişkin beklenti ve öngörülere yer verildi.
Raporda, geçen yıl dünyanın, finansal krizden çıkışla birlikte yükselmeye başlayan petrol fiyatlarını, yukarı yönlü hareket etmesi beklenen enerji talebini, Meksika Körfezi'ndeki çevre faciasını ve ulusal petrol şirketlerinin artan etkisini tartışırken, Türkiye piyasasının ise farklı konulara odaklandığı belirtildi.
Bu konuların başında mevzuat gelirken, 2007'den bu yana değiştirilmesi gündemde olan 6326 sayılı Petrol Kanunu'nun geçen yıl da Meclis gündemine gelmediği, yabancı oyuncuların ise Türkiye'de petrol arama faaliyetlerine devam ettiği belirtilen raporda, petrol arama ve çıkarma segmentindeki en önemli gelişmenin ise, TPAO'nun Karadeniz'de uluslararası petrol şirketleriyle ortaklıklar kurarak başlattığı faaliyetler olduğu bildirildi.
Toparlanan finansal piyasaların yansımalarıyla yükselen petrol fiyatları, yukarı yönlü revize edilen talep projeksiyonları, OPEC merkezli arz kararları, ulusal petrol şirketlerinin büyüyen etkisi, uluslararası şirketlerin portföylerinin petrol arama ve çıkarma operasyonlarının büyüyen payının, 2011 yılının gündemini oluşturduğu ifade edilen raporda, şunlar kaydedildi:
'Buna karşılık Türkiye piyasasındaki gündemin, dünya gündeminden bu yıl da ayrışacağını ve bu ayrışmanın en önemli unsurunun mevzuattaki gelişmeler olacağını öngörmek hatalı olmayacaktır. Özel sektör yatırımcılarının Türkiye'de petrol arama ve çıkarma faaliyetleri için daha uygun bir yatırım ortamı sağlamak amacıyla değiştirilmesi umulan 6326 sayılı Petrol Kanunu'yla ilgili somut adımlar atılması beklenti dahilinde. Bu paralelde Karadeniz'de başlatılan çalışmalar her geçen gün artan yabancı oyuncu ilgisiyle daha da önemli boyutlara ulaşacak. Ancak, halihazırda toplam petrol talebinin yaklaşık yüzde 10'unu karşılayan yerli üretimde orta vadede çok yüksek bir artış yaşanması öngörülmemektedir.'

-2011 YILINDAN BEKLENTİLER-

PwC Türkiye raporunda, 2010'da boğazların güvenliğine ilişkin olarak atılan adımların, bu yıl daha somut bir karakter kazanması ve bu konuya katkıda bulunması öngörülen Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesi'nin Rusya'nın da katılımıyla hız kazanmasının beklendiği belirtilerek, 'Finansal kriz boyunca petrol ürünlerine ve özellikle motorine olan talepteki direnç Türkiye'yi önemli bir orta distilat pazarı haline getirmiştir. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde EURO V standartlarına geçişle birlikte Akdeniz Havzası'ndaki ticaretin yönünde önemli değişiklikler beklenmektedir' denildi.
Evsel kullanımda doğal gaza geçilmesiyle birlikte hızla daralan tüplü ve dökme LPG pazarına karşılık oto LPG pazarının büyümeye devam ettiği, Türkiye'nin dünyanın en büyük ikinci oto LPG pazarı haline geldiği, bu büyümedeki en önemli etkenin benzinin aleyhine olacak şekilde bugüne kadar sağlanan vergi avantajı olduğu vurgulandı.
Akaryakıt piyasasında 2009'dan bu yana yaşanan gelişmelerin etkisinin bu yıl da görülmeye devam edeceği ifade edilen raporda, şu görüşlere yer verildi:
'Geçen yılın ilk 9 ayı itibariyle ilk 4 oyuncunun pazar payı yine yüzde 70'in üzerinde seyretse de, yenilenen bayi sözleşmelerinin etkisiyle ortaya çıkacak yeni pazar paylaşımı ancak bu yılın sonuna doğru daha belirgin hale gelecektir. Yine de takip edilen gelişmeler ışığında bu süreçten en karlı çıkacak olanların bayiler ve orta ölçekli dağıtıcılar olacağını öngörmek hatalı olmayacaktır.
Yüksek akaryakıt fiyatlarındaki vergi unsuru göz ardı edilerek yoğunlaşan marj tartışmaları, EPDK'nın getirdiği promosyon yasağı ile yeni bir boyut kazanmıştır. AB ortalamasıyla karşılaştırıldığında Türkiye akaryakıt dağıtım sektöründeki marjların yüksek olduğu görülmektedir. Ancak gelişim sürecine bakıldığında AB'deki piyasaların geçirdiği evrelerden Türkiye piyasasının henüz geçmediği ve bu suretle serbest piyasa kuralları dahilinde hareket edildiği sürece marjlardaki rasyonalizasyonun zaten kaçınılmaz olduğu da unutulmamalıdır.
Tüm bu gelişmeler ışığında 2011 yılında depolama sektörüne ek olarak dağıtım cephesindeki operasyonların optimizasyonu ve özellikle ithalat esnasında karşılaşılan finansal ve bürokratik yüklerin daha verimli bir şekilde aşılabilmesine yönelik olarak dikey entegrasyonlar ile birleşme ve devralmaların da hızlanacağı beklenmektedir.'
PwC Türkiye Enerji, Altyapı ve Madencilik Sektörü Lideri Faruk Sabuncu, rapora ilişkin değerlendirmesinde, bu yıl petrolün, makro ekonominin en önemli konusu olacağını vurgulayarak, 'Büyüyen cari açık ve bu açığın en önemli kalemi olan petrol ithalatına yapılan harcamaların azaltılması petrol sektöründe yapılması gerekenleri hızlandıracak boyuttadır. 6326 sayılı yasa ile ilgili değişiklikler başta olmak üzere boğazlardan yapılan geçişler, Ceyhan'ın durumu, yeni kurulacak SOCAR-Turcas Rafinerisi, intifa hakları tartışmaları ve yüksek akaryakıt fiyatları 2011'de sektörün önemli konuları olmaya devam edecektir' ifadesini kullandı.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara