Dolar

34,8785

Euro

36,7961

Altın

3.045,64

Bist

10.123,08

Giresun Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Kara: Yaşanan et açığının sebebi küçük baş hayvan sayısının azalmasıdır

Giresun Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Derviş Kara, et açığına sebep olan esas konunun, küçükbaş hayvan sayısında son 20 senede, özellikle son 5 senede oluşan dramatik azalma olduğunu söyledi.

Derviş Kara, Cihan muhabirine yaptığı açıkla

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-15 13:33:34

Giresun Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Kara: Yaşanan et açığının sebebi küçük baş hayvan sayısının azalmasıdır
Giresun Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Derviş Kara, et açığına sebep olan esas konunun, küçükbaş hayvan sayısında son 20 senede, özellikle son 5 senede oluşan dramatik azalma olduğunu söyledi.

Derviş Kara, Cihan muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yaşanan et fiyatlarındaki artışı önlemek için 2010 yılında et ithalatına başlandığını hatırlattı. İthalatla hiçbir ülkenin hayvancılığını geliştiremediğine dikkat çeken Kara, "Tek yol siyasi iktidarlardan bağımsız, rasyonel orta ve uzun vadeli projelerle hayvansal üretimimizi artırmaktır." diye konuştu.

Türkiye'nin, potansiyelleri itibariyle et açığı sorununu rahatlıkla aşabileceğine dikkat çeken Kara, şöyle konuştu: "Aslında sığırcılıkta aldığımız mesafeyi küçümseyemeyiz. Kültür ırkı ve melez sığır sayıları, süt verimi ortalaması ve karkas ortalamalarında önemli mesafeler katedilmiştir. Burada et açığına sebep olan esas konu, küçükbaş hayvan sayımızdaki son 20 senede, özellikle son 5 senede oluşan dramatik azalmadır. Ülkemiz 1991 tarım sayım sonuçlarına göre koyun ve keçi toplam sayısı 60 milyon iken, bugün bu sayı 20 milyonlar seviyesinde seyretmektedir. 2010 yılında yapılan toplam ithalat miktarlarını incelediğimizde, 40 bin ton et, 200 bin kasaplık canlı hayvan, 10 bin besilik canlı hayvan. Sadece 10 milyon koyunumuzun elden çıkarılmadığını düşünecek olursak 1/3'ü kasaplık güç olacağından 1 yıl için 100 bin ton et demektir. Bu da et arzı açığında bir sıkıntının olmayacağını göstermektedir."
Kara, 1990'lı yıllarda koyun ve keçi varlığı korunmasaydı, bugün tüketim oranlarına göre et arzı fazlası olacağına dikkat çekti. Hükümetlerin acilen koyun varlığını artıracak tedbirler alması gerektiğini belirten Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Batı ülkeleri et arzındaki stabiliteyi (istikrar) malumlarınız olduğu üzere domuz eti ile sağlamaktadır. Bizim bu konuda ikame edeceğimiz tek alternatif koyunculuktur. Bu hale gelmemizin elbette birçok nedeni vardır. Fakat unutmamalı ki esas sorun, koyunculukla iştigal eden yurttaşlarımızın karlı olmadığı için bu işi bırakmalarından kaynaklanmaktadır. Koyun sayımızın azalmasının terör olayları ile ilişkilendirilmesi doğru değildir. Çünkü ülkemizin diğer bölgelerinde de Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu'da olduğu oranlarda koyun sayısında azalmalar görülmüştür. Bir ülkeyi yönetenlerin en önemli sorumluluklarından biri de yurttaşlarının fiziksel ve mental gelişimlerini sağlamak için yeterli gıdaya ulaşmaları ve gıdaların sağlık yönünden güvenli olmasını, devredilemez ve ertelenemez temel görev olarak görmeleri gerekliliğidir. Halkımızın büyük bir çoğunluğunun yeteri kadar hayvansal ürün tüketemediği çok sayıda istatistik ve araştırmalarla ortaya konulmuştur."
Özellikle hayvansal proteinin, yetişkinlerden ziyade gelişmekte olan genç beyinler için öneminin tartışılmaz olduğunu kaydeden Kara, "Ayrıca, yetersiz ve dengesiz beslenmenin fertleri ve toplumları nasıl bir geri kalmışlığa sürüklediğini, yaşadığımız dünyada sayısız örnekleri ile görebilmekteyiz. Toplumları biyolojik bir organizma gibi değerlendirecek olursak, toplumda, aynı canlı organizmalar gibi fonksiyonları, güçlü ve güçsüz yönleri itibarı ile aynı biyolojik yasalara tabidirler. Bir toplumun fertleri aç ise toplum da açtır, bir toplumun fertleri sağlıksız ise toplum da sağlıksızdır. Dolayısıyla bu durum, sağlıksız, yetersiz ve dengesiz beslenmenin yol açtığı, ölüm, hastalıklar ve diğer kayıplar yanında bireyleri ve toplumları biyolojik geri kalmışlığa götüren zorunlu bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün biliyoruz ki hayvansal ürünler (et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri) itibariyle tüketim parametrelerimiz Avrupa'nın gelişmiş ülkelerinden 3 kat, ABD'den ise 5 kat daha azdır. Bilgi çağında ve iletişimin çok yaygın olduğu günümüzde, insanlar kalkınmanın getirdiği dünya nimetlerini yakından görmeye ve yetersiz beslenmenin acısını daha derinden hissetmeye başladılar. Artık mukayese imkanı doğmuştur, ulusların acımasız rekabet şartlarında en önemli gücünü, iyi yetişmiş sağlıklı nesillerin oluşturacağı muhakkaktır." dedi.

Giresun Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Derviş Kara, bu gerçekler ışığında hayvansal üretimin yeterli hale getirilmesinin öneminin kamuoyu tarafından takdir edileceğini kaydetti. Derviş Kara, konunun milli bir politika olarak ele alınıp değerlendirilmesi için gerekli çabanın gösterilmesi konusunda, veteriner hekimler olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını söyledi.

Haber Ara