Hülya Pala, İskender Pala'nın evlilik teklifini Sevgililer Günü'nde kabul etmiş
Türk edebiyatına aşk üzerine yazılmış romanlar kazandıran İskender Pala'nın eşi Hülya Pala'nın evlilik teklifini Sevgililer Günü'nde kabul ettiği bildirildi.
Aylık kültürel aile dergisi Moral Dünyası, şubat sayısında Hülya Pala ile yapılmış bir
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-02-13 08:52:24
Aylık kültürel aile dergisi Moral Dünyası, şubat sayısında Hülya Pala ile yapılmış bir röportaja yer verdi. Röportajda Hülya Pala'nın İskender Pala tarafından yapılan evlilik teklifine 14 Şubat Sevgililer Günü'nde "evet" cevabı verdiği belirtilerek, Hülya Pala'nın aşk hakkındaki düşünceleri şöyle aktarılıyor: "Ben aşk konusunda İskender Bey'den biraz farklı düşünürüm. Bu farklılık hem mizaç yönünden hem de algılama bakımındandır. Mesela duygusallığı hem yaşayış hem de ifade ediş biçimim zayıftır, hayatı algılayışım kesin çizgiler içinde, çok köşeli, kalıplara dayalıdır. Benim aşk konusundaki fikrim Fuzuli'nin ifadesiyle "Oğlan acep olmaz, olsa âşık / Âşıklık işi kıza ne layık" diye özetlenebilir. Bu düşünce sadece kendim içindir; başkalarını âşık oldukları veya aşk yolculukları yaptıkları için yadırgayıp eleştirmiyorum, sonuçta yaratılışlar farklı. Sonuçta ben kadının sevilen, erkeğin de seven konumunun fıtrî olduğunu düşünüyorum. Benim fıtratım da böyle."
Hülya Pala, aşkı tetikleyen güzellik üzerine sorulan bir soruya ise şöyle cevap veriyor: "Güzellik ilk görüş anı için etkili olabilir fakat ilerleyen zaman içerisinde, ilişkilerin yolunda gitmesi için güzellik yeterli değildir. Asıl olan gönül güzelliği, iç güzelliğidir. Evliliğin sağlıklı yürüyebilmesi için eşlerde başka meziyetler de gerekir. Aksi hâlde güzellik problem çözmez. Gençler kendilerine eş ararken maddî güzelliğe değil de iç güzelliğine bakmalıdırlar bence."
Hülya Pala, "evlilik aşkı öldürüyor mu?" şeklindeki soruya ise "Benim anladığım manada öldürmez, aksine muhafaza eder. Sevginin devamlılığı için sınırlarımızı belirlemeli ve karşılıklı ihlalden sakınmalıyız, birbirimize özgür alanlar ve zamanlar tanımalıyız. Ben kendi özelimde her şeyde olduğum gibi bu konuda da mütevekkilim, çaba sadece sorumluluktan kurtulmak içindir, olacağı engellemez." diye cevap veriyor.
Hülya Pala, İskender Pala'nın sözcülüğünü yaptığı ve romanlarında işlediği aşkı günümüz dünyasında yaşamanın ve devam ettirmenin mümkün olup olmadığı sorusuna ise şu cevabı veriyor: "İnsanoğlu ve dünyamız yaratılalı beri bu değişim problemi hep vardır. Öyle olmasa en eski yazılı kaynaklardan olan tabletlerde, 'Dünya kötüye gidiyor, gençleri bu kötü gidişten kurtarmalı!' cümlesi yer almazdı. Galiba bizler olgunlaşıp zihinlerimiz netleşince, daha sağlıklı düşünmeye ve davranmaya başladıktan sonra "şimdi"yi bozuk, yanlışlar içinde görüyoruz. Maddeyi öncelemek, materyalizmin dünyayı sarması ve insanların sonu gelmez ihtirasları da biraz o duygusal ve soyut dünyayı öldürüyor zannederim. Dünyanın her çağında iyilerle iyilikler ve kötülerle kötülükler her zaman bir arada olmuştur. Sadece, bazen iyiler, bazen de kötüler baskın olmuşlardır. İskender Bey'in sözcülüğünü yaptığı aşk böyle bir dünyada elbette fazla yer bulamayacaktır. O, tarihin en derin, en manalı, en asil ve zarif aşklarını anlatır. Sıralamasını mana üzerine kuran bir aşkın, maddeci dünyada ne kadar etkinliği olabilir ki? İskender Bey'in anlattığına göre otuz yıl önce de aşk henüz bir sır, bir gizlilik iken şimdi ortalıklara saçılıyor, gazetelerin çarşaf çarşaf sayfalarında magazin konusu oluyor."
SON VİDEO HABER
Haber Ara