Eski BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin Devlet Denetleme Kurulu raporu ve yakılan parçalara ait fotoğraflar, acılı aileleri bir kez daha hüzne boğdu.
Kaza sonrası 112'yi arayıp yardım isteyen gazeteci İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş de gelişmeleri yakından takip etmiş. Arama-kurtarma çalışmalarındaki ihmallerin net olarak ortaya çıktığını söyleyen Güneş, olayın suikast olabileceğine işaret ediyor. "İsmail yaşasaydı her şeyi anlatabilecek tek görgü şahidiydi. Arama-kurtarmada ihmali olan insanların, eşimin yaşadığını öğrenince ölmesini beklediklerini düşünüyorum" diyor.
Türkiye İsmail Güneş'i, 112 Acil Servis'e yaptığı "Yerimizi buldunuz mu? Burası çok soğuk, donacağız!" sözleriyle tanıdı. Helikopter kazasından sağ kurtulan Güneş, cep telefonundan 112'yi arayarak yardım istemişti. Ancak kaza alanına 48 saat sonra ulaşılabildi. Güneş'in cenazesi ise 5 gün sonra bulundu. Acılı aileler, savcılıktaki soruşturmadan çıkacak sonucu beklerken, geçtiğimiz hafta açıklanan DDK raporu, kazaya ilişkin soru işaretlerini yeniden gündeme taşıdı. Raporda, enkaza ilişkin bazı parçaların Özel Kuvvetler ve Jandarma timleri tarafından kaza mahallinde yakıldığı belirtiliyordu. Söz konusu fotoğraflar, üç gün önce Zaman'da yayımlandı. Bu gelişmeler üzerine Zaman'a konuşan Yasemin Güneş, rapor ve fotoğrafların kafalarda oluşan soru işaretlerine cevap niteliği taşıdığını kaydetti.
Helikopter 3 gün sonra bulunurken İsmail'in 5 gün sonra bulunabildiğine dikkat çeken Güneş, telefon sinyallerinden doğru yerin tespit edilmesine rağmen 9 defa yanlış yerde arama yapıldığının ortaya çıktığını vurguladı. Eşinin otopsi raporuna göre kazadan sonra 4 ila 6 saat arasında yaşadığının tespitinin yapıldığını belirten acılı eş, "Arama kurtarma çalışmalarındaki ihmaller zinciri olmasaydı İsmail'in kurtulma ihtimali çok yüksekti." dedi. Eşinin yaşadığını öğrenen oradaki insanların, onun da ölmesini beklemiş olabileceğini savunarak, "DDK raporu sonrası, İsmail'e son nefesinde de olsa ulaşılabilirdi diye düşünüyorum artık. İsmail yaşasaydı her şeyi anlatabilecek tek görgü şahidiydi. Arama kurtarmada ihmali olan insanların eşimin yaşadığını öğrenince ölmesini beklediklerini düşünüyorum." diye konuştu.
Yasemin Güneş, "Yani ortada bir suikast mı söz konusu?" sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Kaza mı suikast mı olduğu konusunda bazı sorular vardı. Buna yetkililer karar verecek ama DKK'nın raporunda ağır kamu kusuru olduğu ortaya çıktı. Yapılabilecek bazı şeylerin yapılmadığını raporda gördüm. Bizim de mahkemeye verdiğimiz şikâyet dilekçesindeki her kelime DDK raporuyla örtüştü. Yani DDK raporu bizim şikâyetlerimizin delili oldu bence."
Kaza sonrası 112'yi arayıp yardım isteyen gazeteci İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş de gelişmeleri yakından takip etmiş. Arama-kurtarma çalışmalarındaki ihmallerin net olarak ortaya çıktığını söyleyen Güneş, olayın suikast olabileceğine işaret ediyor. "İsmail yaşasaydı her şeyi anlatabilecek tek görgü şahidiydi. Arama-kurtarmada ihmali olan insanların, eşimin yaşadığını öğrenince ölmesini beklediklerini düşünüyorum" diyor.
Türkiye İsmail Güneş'i, 112 Acil Servis'e yaptığı "Yerimizi buldunuz mu? Burası çok soğuk, donacağız!" sözleriyle tanıdı. Helikopter kazasından sağ kurtulan Güneş, cep telefonundan 112'yi arayarak yardım istemişti. Ancak kaza alanına 48 saat sonra ulaşılabildi. Güneş'in cenazesi ise 5 gün sonra bulundu. Acılı aileler, savcılıktaki soruşturmadan çıkacak sonucu beklerken, geçtiğimiz hafta açıklanan DDK raporu, kazaya ilişkin soru işaretlerini yeniden gündeme taşıdı. Raporda, enkaza ilişkin bazı parçaların Özel Kuvvetler ve Jandarma timleri tarafından kaza mahallinde yakıldığı belirtiliyordu. Söz konusu fotoğraflar, üç gün önce Zaman'da yayımlandı. Bu gelişmeler üzerine Zaman'a konuşan Yasemin Güneş, rapor ve fotoğrafların kafalarda oluşan soru işaretlerine cevap niteliği taşıdığını kaydetti.
Helikopter 3 gün sonra bulunurken İsmail'in 5 gün sonra bulunabildiğine dikkat çeken Güneş, telefon sinyallerinden doğru yerin tespit edilmesine rağmen 9 defa yanlış yerde arama yapıldığının ortaya çıktığını vurguladı. Eşinin otopsi raporuna göre kazadan sonra 4 ila 6 saat arasında yaşadığının tespitinin yapıldığını belirten acılı eş, "Arama kurtarma çalışmalarındaki ihmaller zinciri olmasaydı İsmail'in kurtulma ihtimali çok yüksekti." dedi. Eşinin yaşadığını öğrenen oradaki insanların, onun da ölmesini beklemiş olabileceğini savunarak, "DDK raporu sonrası, İsmail'e son nefesinde de olsa ulaşılabilirdi diye düşünüyorum artık. İsmail yaşasaydı her şeyi anlatabilecek tek görgü şahidiydi. Arama kurtarmada ihmali olan insanların eşimin yaşadığını öğrenince ölmesini beklediklerini düşünüyorum." diye konuştu.
Yasemin Güneş, "Yani ortada bir suikast mı söz konusu?" sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Kaza mı suikast mı olduğu konusunda bazı sorular vardı. Buna yetkililer karar verecek ama DKK'nın raporunda ağır kamu kusuru olduğu ortaya çıktı. Yapılabilecek bazı şeylerin yapılmadığını raporda gördüm. Bizim de mahkemeye verdiğimiz şikâyet dilekçesindeki her kelime DDK raporuyla örtüştü. Yani DDK raporu bizim şikâyetlerimizin delili oldu bence."
ZAMAN