MISIR’IN DERDİ BİZİM DERDİMİZ OLDU
Nasıl ki Filistin’in sızısı bizim sızımızsa, Lübnan’ın Tunus’un elbette Mısır’ın derdi bizim derdimiz oldu. Kimse bunu başka yerlere çekmesin. Biz Mısır’a her zaman ilkesel baktık. Orada halkın taleplerinin duyulmasını istedik. Herkes sesiz kalırken, görmezden gelirken, herkes gözünü gönlünü Mısır’a kapatırken, biz çıktık kardeşçe, gönlümüzden geçeni ifade ettik.
1950’de merhum Adnan Menderes, “Yeter söz milletindir” diyen bir ülkenin lideri olarak ortaya çıktı. 2002’de biz de “Yeter söz de karar da milletindir” diyen bir kadro olarak ortaya çıktık.
Biz Mısır’daki olaylara seçkinci yaklaşmadık. Taleplere, demokrasiyi hak etmiyorlar, hazır değiller gibi üstenci bir anlayışla bakmadık. Biz çifte standartlara fırsat vermedik. Mısır halkının statükoya yönelik tepkisini anlamayanlardan, Türkiye’de olduğu gibi, Mısır’da da halkın mesajlarını algılamaktan aciz kalanlardan olmadık. Dik durduk, samimi olduk, gönül dilimizle konuştuk, kardeşlik hukukumuzla çağrımızı yaptık. Bugün Mısır halkının sevincini coşkusunu onlarla birlikte biz de yaşıyoruz. Mısır’da acilen adil bir seçime gidilmelidir. Aylarca seçim olmaz, biz de 24 saatte seçim oluyor. Daha seçim gününün akşamı netice alıyoruz, bir haftada YSK kesin neticeler açıklanıyor. Ama orada aylarca açıklanmıyor. Bu böyle olmamalı. Yeni dönem Mısır için hayırlısı olsun.
“BAZI GRUPÇUKLARA BİR SÖZÜM VAR”
Ancak son zamanlarda bazı grupçuklar, çıkıp bizimle ilgili olarak yaptıkları bazı gösterilerde, “Mısır halkının sesinin dinlenmesini istiyorsun, ama siz burada Türk halkının sesini dinlemiyorsun” diyorlar. Bazı grupçuklara bir sözüm var. Bir defa elmayla armudu birbiriyle karıştırmayalım. Elma elmadır, armut armuttur. Bir defa şunu bileceğiz. Türkiye’de demokratik noktada bir sıkıntı mı var? 12 Haziran geliyor.
Muhalefet candaşlarınla, yandaşlarınla mücadeleni ver. Eğer benim milletim, sana sandıkta iktidarı veriyorsa, biz görevi hemen zaten vereceğiz. Ben daha ileri gidiyorum, benim partim ikinci parti olduğu zaman ben genel başkanlığı bırakma sözünü verdim.
Biz koltuklardan şan şeref kazanan değil, koltuklara şan şeref kazandıran bir siyaset anlayışı getirdik, getiriyoruz. Bildiğiniz gibi koltuklara yapışanlar var. Bu ülkede yıllar yılı bırakamadılar orayı. Ayrılamadılar. Biz her zaman biliyoruz ki o koltukların hepsi gelip geçicidir. Şu ifadeden rahatsız olanlar oldu burada ve dünyada.