Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI GEDİKLİ: -'BİZ BU KRİZLERE (KÜRESEL EKONOMİK

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, Türkiye'nin küresel ekonomik krize hazırlıklı yakalandığını belirterek, 'Farklı olsaydık

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-11 23:31:00

AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI GEDİKLİ:  -'BİZ BU KRİZLERE (KÜRESEL EKONOMİK
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, Türkiye'nin küresel ekonomik krize hazırlıklı yakalandığını belirterek, 'Farklı olsaydık çok daha küçük rüzgarlarda bile Türkiye'nin düştüğü hali gördük' dedi.
Gedikli, Elazığ Aydınlar Ocağı tarafından Edibe Can Müftülük Sitesinde düzenlenen 'Yoksullukla Mücadele Panelinde' yaptığı konuşmada, AK Parti'nin yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele azmiyle iktidar olduğunu, 8 yıldan beri de önemli adımlar atıldığını söyledi.
Yoksullukla mücadelede en önemli yol ve yöntemin iyi yönetim olduğunu ifade eden Gedikli, 'Biz bu mücadeleyi verirken bunu öncelikle siyasi istikrarla ilişkilendirmek durumundayız. Siyasi istikrar varsa, ekonomik istikrar var. Ekonomik istikrar varsa sosyal istikrar var. İstikrar yoksa başka bir şey konuşmaya gerek yok. Türkiye ilk kez bu istikrarı yakaladı. İstikrarı yakaladığı için 2023 yılı için ilk kez bu kadar büyük ve uzun vadeli büyük hedefleri koymayı başardık' diye konuştu.
Avrupa ve dünyada yaşanan büyük krizlere rağmen, Türkiye'nin geçmişte küçük krizlerde IMF'ye gidip para alan iktidarların tersine IMF'ye başvurmadığını anlatan Gedikli, şunları söyledi:
'Biz bu krizlere, büyük olaylara hazırlıklı yakalandık. Farklı olsaydık çok daha küçük rüzgarlarda bile Türkiye'nin düştüğü hali gördük. İstikrar yoktu. Koalisyonlar birbirleriyle anlaşamıyor, bambaşka çekişmeler, kaos kriz var. O ortamda tabii yağma da olur. Zaten ekonomiyi de yağmaladılar. Yoksulluk, yolsuzlukla mücadele etmek gerekiyorsa soygun mekanizmaları olan enflasyon, faiz ve ekonomik krizleri durdurmak lazım. Enflasyonun tek haneli rakama inmesi büyük soygunun durmuş olduğu anlamına gelir. Bütçemizin 2002'de yüzde 45'i faize gidiyordu. Aynı oran devam etseydi 2011 bütçesinden 135 katrilyon lira faiz ödeyecektik. Ama bugün 50 katrilyon.'
Bankalardan bir gecede 46 milyar dolar hortumlandı. 12 tane Atatürk Barajı'nın parası hortumlandı. GAP'ın maliyeti 32 milyar dolar. Türkiye yıllarca GAP'ı bitiremedi. Şimdi biz bir kaynak ayırdık. 2012 yılı sonuna kadar inşallah GAP'ı bitireceğiz. 3,5 milyon insana istihdam sağlanacak.
İyi yönetim istikrar ne anlama geliyor bunları vurguluyorum. İstikrar ve iyi yönetim oldu mu bu yağmalar, soygunlar olmaz. Bunlar olmayınca da faydasını tüm millet görür. Yatırımla istihdam olur, işsizlik aşağı iner. Bu da dışarıda itibarı artırır. İçeride istikrar, dışarıda itibar demektir.'

-SOSYAL YARDIMLAR-

Gedikli muhalefetin sosyal yardımları 'sadaka devleti' diye küçümsediğini belirterek, şöyle devam etti:
'Sosyal devlet olmak zaten bizim görevimiz. Biz sosyal devlet olarak elbette bu destekleri, yardımları yapacağız. Başka bir şey düşünülemez. Bankalar 'Herkes bizim karı konuşuyor' diyor. Kimsenin karlarında gözü yok. Ama siz bu karlarınızı nereye yatırıyorsunuz? Bunu açıklayın. Bunlardan toplumun hakkı olan sosyal projelere ne kadar harcıyorsunuz? Bunu AB bankaları yapıyor. Siz de bunu yapın. Birliğiniz de var. Alın 'Türkiye'nin dört bir tarafında şu, şu sosyal projeleri yaptık' deyin. O zaman kimse sizin karlarınızı konuşmaz. Bunu herkes yapmalı. Kar eden büyük firmalar varsa bunu yapacak. Topluma borcunu ödeyecek.
Muhtaç kesimlere, özürlülere, evde bakım ücreti, ders kitabı, öğrenim harç kredisi, yeşil kart, kız öğrencilerin taşıma giderleri gibi sosyal yardımlar var. Bunların hepsi sosyal yardım. 2011'de 15 milyar liraya çıkmış. 2003'de o zamanki parayla 2 katrilyonmuş. Yani 7 kat artmış. Sosyal yardım uygulamalarında muazzam bir başarı var. Muazzam lafını özellikle kullandım. Hiç kimse terane okumasın. Kalkıyor muhalefet 'yok efendim yoksulluk arttı, kimseye bir şey verilmiyor. Açlar, bilmem ne...' Palavra, yemezler. Bu millet bunları yemez. Biz onların zamanında da neler olduğunu biliyoruz.'

-RAKAMLAR-

Gedikli, 2002-2008 yoksulluk görünümü mukayesesinde geliri 4,3 doların aşağısında olan yüzdelik dilimin yüzde 30'dan yüzde 6,8'e indiğini kaydetti.
Gelirin toplumun yüzde 20'lik en üst ve alt gelir grupları arasında dağılımı hakkında bilgiler veren Gedikli, 'Birinci yüzde 20'nin gelirden aldığı pay 2002'de yüzde 5,29 iken 2008'de yüzde 6.4'e çıkmış. Düzelme var. En zengin yüzde 20'sinin geliri yüzde 50 iken yüzde 45'e inmiş. Yani gelir dağılımında bir düzelme var. SSK en düşük emekli aylığı 2002'de 257 lira iken 2010'da 710 lira olmuş. Yüzde 170 maaşı artmış. Enflasyon düştükten sonra yüzde 37 daha iyi durumda. Emekli enflasyona ezilmemiş. Daha iyiye gitmiş, gelir dağılımı düzelmiş. Kimseye kaybettirmemişiz' diye konuştu.

Haber Ara