Dolar

34,8744

Euro

36,7325

Altın

3.040,44

Bist

10.122,52

TÜRK KIZILAY GENEL BAŞKAN BAŞDANIŞMANI PROF.DR.IŞIKARA: -'YABANCI UYRUKLU BİR

Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Marmara'da potansiyel bir deprem tehlikesinin bulunduğunu belirterek

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-03 15:36:00

TÜRK KIZILAY GENEL BAŞKAN BAŞDANIŞMANI PROF.DR.IŞIKARA:  -'YABANCI UYRUKLU BİR
Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Marmara'da potansiyel bir deprem tehlikesinin bulunduğunu belirterek, 'Yabancı uyruklu bir insanın bir başka ülkede deprem tahmini yapması etik değil' dedi.
Prof. Dr. Işıkara, Türk Kızılayı'nın 'Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi' kapsamında geldiği Samsun'da Vali Hüseyin Aksoy'u makamında ziyaret etti, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Azerbaycan'lı bir bilim adamı Prof. Elçin Halilov'un, '2011-2015 yılları arasında İstanbul ve İzmir'de büyük deprem olma olasılığı çok yüksek' açıklamasına tepki gösteren Prof. Dr. Işıkara, şöyle konuştu:
'Bir kere yabancı uyruklu bir insanın bir başka ülkede deprem tahmini yapması etik değil. Bu konuda Avrupa Konseyi'nin almış olduğu bir karar var. Depremlerinin önceden belirlenmesi konusunda komisyonun almış olduğu karara Türkiye olarak biz de uyuyoruz. Bu karar şu, 'Bir yabancı kişi, bir başka ülke için deprem tahmininde bulunduğu zaman bunu medyaya yapamaz. Bunu o ülkenin Dışişleri Bakanlığına usulüne uygun şekilde iletir. O ülkenin Dışişleri Bakanlığı da Avrupa Komisyonu da şu belgeleri ister. Önceden tahmini hangi bilimsel dayanaklara göre yapmıştır. Onun bilimsel belgelerini ister. O bilimsel belgeler hem Türkiye içinde hem de Avrupa Komisyonunun belirlediği uzmanlar komitesince tetik edilir. Böyle bir olay vardır ya da yoktur diye o devletin temsilcilerine arz edilir. Dolayısıyla medya bunu bilmediği için böyle tahmin oluyor ve flaş haber oluyor. Bu çok doğru olmuyor. Kandilli Rasathanesi bu konuda açıklama yaptı. Bana kalırsa çok da doğru yaptılar.'
Marmara'da potansiyel bir deprem tehlikesi olduğunu belirten Prof. Dr. Işıkara, 'Bunu herkesin kabul etmesi lazım. Marmara'daki deprem tehlikesinden yalnız İstanbul etkilenmeyecek, bütün Marmara etkilenecek. Nasıl Gölcük depreminde hepimiz etkilendik. Aynı şekilde Marmara'daki Adalar'ın güney batısındaki potansiyel deprem tehlikesi gerçekleştiği zaman bütün Marmara etkilenecek. Bu bakımdan İstanbul önem arz ediyor' dedi.
Prof. Dr. Işıkara, devletin deprem konusunda önemli tedbirler aldığını vurgulayarak, 'Şimdi bakın, okulların yüzde 75'i İstanbul'da depreme hazır. Bazı veliler isyan ediyor. 'Çocuklarımızı 10 kilometre uzaklıktaki okula mı göndereceğiz' diye. 10 kilometre uzağa gitsin o çocuk ama hayatta kalsın. Devletimiz elinden geleni yapıyor. Dolayısıyla o velilerden de benim isteğim eleştirmesinler. Hastanelerin üzerinde de özenle duruluyor, afet yönetimi üzerinde de önemle duruluyor' diye konuştu.
İstanbul'da başlatılan kentsel dönüşüm projelerinin Türkiye'nin her yerinde uygulanması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Işıkara, sözlerine, 'Bu projenin Samsun'da da başlatılması lazım. Samsun 3. derece deprem bölgesi gözüküyor. Ama bana sorarsanız 2. derecedir. Kuzey Anadolu Fayı Samsun'un burnunun ucunda. Dolayısıyla orada olan bir deprem Samsun'u da İstanbul'u da etkiler. Dolayısıyla bütün ülkenin depreme hazırlık olması lazım' diyerek devam etti.

-YAPI DENETİMİ KANUNU-

Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yürürlüğü koyduğu 'Yapı Denetimi Kanunu' hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
19 ilde yapı denetimi uygulamasının yapıldığını anımsatan Prof. Dr. Işıkara, denetimin yıl başı itibariyle tüm ülkede başlatıldığını söyledi. Prof. Işıkara, yapı denetim şirketlerine ilişkin şu eleştirilerde bulundu:
'Burada önemli olan şu yapı denetim kurumlarının bu ülke insanına dürüst olması lazım. Gitmeden imza atan yapı denetimi elemanları gördüm. Bu ülkeden bir yasa geçiyor. Bu ülke diyor ki, 'Benim ülkemin insanlarının yaşamı her şeyden çok önemlidir' ve böyle bir yasa oluşturuyor. Ama o yasanın uygulayıcısı yani yapı denetim şirketi işini doğru yapmıyor. Burada işini doğru yapanları ayırmak istiyorum. Dolayısıyla inşatları gidip görmeden 'denetim yapıldı' yönünde imza atan yapı denetim şirketlerimiz var. Bu olacak gibi değil. Depremde çok büyük zararlar veriyoruz. Geri dönüşü olmayan can kayıplarını bir kenara bırakalım çok büyük maddi zararlar da veriyor. Örneğin 17 Ağustos depreminin bu ülkeye maliyeti 24 milyar dolar. Dolayısıyla yapı denetim şirketlerinin bu konuda çok önemli görevleri var, çok dürüst davranmaları gerekir.'
Ardından Prof. Dr. Işıkara, Vali Aksoy'a deprem konusunda bilgilendirici kitaplar hediye etti.

Haber Ara