Değer Akol*
Tunus ve Mısır’dan sonra Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın diğer ülkelerinde de gençler otoriter rejimlere karşı sokaklara dökülüyor. Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih bir daha aday olmayacağını açıklamak zorunda kalırken, Ürdün’de hükümet değişti. Suriye’de de hükümet karşıtı gösterilerin planlanması üzerine Beşar Esad halka reform sözü verdi. Benzer gelişmeler Lübnan ve Cezayir’de de yaşanıyor. Dalga dalga yayılan gösteriler Filistin’de de yankı buluyor.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Hamas’ın denetimindeki Gazze Şeridi’nde ortak bir görüş öne çıkıyor. Ramallahlı Karem Romana, “Mısır’da yaşananlar onlarca yıl önce yaşanmalıydı. Biz Mısır halkını destekliyoruz ve değişimin kötü değil iyi yönde gerçekleşeceğini umuyoruz” diyor.
Bir diğer Filistinli Adnan Akeed’in tepkisi ise daha sert. Akeed, "Mübarek ve diğer Arap liderlerin yok olmasını diliyorum. Bizim yok oluşumuzdan ve ulusal meselemizde geride kalmamızdan onlar sorumlu” diyor.
Filistinli siyasiler neden suskun?
Filistinlilerin böyle düşünmesine rağmen ne Hamas ne de El Fetih açıkça Mübarek’i karşısına almaya yanaşıyor. Filistinli siyasiler bu konuda açıklama yapmaktan kaçınıyor. Çünkü Abbas liderliğindeki El Fetih açısından Mısır, İsrail ile müzakerelerde en önemli müttefik. Hamas açısından da Mısır, Gazze’de varlığını sürdürebilmek açısından kilit öneme sahip. Zira benzin ve gıda gibi hayati gereksinimlerin büyük bölümü, Mısır ile Gazze arasındaki tünellerden geçiyor.
Ancak siyasi yönetimler bu kaygıları taşısa da, Mübarek hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, Filistinliler arasında kötü bir üne sahip. Zira Filistinliler otuz yıldır Mübarek’in İsrail rejiminden yana tavır aldığı görüşünde ve bu nedenle Mısır’da Mübarek rejiminin sona ermesinden yanalar.
Gazzeli Adbel Kader Ebu Şaban da aynı görüşte ve tepkisini “Yeter artık. 30, 31 yıl… Avrupa ve diğer ülkelerde birkaç yılda bir seçim yapılıyor, iktidarların babadan oğula devri yok ve gerçek siyasi yönetim böyle olmalı” sözleriyle dile getiriyor.
Mısır ve Ortadoğu'daki gelişmeler, yerel ve genel seçimleri erteleyen Filistin yönetiminin yeniden seçimleri gündeme getirmesine neden oldu. Filistin yönetimi, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde mümkün olduğu kadar kısa süre içinde seçimlere gitme kararı alırken, Hamas seçimlere karşı olduğunu bildirdi.
Barış müzakereleri kritik dönemeçte
Mısır'daki gelişmeler, Ortadoğu'da tıkanan barış görüşmelerini de kritik bir noktaya getirdi. Zira Mısır'daki siyasi belirsizlik endişeye neden oluyor. Uluslararası toplum da bu nedenle tarafların bir an önce bir araya gelmesini ve barış görüşmelerine devam etmesi çağrısı yapıyor.
Filistinli müzakereci Saib Erekat da uluslararası topluma bir çağrı yaparak 1967 yılındaki sınırların gelecekteki Filistin devletinin sınırları olarak tanınmasını istedi. Erekat bunun olmaması halinde bölgenin daha fazla çalkantı ve kaos yaşayacağını, ayrıca kan akacağını savundu.
Ortadoğu Dörtlüsü, Münih'te buluşacak
Almanya'nın Münih kentinde cuma günü başlayacak Münih Konferansı'nda Mısır'daki gelişmelerle birlikte Ortadoğu barış sürecinin ele alınması öngörülüyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel’ın ev sahipliği yapacağı konferans sırasında Ortadoğu Dörtlüsü de bir araya gelecek.
Diğer yandan Mısır'da yaşanan gelişmeler İran'da da dikkatle izleniyor. Tahran yönetimi, Arap ülkelerindeki halk ayaklanmalarını İran’daki İslam devrimine benzetti. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanpervez“Mısır ve diğer Arap ülkelerindeki protestolar İslami uyanışın bir parçasıdır” açıklamasını yaptı. İran parlamento sözcüsü Ali Laricani “İran devriminden esinleniliyor” derken, İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney de İslam’ın Ortadoğu’da yeni siyasi eksen olacağından şüphe duymadığı görüşünü savundu.
Deutsche Welle Türkçe