Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Kifaya' ezberleri bozuyor!

Arap ülkelerindeki isyan süreci Berlin duvarının yıkılışına götüren 1989'deki süreç mi? Yoksa Tahran rejiminin dediği gibi '1979 ruhu' mu? Bu soruya yanıt aranırken, ABD 'Mübarek'i nasıl göndeririz?' arayışına girdi.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-03 11:06:48

'Kifaya' ezberleri bozuyor!
Ünlü tarihçi Dan Diner 2005 yılında “Mühürlenmiş Zaman: İslam Dünyasındaki Durgunluk Üzerine” kitabında Müslümanların, “demokrasi” ve “özgürlük” kavramalarını unuttuğunu, gittikçe rejimlere boyun eğdiğine dikkat çekiyordu. Benzer tespitler birçok Avrupalı ve Arap tarihçi tarafından da yapılmıştı.

Hatta Mısırlı yazar ve siyaset bilimcisi Hamed Abdel-Samad geçtiğimiz yıl “İslam Dünyası’nın Yıkılışı” adlı kitabıyla rejimlerden umudunu kesmiş ve artık “Light İslam”ı öneriyordu. Ancak Mübarek rejimini sarsan Mısır’daki son olaylar, aynı zamanda birçok tarihçi ve siyaset bilimcisinin tezini de çürütüyor.

Kadın, genç, dindar ve işçilerin “Kifaya” (Artık yeter) diyerek hep birlikte sokaklara dökülmesi dikkat çekerken, son günlerdeki gösterilere işadamlarının da katılması olayın rengini değiştirmiş gibi görünüyor. Pazartesi günkü göstericilerin ilk sırasında Mısır’ın en zenginleri arasında sayılan Naguib Sawiris’in Mübarek'i istifaya çağırması gözden kaçmadı. Siyasi gözlemciler Mısır’daki bu tabloyu “yeni bir toplumsal siyaset ortaya çıkıyor” şeklinde yorumluyor.

Kimi tarihçinin 1930-1950 yılları arasındaki İngiliz sömürgeciliğine karşı gösterilen direnişe benzettiği Mısır’daki sokaklar, uluslararası hesapların yeniden yapılmasını tetikledi. Rusya, Çin, Venezüella ve son yıllarda Türkiye dışında hiçbir yakın dostu olmayan Tahran yönetiminin “Mısır’da İran’ın 1979 ruhu dolaşıyor” mesajını verdiği saatlerde ise ABD yönetiminin Mübarek'i iktidardan indirmenin yollarının tartışıldığı gizli bir zirve yaptığı öğrenildi.

KAHİRE-WASHİNTON-MOSKOVA HATTI

Amerikan basının "Mübarek'i nasıl göndeririz?” olarak adlandırdığı ve iki saat süren zirveye Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Ulusal Güvenlik Danışmanı Thomas Danilon, Obama'nın başdanışmanı William Daley ve CIA başkanı Leone Panetta katıldı. ABD basınına sızan bilgilere göre Müslüman Kardeşler örgütü ile görüşme seçeneği de gündeme geldi.

Mübarek'in istifa etmemesine karşı Washinton’un iki aşamalı bir plan yaptığı ve ilk olarak Obama’nın Mübarek'i arayarak bizzat talebini dile getirdiği belirtiliyor. Ancak başarılı olmayan Obama’nın ardından Mübarek'i çok yakından tanıyan ve toplantının ardından Mısır’a gönderilen ABD'nin eski Kahire büyükelçisi Frank Wisner devreye girdi. Mübarek’e Wisner "hemen çekil" önerisi ile “O zaman aday olma, sonra çekilirsin" seçeneğini sundu.

Mübarek’in bütün teklifleri red etmesi üzerine bir kez daha telefona çıkan Obama’nın sert bir konuşma yaptığı belirtildi. Mübarek televizyona çıkarak “aday olmayacağım” açıklamasının işte böyle Washington-Kahire arasındaki yoğun diplomatik görüşmelerin ardından yaptığı öne sürülüyor. Ayrıca özellikle 11 Eylül’den sonra CIA ile Mısır istihbaratının yakın işbirliğine dikkat çekiliyor.

Avrupa basını Mübarek’e karşı tavır alamayan hükümetleri eleştirip, olayları Berlin duvarının yıkılışı ve doğu bloğunun dağılış sürecine benzetirken, Kremlin Sarayı’ndan ilginç bir açıklama geldi. Kahire ile stratejik dostluklarının bulunduğunu hatırlatan Rus Dışişleri Bakanı Sergej Lawrow “Mısırlılara dışarıdan reçete sunmayın” çağrısı yaptı. Rus yetkilinin Mübarek’e seslenmeden sadece “Kimseye ültimatom veremeyiz, sorunları Mısırlılar barışçıl yollarla çözsün” demesi dikkat çekti.

Develi göçlere, “son Firavunlara” direnen Mısırlılar, bütün uluslararası hesapları, dengeleri hiçe sayarak özgürlük ve demokrasi talebini dile getirmeye devam ediyorlar. Dün sokağa çıkan Mısırlı sayısı 5 milyonu geçerken, “ezberler” bozuluyor, dış güçler ise devrime ve kurulacak rejime isim arıyor…
ANF

Haber Ara