DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU: -"HAYATTA KALMAYA ÇALIŞMAK BİR DIŞ POLİTİKA HE
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Hayatta kalmaya çalışmanın, bir dış politika hedefi olamayacağını" söyledi.
Dışişler
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-02-01 17:39:00
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Avustralya Dışişleri Bakanı Kevin Rudd ile birlikte Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu'nda (USAK) düzenlenen panele katıldı. "Türkiye ve Avustralya: 21. Yüzyılda Yaratıcı Dış Politika" konulu panelde konuşan Davutoğlu, ülkelerin neden yaratıcı dış politikaya ihtiyaçları olduğu sorusuna yanıt vermenin çok önemli olduğunu belirtti.
Türkiye'nin coğrafi olarak ve tarihsel süreklilikler açısından bir merkez ülke konumunda olduğunu söyleyen Davutoğlu, bu coğrafi ve tarihsel merkeziliğin, Türkiye'yi dış politikada verimli yollar bulmaya ittiğini kaydetti.
"Hayatta kalmaya çalışmak bir dış politika hedefi olamaz" diye konuşan Davutoğlu, dış politikanın dünyaya ve bölgeye katkı yapması ve bu yönde çaba harcaması gerektiğini belirtti. Türkiye ile Avustralya'nın "suya sabuna dokunmayan bir politikaya sahip olamayacağını" söyleyen Davutoğlu, proaktif bir politika izlemek zorunda olan bu iki ülkenin, biraraya gelerek "bir sinerji yaratabileceğini" kaydetti.
Türkiye'nin Brezilya, Güney Kore, Güney Afrika gibi ülkelerle kurduğu ilişkilere değinen Davutoğlu, Avustralya ile de yeni unsurlar yanında eski unsurları yeniden ele aldıklarını belirterek, Rudd'un Gelibolu'daki anma törenlerinin yapıldığı zaman dışında Türkiye'yi ziyaret eden ilk Dışişleri Bakanı olduğunu kaydetti.
Davutoğlu, "İki ülke, savaş meydanında karşılaşmış ve bugüne dek süren bir barış doğmuş. Bu tarihte kolay görülemeyecek birşey" dedi. İlişkilerde bu psikolojik boyutun önemine dikkat çeken Davutoğlu, jeopolitik çerçevede bu psikolojik arka planının önem kazandığını, iki ülkenin bölgelerindeki ilişkilerinin önem taşıdığını vurguladı.
Türkiye ile Avustralya'nın küresel ekonomide önemli rol oynayabileceğine değinen Davutoğlu, işbirliğinin en önemli platformunun G-20 olduğunu hatırlattı. Davutoğlu, "Dünyanın iki ayrı köşesinde de olsak, küresel barış için işbirliği yapabiliriz" diye konuştu.
-"MISIR HALKININ BARIŞÇIL ŞEKİLDE KRİZDEN ÇIKMASINI UMUYORUZ"
Konuk Dışişleri Bakanı Rudd da, Türkiye'nin dostları olarak Ankara'da olduklarını belirterek, Ortadoğu'da modern tarih için çok önemli bir gün olduğunu söyledi. Rudd, "Hepimizin gözü Mısır'da. Umuyoruz ve dua ediyoruz ki Mısır halkı krizden barışçıl şekilde çıkacaktır" diye konuştu. Rudd, Mısır'da hükümetin halkın isteklerine temel demokratik reformlarla yanıt vermesi gerektiğini belirtti.
Türkiye ile Avustralya arasındaki ilişkinin "gerçekten çok sıradışı bir başlangıcı" olduğuna değinen Rudd, iki ülke arasındaki bu dostlukta en büyük payın Mustafa Kemal Atatürk'ün olduğunu söyledi.
Rudd, Avustralya'nın göçmenlerden oluştuğundan ve ülkelerine göç eden Türk göçmenlerin topluma katkılarından da bahsederek, "Avustralya'da sadece İngiliz yemekleri yeniyordu, Türkler leziz yemekleriyle ağzımıza tat verdiler" diye konuştu.
Türkiye ve Avustralya'nın birbirlerine çok sayıda katkısı olabileceğini belirten Rudd, Avustralya'nın kendi bölgesinde çok etkin ve etkili olduğunu aktararak, Türkiye'nin de "güçlü çoğulcu demokrasisiyle, bölgede istisnai bir başarıya sahip olduğunu" kaydetti. Türkiye'nin ekonomik olarak istisnai bir başarı yakaladığını söyleyen Rudd, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu'da olağan dışı bir kapasitesi olduğunu, komşularla sıfır problem politikasının da mantıklı olduğunu ifade etti.
"Güçlü ülkeler olabilirsiniz, ama eğer birlikte çalışırsanız daha güçlü olursunuz" diye konuşan Rudd, "Bunu başarabilirsek, Gelibolu, Çanakkale'de hayatını kaybeden büyükbabalarımız, bu iki demokrasinin (dünya barışına) birlikte yapacağı katkılardan gurur duyarlar" dedi.
-"NÜKLEER SİLAHLARIN OLMADIĞI BİR DÜNYA İSTİYORUZ"
Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Avustralya Dışişleri Bakanı Rudd, konuşmalarının ardından soruları yanıtladı.
Davutoğlu ve Rudd, 2015 yılında Avustralya'da Türk yılı ve bir yıl sonra Türkiye'de Avustralya yılı etkinlikleri düzenlenmesini planladıklarını kaydetti. Davutoğlu, bu etkinliklerin ekonomik, kültürel, siyasi olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için araç olması gerektiğine değinirken, Rudd da, iki ülkede büyük girişimci kitlesi olduğuna ve bunların tanışmasını sağlamanın önemine vurgu yaptı.
İran'ın nükleer programıyla ilgili bir soru üzerine Rudd, tavırlarının müzakerelere diğer tarafların da katılması yönünde olduğunu belirtti. İran'ın nükleer programını, "bölgesel bir tehdit olarak gördüklerini" kaydeden Rudd, bu sorunun diplomatik yollardan çözümü için İran'ın masaya oturması gerektiğini, nükleer programıyla ilgili bilgileri şeffaflıkla paylaşması gerektiğini belirtti.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu da, "nükleer silahların azaltılmasını değil, nükleer silahların olmadığı bir dünya istediklerini" belirterek, "Sorumluluk sahibi hiçbir lider nükleer silahları savunamaz" diye konuştu.
Davutoğlu, bunun için bir dönüşüm, geçiş sürecine ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Bu geçişi yaparken dikkatli olmalıyız, bu süreç kimse tarafından istismar edilmemeli" dedi.
Kevin Rudd da, Mısır'da yeni bir rejim öngörüp öngörmediği sorusuna karşılık, "Mısır'da şimdiden sonuçları tahmin etmenin akıllıca olmayacağını, gelişmeleri yakından takip etmek gerektiğini" söyledi. Rudd, insanların demokrasi ve reform talep ettiklerini kaydetti.
İsrail-Filistin arasında müzakere için olumlu ortamın mevcut olduğunu belirten Rudd, "taraflar ivedilikle müzakere masasına dönmeli" diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara