Yaşadığımız hayatı düzenlemeyi amaçlar ajandalar; dağınık, savruk, unutkan olmayı önlemek için bir araçtır. Düzensizlikten zarar gören ya da yorgun düşenin kendi üstünde kurmaya çalıştığı disiplinin iyi niyet işaretidir. Her kullanıcısı için yoldaştır ve adımlarımızı önceden bilir ve zamanı gelince sahibine “haydi, şimdi” diye fısıldar. Sahibinin kendi kendine veya başkaları ile birlikte, gelecek için küçüklü büyüklü kararlar vermesini gerektirir ajanda. Bu yüzden kararsız olanı zorlayan, kararsızlığı sevmeyen bir cisimdir ajanda. Ve belirsiz olan bir geleceğin içinde, gelecek parçacıklarını belirginleştirmektir aslında, ajanda kullanmak.
Çünkü tam anlamıyla zamanını doğru ve olumlu yönde yönetme çabasıdır bu sahibi olduğunuz: ‘Takvimli Defter.’
Kuruluşundan beri misyonunu değiştirmeden “sadece kitap” alanında yoğunlaşan ve her yıl, bir önceki yıla nazaran iki katı artışla büyüyen Kitapyurdu.com; bir gelenek haline getirmeyi düşündüğü yeni bir çalışma hazırladı. Türkiye’nin en büyük kitabevi olma özelliğini koruyan Kitapyurdu.com Ekibi; 2010 yılı içerisinde çok okunan yazarların kısa özgeçmişlerinin bir arada ve alfabetik olarak sunulduğu bir ajanda tasarladı. ‘2011 Yazarlar Ajandası’ adıyla sınırlı sayıda basılan ajandada sadece çok okunan yazarlarımız yok. Gün gün edebiyat olaylarının görülebildiği gibi; önemli gün ve haftaların da bulunduğu bir “tarihli defter”
Kitap okuyucuları genellikle gündemi de yakından takip eden kişiler olduğu için, bu durum doğal olarak hem kitabı hem de kategorisini listelerde öne çıkarıyor. Kitapyurdu.com Ekibi’nin hazırladığı 2011 Yazarlar Ajandası’nda yer alan yazarların kültür ve sanatta otorite isimlerinyer aldığı gibi; 2010 yılı içerisinde gündemde isimlerinden çokça söz edilen medyatik kişilerde yer aldı. Ajanda da göze çarpan ilginç bir durum ise çok satanlarda liste başı olmaları bir yana; mesela 2010 yılına damgasını vuran haber dosyalarından Ergenekon konusunda gündemde sürekli ilk sıralarda yer alan 2 yazarımızın da aynı ajandada buluşması oldu. Yazdıklarıyla gündemi etkileyen ya da olayları tetikleyen kişilerden Şamil Tayyar ile Soner Yalçın’ın aynı yerde buluşabildiği 2011 Yazarlar Ajandası’nda kapağına veya içeriğine baktığımızda; sadece not alınacak bir defter olmanın ötesinde Türkiye’nin de bir nevi panoraması görülebiliyor.
Ajanda için “unutulmaması için gerekli notları yazmaya yarayan takvimli defter, andaç” diyor, Türk Dil Kurumu Sözlüğü. Biliyoruz ki; Takvimi 31.Aralık gününü gösteren her ajanda bir anılar defteridir. Defterlerimiz takvimli, takvimlerimiz defterli olsa, yaşadıklarımızı anımsar, yaşayacaklarımızı unutmazdık hiç. Bir ajandanın ilk gününü yaşayıp bitiren için hem önünde ve hem de ardında bekleyen işler, buluşmalar, sözler, kutlamalar, ziyaretler ve daha nicesi olacaktır. Çünkü belgelerin saklandığı önce gelecek günleri düzenleme çabasında bir akıl defteri, o günler yaşandıktan sonra ise bir anı defterine dönüşür. Aklınızdan, başınızdan, içinizden geçenleri; hatırladıklarınızı, unutmak istemediklerinizi, hasretini çektiklerinizi ve izlenimlerinizi yazmanız umuduyla…
Ya unutmak istediklerimiz?