Geçtiğimiz günlerde Strasbourg'da gazetecilerin soruları üzerine, "Dönüşte inceleteceğim. Eğer yetkileri varsa DDK'ya talimat verebilirim." demişti. Döner dönmez konuya eğilen Gül, dün bu talimatı verdi. Cumhurbaşkanı, daha önce de gerek Meclis Araştırma Komisyonu gerekse savcılık incelemelerinde bir türlü ilerleme sağlanamayan merhum BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazası için DDK'ya talimat vermişti. Kurulun pazartesi günü açıklanan raporunda, önemli bulgulara yer verilmişti.
Dün Cumhurbaşkanlığı'nın internet sitesinde yapılan açıklamada, Abdullah Gül'ün, Hrant Dink cinayetiyle ilgili olarak Devlet Denetleme Kurulu'na 'konunun ayrıntılı bir biçimde incelenmesi' yönünde talimat verdiği bildirildi. Açıklamada, menfur olayın faillerinin kısa süre içerisinde yakalanarak, yargılama sürecinin başlatıldığı hatırlatıldı. Fakat cinayetin öncesinde ve sonrasında yürütülen kamusal görevlerin ifası ile ilgili bazı iddiaların, kamuoyunda ve basında sürekli yer aldığına dikkat çekildi. "Mezkur hususlar nedeniyle aradan dört yıl geçmesine rağmen yakalanan faillerin başkaca irtibatlarının bulunup bulunmadığı hususunun tam olarak açıklığa kavuşturulamadığı ve yargılamanın sıhhatli bir biçimde yapılamadığı ifade edilmektedir." denildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 14 Aralık 2010 tarihli kararına da atıf yapıldı. Bu kararda, 'Hrant Dink'in yaşam hakkının korunması ve cinayetin önlenmesinde kusuru olan yetkililer hakkında etkili soruşturma açılması' istenmişti. Ayrıca, 'tahkikatı yürüten kişilerin bağımsız olmadığı ve izlenen araştırma yöntemlerinin yargısal nitelik taşımadığı' gerekçesiyle dosyanın tekrar açılması talep edilmişti. Köşk'ten yapılan açıklamada, Devlet Denetleme Kurulu'nun, çalışmayı iki boyutta yürüteceği bildirildi. Bunlardan birincisi; Dink'in ailesi ve diğer ilgili tarafların katkılarının alınmasını içeriyor. Yeni bir bilgi veya belgeye ulaşılabilmesi amacıyla, olay öncesi ve sonrasında yürütülen idari işlemler de mercek altına alınacak. Bu işlemlerin hukuka uygunluğu ile doğruluk ve yeterliliği araştırılacak. İkinci olarak da AİHM kararlarında eleştirilen kamu görevlilerinin yargılanması ile ilgili iç hukuk düzenlemelerinin geliştirilmesi amacıyla mevzuatın genel bir değerlendirmesi yapılacak.