AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÇELİK, ADANA'DA: (2) -'GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MİS
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, 'Geçmiştin günümüze misyonu olan iki parti vardı. Biri DP, biri CHP idi. Onların misyonların
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-29 18:03:00
Çelik, AK Parti Adana İl Danışma Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, teşkilatlarında diğer partilerle mukayese edilmeyecek büyük bir dinamizmin bulunduğunu söyledi.
Yurtdışına gittiklerinde Türkiye'yi merak edenlerin kendilerine 'Siz AK Parti'yi nasıl tanıtıyorsunuz, AK Parti'nin başarısı nereden geliyor ve üçüncü olarak da her seçimde bu kadar başarılı olmayı nasıl becerebiliyorsunuz?' şeklinde sorular sorduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu:
'Dünyada yaklaşık 50 civarında başka devletlerden partiler bizden eğitim talep ediyor. Bu eğitim talepleri üç parçaya ayrılıyor. Birincisi yeni parti kurmak isteyenler, nasıl parti kuracaklarını ya da partilerini nasıl yapılandıracaklarını soruyorlar. İkincisi tüzük programımızla ilgili, üçüncüsü de siz ne yapıyorsunuz da vatandaşla bu kadar yoğun iletişim kurup her seferinde seçimlerde güçlü çıkıyorsunuz.
Benim onlara verdiğim cevap şu, bir kişiye bunu anlatmak hem kolay hem zor. Ankara'ya gelirsiniz, uzman arkadaşlarımız size partimizin tüzüğüyle, programıyla ve nasıl teşkilatlanacağınızla ilgili brifinglerler verir, biz de sizlere bunları anlatırız. Bizim vatandaşla nasıl irtibat kurduğumuzun teorisi yok diyoruz. Bunun kuralı, bunun herhangi bir kulanım kılavuzu yok. Bizimle teşkilatlara geleceksiniz, bunu bizden değil çalışan teşkilatlarımızdan öğreneceksiniz.'
Türkiye'de çeşitli şekillerde iktidar olmuş ve ayakta kalmış partilerin olduğunu anlatan Çelik, 'Ama ne olmuştur. İktidar dönemleri bittikten sonra herhangi bir misyona dayalı olmadıkları için, vizyonlarını bir vizyon üzerine kurmadıkları için, Türkiye vizyonunu bir tarihsel perspektif üzerine, bir gelecek üzerine kurmadıkları için yok olup gitmişlerdir' diye konuştu. Çelik, şunları kaydetti:
'Geçmişten bugüne misyonu olan iki tane parti vardı. Biri DP, biri CHP idi. Onların misyonlarını da maalesef bir takım mirasyediler tükettiler. Bugün Türkiye'de iktidar olma beklentisiyle ya da küçük bir gruba hükmetmek adına kurulmuş partiler var. Ama şu anda Türkiye'de, Türkiye'nin tarihi ile geleceği arasında, Türkiye'nin geçmişi ile bugünü arasında, Türkiye'nin etrafındaki coğrafyalar arasında irtibat kurabilen ve böylesine bir vizyona sahip, böylesine bir misyona sahip tek parti AK Parti'dir. Biz başkalarına AK Parti'yi anlatırken işte bu misyonu anlatıyoruz.'
-'MİLLİYETÇİLİK TATİLE ÇIKMIŞ DEMEKTİR'-
'Geçenlerde enteresan bir şey oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Sayın Başbakanımıza hitaben 'ne işin var Lübnan'da, ülkenin içinde sorunlar varken Lübnan'da ne yapıyorsun' dedi' diyen Çelik, şöyle devam etti:
'Bakın milliyetçi kesimin, tarih perspektifine sahip olduğu, ülkenin geçmişi konusunda hassas olduğu ve ülkenin jeopolitiği konusunda hassas olduğu öteden beri söylenir. Kuşkusuz milliyetçi taban bu hassasiyete sahiptir. Ama milliyetçilik adına parti yöneticiliği yapanların bu misyondan, bu hassasiyetten ne kadar uzak düştüğünü anlatan Devlet Bahçeli'nin sözünden daha ibretlik bir söz olamaz. Siz bu coğrafyada 600 yıl boyunca bir imparatorluğun sahibi olmuşsunuz, ondan evvel burada Anadolu Selçukluları olarak varsınız. Ve burada Adana'dan bir saatlik uçuştaki Lübnan'la ilgilenmeniz MHP'nin başındaki genel başkan tarafından yadırganıyorsa milliyetçilik tatile çıkmış demektir.
Arkadaşlar birazcık tarih bilen, birazcık coğrafya bilen, birazcık jeopolitik bilen bu ülkenin geçmişine biraz hakim olan herkes şunu bilir, Diyarbakır'ın, Ankara'nın, İstanbul'un, Van'ın, Adana'nın kaderi Bosna'nın Bakü'nün Lübnan'ın Şam'ın Bağdat'ın kaderinden ayrı değildir, gayrı değildir. Yine herkes şunu bilir ki Şam'da, Beyrut'ta, Bosna'da, Bakü'de huzur yoksa Van'da, Ankara'da, İstanbul'da, Diyarbakır'da, Adana'da ve Erzurum'da da huzur olamaz.'
Çelik, bu bilincin bir tarih perspektifi, bir tarih bilinci, millet olmanın esası olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bu bilinç dediğimiz şey nedir? Milli bilinç dediğimiz şey bilincinizi bir takım sınırlara hapsetmek değildir. Milli bilinç dediğimiz şey sizin tarihsel varlığınızdır, medeniyet havzanızdır, jeopolitik duruşunuzdur. Tarihsel dokunuzun ve siyasi olarak vizyonunuzun nerelere kadar uzandığınızı çok iyi bilmeniz, bunları her zaman geliştirmeniz, her zaman diri ve dinç tutmanız demektir. İşte bugün Rusya ile Gürcistan arasında savaş olduğu zaman, kim var? Türkiye var. Bosna Hersek ile Sırbistan arasındaki sorunu çözmek için kim var? Türkiye var. Lübnan'daki hükümet krizi için başvurulan ve bütün tarafların eşit olarak gördüğü odak kim? Türkiye. Irak'ta hükümetin kurulması konusunda bütün taraflarla görüşen ve hükümetin kurulmasına olumlu katkı sağladığı söylenen ülke kim? Türkiye.
Peki Türkiye bunu yaptığı zaman, bakın Balkanlar, Bosna Hersek, Kafkaslar, Rusya, Gürcüstan meselesine, yakın zamana kadar Suriye-İsrail barış görüşmelerine, Pakistan, Afganistan meselesine, Irak meselesine, peki bütün bunları yaptığı zaman Türkiye kendi iç sorunlarını ihmal mi etmiş oluyor. Tam tersine, kendi iç sorunlarını ihmal etmiş olmuyor, kendi çözümlerini daha çok güçlendirmiş oluyor.'
-SOKAK EYLEMLERİ OLAN ÜLKELER-
'Bugün şu sokak eylemlerinin olduğu ülkelere bakın, bunların bir çoğunda milli gelir günlük 4 dolar ya da 2 doların altında' diyen Çelik, buralardakilerin nüfusunun önemli bölümünün büyük sıkıntı çektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
'Yani nüfusun yüzde 50'si, buralarda 4 dolar ya da 2 doların altında parayla yaşamak zorunda kalıyor. 2002 yılında Türkiye'de 4 doların altında günlük geliri olanların nüfusa oranı kaçtı? Yüzde 30. Bugün kaç? Yüzde 4. Yani 30'tan 4'ü çıkar 26. Yani 4 kişiden birini çıkartıp merkeze almış Türkiye. Ekonomik olarak fakirlikle mücadelede, yoksulukla mücadelede çok büyük bir başarı kaydetmişiz.
İkincisi nedir bu etrafımızdaki olan ülkelerdeki protestoların odak merkezinde olan özgürlük meselesidir. Bakın bugün Batılıların sessiz devrim dediği ileri demokrasi perspektifine sahipsiniz. İleri demokrasinin bütün unsurlarını, bütün kurumlarını, vatandaş odaklı birey odaklı özgürlüğü getirdik.
Bakın çok yakında hatırlayın 2002'de 7 kişi ya da 5 kişiden fazla bir evde toplananlara örgüt muamelesi yapılıp içeri atılıyordu. Bugün her konuda, özgürlük konusunda sadece tam demokrasi değil ileri demokrasi diyoruz. En ileri demokrasiyi buraya getirmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla hem ekonomik kalkınmaya hem ileri demokrasiye hem de milli vizyonumuza sahip çıkıyoruz.
Biz şunu kabul etmiyoruz. Yıllardan beri okullarda okutulur. Denir ki 'Türkiye, doğu ile batı arasında köprüdür'. Arkadaşlar köprü üzerinden geçilen şeye denir. Biz batının üzerimizden doğuya, doğunun üzerimizden batıya geçtiği bir köprü değiliz. Biz batının ve doğunun harman yeriyiz, buluştuğu yeriz. Batının ve doğunun kültürleri, batının ve doğunun bütün stratejik hedefleri Anadolu'da harman olmuştur. Biz batıya ve doğuya vicdan üreten bir ülkeyiz.'
-TÜRKİYE'DE İSTİKRAR
SON VİDEO HABER
Haber Ara