Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB'nin her gün elçilik ve konsolosluklarında Türk vatandaşlarına hakaret ettiğini söyledi. Türk vatandaşlarının, AB konsolosluklarının önündeki kuyruklarda beklerken kendilerini 'en az Avrupalı hissettikleri anı' yaşadıklarını belirtti.
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ile Brüksel'in muteber düşünce kuruluşlarından Avrupa Siyaset Merkezi'nin (EPC) ortaklaşa düzenlediği toplantıda konuşan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, vize konusunda Avrupa'ya ve Avrupalı meslektaşlarına çok ağır yüklendi. Hannover Sulh Mahkemesi'nin Almanya'ya vizesiz girdiği için tutuklanan Türk vatandaşını serbest bırakmasının ardından konuşan Bağış, AB'nin, her gün elçilik ve konsolosluklarında Türk vatandaşlarına hakaret ettiğini söyledi.
"Yasa dışı göç konusunda Türkiye, üzerine düşenleri ne kadar yapıyor?" sorusuna cevap verirken sinirlendiği gözlenen Bağış, "Kaçak göçü engellememiz için daha fazla para ayırmamız gerekiyor. Bu daha fazla para da her gün AB üyesi ülkelerin elçilik ve konsolosluklarında hakaret edilen Türk vatandaşlarının vergileri. Vatandaşlarımız bunu tabii ki sorgulayacaktır. 'Avrupalıların sorunlarını çözmek için benim paramı kullanacaksınız ve aynı zamanda Avrupalıların bana hakaret etmesine de müsaade edeceksin' diye soracaklar." dedi. Türkiye'nin bir emirlik olmadığını, kamuoyunun dikkate alınması gereken bir ülke olduğuna işaret eden Başmüzakereci, vize, müzakereler, terörle mücadele, Kıbrıs gibi konularda AB'nin hiç de iyi niyetli davranmadığını vurguladı.
MERKEL, TARİHî HATA YAPTI
Geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiği Rum Kesimi'nde müzakerelerin başarısızlığından Türk tarafını sorumlu tutan Almanya Başbakanı'na da yüklenen Bağış, Merkel'in "tarihi bir hata" yaptığını söyledi. Merkel'in kendisinin sorun çözülmeden Rum Kesimi'nin Birlik'e alınmasını hata olarak nitelendirdiğine işaret eden Bağış, "Bu, kendisiyle çelişen beyanların hangisi hakiki, buna ben karar vermeyeyim." dedi.
AB'nin öncelikle doğrudan ticaret gibi Kıbrıslı Türklere verdiği sözleri tutarak ve Kıbrıs sorununun Türkiye-AB ilişkilerini rehin almasını engelleyerek çözüme katkı yapabileceğini belirten Bağış, Merkel'i kastederek ancak isim vermeden, "Bir tarafı suçlayarak mevcut gerçekleri keskin şekilde inkar etmek, yanlış yönde atılmış bir adımdır. Bu sadece bir cehalet mi yoksa bariz bir menfaatperestlik mi anlayabilmiş değilim." karşılığını verdi. Son 50 yılda Türkiye'nin müzakerelerin fişini çekmesi için çok uğraşıldığına işaret eden Bağış, Türkiye'nin asla müzakerelerden çekilen taraf olmayacağını ilan etti. Bağış, "Müzakerelerin fişini çekme zevkini Avrupalılara bırakıyoruz." dedi.