Davos Zirvesine katılan Amr Musa, AA muhabirinin, son günlerde Kuzey Afrika ülkelerinde meydana gelen olaylara ilişkin sorularını yanıtladı.
Arap dünyasındaki huzursuzluğun, birkaç Arap ülkesi tarafından ifade edildiğini belirten Musa, sorunların, coğrafi, bölgesel hatta uluslararası kaynaklı olduğunu kaydetti.
-ARAP DÜNYASINDAKİ HUZURSUZLUĞUN ÇÖZÜMÜ ''REFORM''-
Amr Musa, Arap dünyasında bir süredir var olan ancak son zamanlarda ifadelendirilen olayların çözümünde reformun çok önemli olduğunu vurguladı.
Musa, Arap dünyasındaki sorunların çözülmesinde işbirliğinin de önemli olduğunun altını çizdi.
-TÜRKİYE'NİN, SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDEKİ ROLÜ-
Bölgedeki sorunların çözümünde Türkiye'nin önemli bir rolü olduğunu da ifade eden Musa, Türkiye'nin, bölgeyi ve sorunları çok uzun süreden buyana iyi tanıdığını ve bölgedeki barış sürecinde de olumlu katkılarda bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin cumhurbaşkanı ve başbakanıyla Ortadoğu'daki ve Arap dünyasındaki sorunların çözümünde etkin olduğunu da anlatan Musa, Türkiye'nin Arap Birliği ile birlikte gösterdiği işbirliğinin de önemine dikkat çekti.
-TECRÜBELİ ARAP DİPLOMAT-
Mısır'ın eski dışişleri bakanı ve başarılı bir diplomat olan Amr Musa, 1967'de Mısır'ın Hindistan büyükelçisi olarak görev yaptı. 1990'de Mısır'ın Birleşmiş Milletlerdeki büyükelçisi oldu. 1991'den 2001'e kadar Mısır dışişleri bakanı olarak görev yaptı. Amr Musa, 2001 yılından buyana da Arap Birliği genel sekreterliği görevini sürdürüyor.
-TUNUS'UN ARDINDAN MISIR...-
Tunus'un ardından, Mısır'da, başta başkent Kahire olmak üzere birçok kentte Hüsnü Mübarek karşıtı gösteriler düzenlenmişti.
Tunus'ta Zeynelabidin Bin Ali yönetimini deviren ''Yasemin Devrimi''nden esinlenen binlerce kişi internetten organize olduktan sonra Hüsnü Mübarek yönetimine karşı ayaklanmıştı.
İşsizlik, yoksulluk, yolsuzluğa karşı ayaklanma sonucu 23 yıllık Zeynelabidin Bin Ali iktidarının devrildiği Tunus'tan esinlenildiğine işaret edilen gösterilerin yapıldığı Mısır'ın da aynı siyasi ve sosyal sorunları olduğuna dikkat çekiliyor.
Yetkililer, Arap dünyasındaki bu sorunun, topyekün bir yeniden yapılanmayla çözülebileceğini vurguluyor.