Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

TÜRK ÜST YÖNETİCİLERİ ŞİRKETLERİNİN BÜYÜYECEĞİNDEN EMİN -PwC'NİN 'YILLIK KÜRES

PricewaterhouseCoopers (PwC) 'Küresel Üst Yönetici Araştırması'na göre, Türkiye'deki üst yöneticilerin (CEO) neredeyse tamamı 2011'de ve

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-01-26 13:07:00

TÜRK ÜST YÖNETİCİLERİ ŞİRKETLERİNİN BÜYÜYECEĞİNDEN EMİN  -PwC'NİN 'YILLIK KÜRES
PricewaterhouseCoopers (PwC) 'Küresel Üst Yönetici Araştırması'na göre, Türkiye'deki üst yöneticilerin (CEO) neredeyse tamamı 2011'de ve önümüzdeki 3 yıl boyunca şirketlerinin büyüme göstereceğinden emin olduklarını düşünüyor.
PwC'nin her yıl Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Davos Toplantısı'nda açıkladığı ve bu yıl 'yeniden büyüme hayali' temasıyla yayınlanan '14. Yıllık Küresel Üst Yönetici Araştırması'na göre, yakın gelecekte büyümeye yönelik üst yöneticilerin beklentisi kriz öncesi seviyelere dönerken, özellikle gelişmekte olan piyasalardaki fırsatlar ve öngörülerin üst yöneticilerin geleceğe dönük güvenini ve olumlu beklentilerini güçlendirdiğini ortaya koydu.
Dünya genelinden 1.201 üst yöneticinin katılımıyla gerçekleşen araştırmada, üst yöneticilerin yüzde 48'i önümüzdeki 1 yılda büyüme konusunda kendilerinden 'çok emin' olduklarını belirtti.
Araştırma, yüzde 88'lik bir oranla üst yöneticilerin büyük kısmının önümüzdeki 1 yıl boyunca büyüme konusunda emin olduklarını gösterirken, Türkiye'deki üst yöneticinin yüzde 96'sı hem 2011 yılında hem de 3 yıl boyunca büyüme göstereceklerinden emin olduklarını ifade etti.

-BORUSAN HOLDİNG ÜST YÖNETİCİSİ AGAH UĞUR İLE GÖRÜŞÜLDÜ-

Bu yıl Türkiye'den 30 üst yöneticisin katılımı ile ilk defa Türkiye sonuçlarının da açıklandığı araştırma kapsamında, aralarında Türkiye'den Borusan Holding Üst Yöneticisi Agah Uğur'un da yer aldığı dünyanın farklı bölgelerinden 10 üst yöneticisi ile yüz yüze kapsamlı görüşmeler yapıldı. Uğur, görüşmede hızla değişen rekabet ortamında farklılaşma ve başarılı olma konusundaki görüşlerini aktardı.
Araştırma sonuçlarına göre, üst yöneticiler, geleceğe yönelik büyüme beklentileri açısından en önemli ülkenin Çin olduğunun altını çizerken, üst yöneticilerin yüzde 39'u Çin'i, yüzde 21'i Brezilya ve yüzde 18'i Hindistan'ı en büyük potansiyeli olan ülke olarak gösterdi.

-TÜRKİYE, HALA BÜYÜME POTANSİYELİ SUNUYOR-

Türkiye'deki üst yöneticiler ise şirketlerinin büyüme gösterecekleri ülkelerin başında yüzde 30 oranı ile Rusya'yı gösterdi. Rusya'yı yüzde 17'lik oranlarla Brezilya ve Hindistan, yüzde 13 ile Çin takip ediyor.
Dünya genelinde Çin, ABD ve Hindistan, en önemli ürün ve ham madde kaynağı olarak görülürken, üst yöneticilerin yüzde 90'ı şirketlerinin Asya'da büyüyeceğini düşünüyor. Asya'yı yüzde 84 ile Latin Amerika, yüzde 75 ile Afrika, yüzde 72 ile Ortadoğu ve yüzde 70 ile Doğu Avrupa izliyor.
Türkiye'deki üst yönheticilerin tamamı Afrika ve Ortadoğu'da büyüme göstereceklerini belirtirken, yüzde 82'si büyümek için Asya pazarını adres gösterdi. Katılımcıların sadece üçte biri bulundukları ülkede yüksek büyüme öngörse de yüzde 63'lük bir oranla Türkiye'deki üst yöneticiler için Türkiye pazarı hala büyüme potansiyeli sunuyor.
Araştırmaya göre, stratejik olarak üst yöneticilerin yüzde 29'u önümüzdeki 12 ay boyunca büyüme için en büyük fırsatların yeni ürünler ve hizmetlerin geliştirilmesi ile mevcut pazar paylarının artırılmasından kaynaklanacağını düşünürken, yüzde 17'si yeni pazarlara girişin önem kazanacağı görüşünü taşıyor.
Birleşme, satın alma, iş ortaklıkları ve ittifaklar büyüme için düşünülen seçeneklerden biri olurken, Türkiye'de üst yöneticilerin yüzde 33'ü mevcut pazar paylarını artırmayı, 27'si yeni pazarlara açılacaklarını, yüzde 23'ü ise yeni ürün ve hizmet geliştirerek büyüme sağlayacaklarını belirtti.

-YARISINDAN ÇOĞU YENİ İŞE ALIM GERÇEKLEŞTİRECEK-

Dünya genelindeki üst yöneticilerin yarısından çoğu önümüzdeki 12 ay içinde yeni işe alım gerçekleştireceğini ifade ederken, bu konuda çok daha iyimser olduğu dikkat çeken Türkiye'deki üst yöneticilerin yüzde 80'i önümüzdeki yıl işe alımlarda artış olacağını bildirdi.
Ekonomik krizin şirket stratejileri üzerindeki etkisinin de yansıdığı araştırma sonuçlarına göre, üst yöneticilerin yüzde 84'ü geçtiğimiz 2 yıl içinde şirket stratejilerini değiştirdiklerini söylerken, bu değişikliğe temel olarak ekonomik belirsizlik, müşteri gereklilikleri ve sektördeki kriz sonrası dinamiklerin sebep olduğunu dile getirdiler.
Üst yöneticilerin çoğu yetenek yönetimi, risk yönetimi, yatırımlar ve organizasyonel yapıya yönelik stratejilerini değiştirmeyi planladıklarını ifade ederken, Türkiye'de yüzde 87'lik bir oranla yatırımlar birinci önceliği oluşturdu. Türkiye'deki üst yöneticilerin yüzde 83'ü yetenek yönetimi, yüzde 73'ü risk yönetimi konusunda stratejilerinde değişikliğe gitmeyi planladığını söyledi.

-YÜZDE 34'Ü BİRLEŞME VEYA SATIN ALMA İŞLEMİ TAMAMLAYACAK-

Yeniden yapılandırma konusunda maliyetleri kısacakları yönünde görüş bildiren üst yöneticilerin oranı dünyada yüzde 64 iken, Türkiye'de bu oran yüzde 83 seviyesinde gerçekleşti. Dünya genelindeki üst yöneticilerin yüzde 34'ü bir birleşme veya satın alma işlemi tamamlayacaklarını, yarısı yeni bir stratejik ittifak ya da girişim sermayesi kurmayı beklediklerini ve yüzde 31'i bir iş birimi alanında dış kaynak kullanımına yöneleceklerini açıkladı.
Türkiye'deki üst yöneticiler de yeniden yapılandırma konusunda yüzde 63'lük oranlarla stratejik ortaklık ve dış kaynak kullanımını seçenek olarak gördüğünü belirtti.

-MUHTEMEL TEHDİTLER VE KÜRESEL RİSKLER...-

Araştırmaya göre, üst yöneticilerin neredeyse dörtte üçü belirsiz veya değişken ekonomik büyümeyi işleri için muhtemel bir tehdit olarak tanımlarken, bu oran geçen yıl yüzde 66 seviyesindeydi. Üst yöneticilerin yaklaşık üçte biri, ekonomik beklentiler açısından 'aşırı derecede endişeli' olduklarını ifade etti. Diğer ortak tehditler ise yüzde 61 ile mali açığa devlet müdahalesi, yüzde 60 ile aşırı mevzuat, yüzde 54 ile döviz kurlarındaki değişkenlik, yüzde 52 ile istikrarsız sermaye piyasaları ve yüzde 40 ile korumacılık olarak kaydedildi.
Türkiye'deki üst yöneticiler ise yüzde 60'lık bir oranla döviz kurlarındaki değişkenliği en önemli tehdit olarak gösterirken, yüzde 47 ile aşırı mevzuat ikinci sırada yer aldı. Tehdit unsuru olarak gördükleri diğer konular ise yüzde 40 ile korumacılık, yüzde 33 ile mali açığa devlet müdahalesi ve yüzde 27 ile istikrarsız sermaye piyasaları oldu.
Dünya genelindeki üst yöneticilerin gündeme getirdiği küresel riskler yüzde 58 ile siyasi istikrarsızlık, yüzde 34 ile doğal kaynakların kıtlığı, yüzde 27 ile iklim değişikliği yüzde 25 ile doğal afetler konularını içerdi.
Küresel riskler sıralamasında Türkiye'deki üst yöneticiler açısından yüzde 53 ile siyasi istikrarsızlık ilk sırada yer alırken, bunu doğal kaynakların kıtlığı ve doğal afetler izledi. İklim değişikliğini risk olarak gören üst yöneticilerin oranı yüzde 10'da kaldı.

-HÜKÜMETİN YAPMASI GEREKENLER-

Araştırmada, üst yöneticilerin yaklaşık yarısı hükümetin ülkenin altyapısını iyileştirmeye öncelik vermesi gerektiğini belirtirken, bunu yüzde 47 ile yetenekli işgücünün yaratılması ve yetiştirilmesi, yüzde 45 ile finans sektöründe istikrarın sağlanması ve yine aynı oranda makul maliyetli sermayeye erişim takip etti.
Üst yöneticilerin yüzde 60'ından fazlası, kamu harcamalarındaki kesintinin veya vergi artışlarının ülkenin ekonomik büyümesini yavaşlatacağını ve yüzde 53'ü hükümetin kamu borcunu artırmaya yönelik adımından dolayı şirketinin vergisinin artacağını düşünürken, Türkiye'deki üst yöneticiler yüzde 43'lük bir oranla hükümetin fakirliği ve gelir eşitsizliğini azaltmaya öncelik vermesi gerektiği görüşünü taşıyor. Ayrıca hükümetlerin öncelik vermesi gereken konular; yetenekli işgücünün yaratılması, altyapının iyileştirilmesi ve fikri hakların korunması olarak sıralandı.

-'SİPERLERDEN ÇIKAN CEO'LAR BÜYÜME FIRSATLARINI GÖRÜYOR'-

PwC Küresel Başkanı Dennis M. Nally, araştırmaya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
'Krizi atlatmak için girdikleri siperlerden çıkan üst yöneticiler, artık kısa vadede dahi yeniden oluşan büyüme fırsatlarını görüyorlar ve düzelen küresel ekonomik koşullar ile artan müşteri taleplerini değerlendirme konusunda kararlılar. Kriz sonrası küresel ekonomi, iki temel unsura dayalı olarak düzeliyor. Çin, Hindistan ve Brezilya gibi gelişmekte olan ekonomiler, gelişmiş ekonomilerden çok daha hızlı büyüyor. Ekonomik denge merkezindeki kayma, üst yöneticileri tesis, çalışan ya da inovasyon yatırımlarını nasıl ve nerede yapacakları konusunda karar vermede zorluyor.'
PwC Türkiye Başkanı Cansen Başaran Symes ise aralarında Türkiye'nin de yer aldığı yükselen ekonomilerin sunduğu potansiyel ve gelişim fırsatlarının tüm dünyadaki büyüme beklentilerini yükselttiğini vurguladı.
Yurt dışındaki fırsatları yakından takip eden Türk şirketlerinin aynı zamanda Türkiye pazarının da potansiyelinin farkında olduğunu dile getiren Symes, 'Bütün dünyada büyüme beklentilerinde güven artarken, Türkiye'dekiüst yöneticilerin kendilerine daha fazla güveniyor olması, önümüzdeki dönemde büyümeye ve olumlu gelişmelere işaret ediyor. Gerek dünyada gerekse Türkiye'de, gelişmiş ve gelişmekte olan tüm piyasaların farklılaşan büyüme potansiyellerini anlayan ve bundan yararlanan şirketler önümüzdeki yılların kazananları olacaktır' yorumu yaptı.

Haber Ara