KİTUP AÇILIŞ KONFERANSI -ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI DİNÇER: 'KAYIT DIŞ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, kayıt dışılığın işçi haklarının gasp edilmesi olduğunu bildirdi.
Dinçer, Bilkent
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-26 13:37:00
Dinçer, Bilkent Otel'de düzenlenen Kayıtlı İstihdamın Teşviki İçin Teknik Destek Projesi (KİTUP) Açılış Konferansı'nda yaptığı konuşmada, kayıt dışılığın tahmin edilenden karmaşık ve çözümü zor bir sorun olduğunu söyledi.
Kayıt dışılığın genel ekonominin temel yapısından ve konjonktürel özelliklerden etkilendiği gibi genel ekonomiyi olumsuz etkileyen bir içeriğe sahip olduğunu vurgulayan Dinçer, ekonomik ve sosyal sorunlar yaratan, toplumsal açıdan ciddi eşitsizlikler ve problemlere kaynaklık eden kayıt dışılığın Türkiye'nin aşması gereken bir sorun olduğunu belirtti.
Genel ekonominin gelişmişlik düzeyinin, işletmelerin büyüklüğünün, kurumsallaşıp kurumsallaşmadığının, kayıt dışılığı artıran ya da azaltan unsurlar olduğunu anlatan Dinçer, kayıt dışılığın, işletmelerin rekabet gücünü zayıflattığını, işçi hakları ve güvencelerine engel oluşturduğunu, ürün ve hizmet kalitesini düşürdüğünü dile getirdi.
Kayıt dışılığa karşı dünyada ve Türkiye'de farklı farklı araçların devreye sokulduğuna işaret eden Dinçer, bu sorunla mücadelenin sert yaklaşımlar yerine ekonominin kayıt altına alınmasını güçlendirecek, kayıtlı çalışmayı teşvik edecek unsurlara dayanması gerektiğini kaydetti.
Bakan Dinçer, bu konuda zorlama yerine mükellefiyetleri hatırlattıklarını ifade ederek, alınacak önlemlerin işletmelere sağlayacağı faydaları anlatmadıkça kayıt dışının önlenemeyeceğini söyledi. Dinçer, şöyle konuştu:
'Kayıt dışılık işçi haklarının gasp edilmesi demektir. İşçi bunu bilmeli. Kayıt dışı çalışıyorsa, hatta anlaşıp sosyal güvenlik primlerini paylaşıp bir kısmını cebine koyarak kendi menfaatine gibi görüyorsa, bunun yanlış olduğunu anlatmalıyız. Çünkü kısa vadeli bir faydanın uzun vadede ne tür mahsurlar çıkaracağını insanlar bilmeyebilirler. Eğitimleri yetersiz olabilir. Tecrübeleri, ufukları, vizyonları yetersiz olabilir. Onlar eğer kayıtlı çalışmazlarsa genel sağlık sigortası problemleri olacağını, emekli olamayacaklarını, kıdem tazminatıyla ilgili sorunlar çıkacağını, iş kazası ya da meslek hastalığıyla karşılaşırlarsa yalnız olacaklarını, kendi sorunlarıyla başbaşa kalacaklarını ifade etmek lazım.'
Son dönemde gündeme gelen slikozis hastalığının arkasında da kayıt dışılığın bulunduğunu anlatan Dinçer, bu hastalığa yakalanan işçilerin kayıt dışı çalışmış olmaları nedeniyle emekli aylığı alamadığını, sağlık hizmetlerinden yararlanamadıklarını vurguladı.
Bugün medet bekleyen bu hastaların kayıt dışılık nedeniyle çalıştıklarını bile ispat edemediklerini dile getiren Dinçer, oysa medet bekleyenlerin 3-4 katı işçinin kayıtlı çalıştıkları için aynı sıkıntıları yaşamadıklarını belirtti.
-'KAYIT DIŞILIK MALİYETLERİ YÜKSELTİYOR'-
İşverenlere de seslenen Bakan Dinçer, kayıt dışılığın maliyetleri azaltmadığını, aksine kayıt dışılığın beraberinde getirdiği kalitesizliğin maliyetleri yükselttiğini dile getirdi. Dinçer, rekabet gücünün, kayıtlı, kaliteli, maliyetlerin kontrol edilebildiği bir yapıdan geçtiğinin anlaşılması gerektiğini vurguladı.
Ömer Dinçer, bakanlık olarak bu alanda bir kültür yaratıp insanlara kayıtlı çalışmanın faydalarını anlatmayı ve kayıtlı istihdamı teşvik etmeyi öncelediklerini söyledi.
Torba tasarıda kayıt dışılığı kayıt altına almaya yönelik teşvikler olduğuna dikkati çeken Dinçer, kayıt dışılığın yarattığı maliyetin, kayıt altına almanın maliyetinden çok daha yüksek olduğunu ifade etti.
Bakan Dinçer, 2008 yılından beri istihdamı ve kayıtlılığı artıracak türden teşvikler uyguladıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
'O yüzdendir ki, Sosyal Güvenlik Kurumu tarihinde ilk defa 16 milyonun üzerinde kayıtlı insandan prim toplamaya başladı. O yüzdendir ki, son 2 yıldır biz kayıtlı gelirlerimizin artması sebebiyle bütçede planlanandan daha az sosyal güvenlik açığı vermeye başladık. Her yıl belirli oranda bütçelerde sosyal güvenlik açığı planlarken bunun mutlaka yüzde 20-25'i oranında daha fazla artış söz konusu olurken 2009 yılında krize rağmen bütçede planlanandan daha fazla açık vermedik. Ama 2010 yılında çok daha önemli bir gelişmeyi kaydettik. Bütçede planlanandan 5,5 milyar lira daha az açık verdik. Çünkü 32 milyar lira planlanmıştı, şimdi 26,5 milyar lira civarında bir sosyal güvenlik açığı söz konusu olacak. Kayıt dışılıkta her 1 puanlık azalma bu ülke ekonomisine 820 milyon lira ek kaynak yaratıyor. Bunu da ulusal düzeyde çok iyi görmeliyiz. Bu çerçeveden baktığımızda aslında kayıtlı sektörleri büyütmek için teşvik etmek, aynı zamanda da kayıt dışı sektörleri küçültmek için gerekli yaptırımları uygulamak ve rehberlik ederek yol göstermek çok önemli iki ayrı strateji olarak değerlendirilmelidir.'
-'PROJE, İRADEMİZİN GÖSTERGESİ'-
Kayıt dışılığın önlenmesi konusunda ihbarların önemine de dikkati çeken Dinçer, bu kapsamda yeniden düzenlenen 'Alo 170' hattının aranması halinde birkaç çalmada açılacak telefon aracılığıyla yardım alınabileceğini belirtti.
Kayıt dışılıkla mücadelede daha etkin olabilmek için kapsamlıca hedeflenmiş bir strateji oluşturulması gerektiğini vurgulayan Dinçer, çünkü kayıt dışılığın birçok alanı kesen bir konu olduğunu ifade etti.
Etkin rehberlik çalışmalarının yanı sıra etkin ve caydırıcı bir denetim sisteminin hayata geçirildiğini anlatan Dinçer, bu alanda farkındalık artırma faaliyetlerinin önemli olduğunu, bu kapsamda işçi ve işveren açısından kayıt dışılığın mahsurlarının anlatılmasının büyük önem taşıdığını söyledi.
Dinçer, 'AB'ye uyum sürecinde çalışmaları sürdürülen ve Lizbon kriterlerini Ankara kriterleri olarak kabul ederek uygulamaya geçirilen ülkemizde, kayıt dışı istihdamın düşürülmesi, ekonomimiz açısından çok sürdürülebilir değildir. Zaten müzakere fasıllarında olan sosyal politika ve istihdam faslının açılış kriterlerinden biri de bu alandaki mücadelede irademizi net bir şekilde ortaya koymayı gerektirmektedir. Bu proje, ülkemizin bu alandaki iradesinin göstergelerinden biri olarak anlaşılmalıdır.'
SON VİDEO HABER
Haber Ara