MERKEZ BANKASI BAŞKANI YILMAZ SORULARI YANITLADI (2): -'KENDİSİNE GÜVENEN, NE
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, son dönemde aldıkları faiz indirim kararı ve munzam karşılıkların yükseltilmesine ilişkin kararların
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-25 13:56:00
Başkan Yılmaz, Merkez Bankasının Enflasyon Raporunun tanıtımı amacıyla düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Durmuş Yılmaz, 'düşük faiz-yüksek munzam karşılık politikası yabancı basında riskli olarak değerlendiriliyor, hatta bazı basın organlarında hokus pokus olarak da değerlendirildi. Bu konuda ne söyleyeceksiniz' şeklindeki soruya karşılık, kendisine güvenen ne yaptığını bilen bir Merkez Bankası olarak aldıkları kararların arkasında olduklarını dile getirdi.
'Merkez Bankası düşük TL'yi ne zamana kadar aynı sistemle tolere edecek' sorusuna cevap verirken de Yılmaz, aldıkları tedbirlerle kur seviyesi hedeflemediklerini, hedeflerinin fiyat istikrarını sağlamak ve fiyat istikrarına finansal istikrardan gelebilecek tehditleri minimize etmek olduğunu belirtti.
Başkan Yılmaz, en son Para Politikası Kurulu'nda aldıkları faiz indirimi kararının piyasada şaşkınlık yarattığı yönündeki yorumlar hatırlatılarak, 'Bizim piyasalarımız biraz yeknesaklığa alışmış piyasalar mı? Bu süreçte arada bir böyle ne yapacağınızın bilinmemesi daha iyi mi sonuç veriyor?' şeklindeki soruya cevaben de merkez bankalarıyla ilgili normun; 'mümkün olduğu kadar şeffaf, öngörülebilir olmayı' içerdiğini, kendine güvenen bir Merkez Bankasının, piyasanın olduğu noktaya gitmeyeceğini tersine, söylemleriyle piyasayı hazırlayacağını ve kendi olduğu yere çekeceğini ifade etti.
Durmuş Yılmaz, bir gazetecinin 'Sürekli aynı normdan bahsediyorsunuz ama son 20 gündür yaşanan şey bunun tam tersi. O zaman bu bir iletişim kazasından mı kaynaklandı. Bugüne kadar mucize yaratan başkanken birden sıkıntılı bir başkan görüntüsü çizdiniz' şeklindeki soru ve eleştirisini yanıtlarken de şöyle konuştu:
'Ben (Konya Sanayi Odasında yaptığım sunumumdan bu yana televizyonlarda söylediklerimi ve en son Euromoney'deki sunumumu alt alta koyarsanız bunun böyle olmadığını görürsünüz) diyorum. Ben kendimi mucize yaratan bir başkan olarak görmüyorum, ayrıca sıkıntı yaratan başkan olarak da görmüyorum. Ben kendimi normal bir başkan olarak görüyorum.
Mevcut iletişim politikamıza bu şekilde devam edeceğiz. İletişim çok önemli. Eğer bir sıkıntı varsa ki biraz oldu gibi... kendimizi daha iyi açıklamak durumundayız. Ben mesajlarımı gayet net verdiğimi düşünüyorum. Ne söylediğimi de gayet iyi biliyorum ama basında cümlelerimin bir kısmı öne çıkarıldı, buradan da bir sonuç çıkarıldı.
İstanbul'da ASKON toplantısında yaptığım sunumda; (dünyada emtia fiyatlarının yükseldiğini, bunun özellikle gelişmekte olan ülkelerde enflasyon kaygısını canlandırdığını ve buna bazı ülkelerin faiz artışıyla tepki verdiğini) söyledim. Buradan şu sonuç çıkarıldı; (ha Hindistan, Çin yapıyorsa Merkez Bankası da bunu yapar) Ben (Türkiye de böyle yapacaktır) demedim. Böyle bir imada da bulunmadım. Şunu ifade edeyim; biz şu anda her zamankinden daha fazla veri bağımlısı haline geldik. Bir takım kararlar aldık. Buradan da yanlış bir sonuç çıkarılmasın. Bundan sonra ne yapacağımızı aldığımız bu kararların sonuçlarına göre değerlendireceğiz.'
-'KIRBAÇ CEZASI' ELEŞTİRİSİ-
Merkez Bankası Başkanı, 'Munzam karşılıkları değiştirerek piyasadan 22,5 milyar lira toplayacaksınız ya da bir bölümünü topladınız. Bu sektörde ciddi kaygı yaratıyor. Banka karlarının düşmesine paralel olarak bankacılık sektöründe krize girilebileceği yönünde endişe var. Munzam karşılıklarla ilgili kararınız ve faiz indirimi birlikte düşünüldüğünde piyasaya kırbaç cezası verdiğiniz ifade ediliyor. Buna katılıyor musunuz?' şeklindeki soruya karşılık olarak da 'bir kere şu ceza lafını çıkaralım, bizim politikalarımızın hedefi; bankacılık sistemimizi, ekonomi birimlerimizi cezalandırmak değil' dedi.
Görevlerinin, ekonomik birimlerin sürdürülebilir kar elde etmelerini sağlayacak ortamı yaratmak olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
'Dolayısıyla biz kırbaç cezası vermiyoruz, ceza diye bir şey düşünmüyoruz. Ancak bugün içinde bulunduğumuz konjonktürde bankacılık sistemimizin güçlü yapısı, hane halkımızın düşük borçluluk oranı ve Merkez Bankası'nın son dönemde aldığı politikalar sayesinde faizlerin önemli ölçüde düşmesi, kredi iştahını hem arz tarafından hem de talep tarafından artırıyor. Bugün için ekonomimizde bir ısınma söz konusu değil, ama ilerisi için bu bir işarettir. Dolayısıyla bugünden tedbir alınması gerekir.
Bizim aldığımız tedbirler buna yöneliktir. (Bir sene yüzde 10 büyüyelim ertesi sene yüzde 3 küçülelim) değil, sürdürülebilir, ekonominin potansiyel büyümesine paralel bir borçlanma, kredi piyasası ve bir büyüme oranı... bizim hedeflediğimiz bu. Bütün gayretimiz bankacılık sistemimizin sıhhatli ve sağlıklı şekilde bugünkü güçlü yapısını orta ve uzun vadede sürdürmektedir. Bu kararların elbette bir etkisi olacak. İşte yüzde 40-50 büyüyecek kredi genişlemesinin daha az büyümesi ve bunun sonucu olarak da elde edilecek karların biraz daha az olması... Bunu ceza olarak algılamamak, ilerisi için sürdürülebilir olarak değerlendirmek gerekir. Ayrıca kısa vadeli fonlama maliyetlerinde yatay bir seyir var. Biz bu aldığımız kararlarla bankacılık sistemimizin var olan güçlü yapısının sürdürülebilir olmasına katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz.'
-'PARA POLİTİKASI BİR BİLEŞİMDEN MÜTEŞEKKİL'-
Yılın ikinci çeyreğinden itibaren faiz artırımlarının gündeme gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine de Başkan Yılmaz, para politikasının duruşunun sıkı olacağını, enflasyona izin vermemesi gerektiğini söylediğini hatırlattı. Para politikasının sadece kısa vadeli faiz oranlarından oluşmadığını, bir bileşimden müteşekkil olduğunu ifade eden Yılmaz, ama 'para politikası' denildiği zaman sadece bir tarafın anlaşıldığını kaydetti.
'Bu yepyeni bir durum, bir uygulama, pek evveliyatı da yok, zihinlere yerleşmesi lazım. Bu açıdan iletişime biraz daha fazla önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum' diyen Yılmaz, ikinci yarıdan itibaren faiz artırımına gidip gitmeyecekleri hususunda şimdiden evet ya da hayır diyemeyeceklerini, ellerindeki verilere bakacaklarını söyledi.
Yılmaz, döviz alım ihalelerinin devam edip etmeyeceği yönünde soruya karşılık da döviz alım ihalelerinin döviz arz ve talep koşullarındaki gelişmelere paralel olarak uygulanmaya devam edileceğini, arz ve talep koşulları günün birinde ihale şartlarını değiştirmelerini gerektirirse, bunun önceden kamuoyu bilinçlendirilmek suretiyle yapılabileceğini söyledi.
-YUMURTASIZ OMLET-
Toplantının ardından gazetecilerle bir süre sohbet eden bir üst düzey banka yöneticisi de yabancı basında Merkez Bankası'nın 'hokus pokus yaptığı' yönündeki haberlerle ilgili olarak gelişmiş ülkelerin yoktan para bastıklarını asıl hokus pokusun bu olduğunu söyledi.
Merkez Bankası yetkilisi, yurt içindeki eleştirilere karşılık da 'finansal sistemi daraltmadan parasal sıkılaştırma olmaz. Bu yumurtasız omlet gibi birşey' dedi.
Zorunlu karşılık oranlarının yükseltilmesine ilişkin kararın etkilerinin ne zaman görüleceğine ilişkin de üst düzey Merkez Bankası yetkilisi, bankaların bu durumu şimdiden fiyatlama mekanizmasına dahil edeceklerini, ama kararın asıl etkisinin 18 Şubattan itibaren görüleceğini söyledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara