Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

AMBALAJ ATIKLARININ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ TASLAĞI DEĞERLENDİRME PANELİ -TBMM ÇEV

TBMM Çevre Komisyonu Başkan Vekili Mustafa Öztürk, ambalaj atıklarının belediyeler yerine piyasaya sürenler tarafından toplanması gerektiğ

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-01-25 17:48:00

AMBALAJ ATIKLARININ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ TASLAĞI DEĞERLENDİRME PANELİ  -TBMM ÇEV
TBMM Çevre Komisyonu Başkan Vekili Mustafa Öztürk, ambalaj atıklarının belediyeler yerine piyasaya sürenler tarafından toplanması gerektiğini söyledi.
TBMM Çevre Komisyonu Başkan Vekili Mustafa Öztürk, Ankara Ticaret Odası'nda düzenlenen Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği Taslağı Değerlendirme Panelinde yaptığı konuşmada, yılda 5 milyon ton atık ve 750 milyon liralık bir pasta söz konusu olduğunu belirtti. Mevzuatın yeniden düzenlemesi gerektiğini dile getiren Öztürk, işin maddi sorumlusu olmadığı sürece, ambalaj atıklarını kaynağında toplamanın mümkün olmadığını ifade etti.
Bakanlığın, 'çevre ajansı' da kurularak çok daha güçlü bir yapıya bürünmesinin önemine işaret eden Öztürk, bakanlığın merkezde çalışmak yerine taşraya inmesi gerektiğini söyledi.
Öztürk, modern depolama alanı ve geri dönüşüm tesisleri bulunan bazı belediyelerin bu imkanlarını kullanmadığını da belirterek, 'Hala çoğu ilde ambalaj atıkları çöp depolama alanlarında ayrıştırılıyor. Burada çalışanların yüzde 90'ı hepatit' dedi. Öztürk, şunları söyledi:
'Sokakta çöp konteynırları var olduğu sürece, sokak toplayıcılarını kaldıramazsınız. Konteynırlar evlere girecek, çöpler hergün değil belirli aralıklarla toplanacak. Belediyeler 'çok para harcıyoruz' diye şikayet ediyor. Harcama, aklını başına al. Bu atığın sahibi belediyeler değil, piyasaya sürenler. O zaman bütün yükün piyasaya sürenler üzerinden yürümesi gerekir. Belediyeler ne yapacak? Bu tesislere yer gösterecek. Bu sayede çöpün yüzde 30'u piyasaya sürenler tarafından toplanacak. Belediyelerin maliyeti azalacak.'

-'HAZIRLANMASI UZUN ZAMAN ALDI'-

Kınacı da 'Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Direktifi'nin AB uyum çerçevesinde öncelikle uyumlaştırılması gereken AB mevzuatı arasında yer aldığını belirtti.
Ambalaj atıklarının toplanmasının, yerel yönetimleri derinden ilgilendiren çok yönlü ve çok taraflı bir konu olduğunu, bu nedenle ilgili yönetmeliğin hazırlanmasının uzun zaman aldığını anlatan Kınacı, bu kapsamda ilk yönetmeliğin 2005 yılında çıkarıldığını anımsattı. Kınacı, ilk yönetmeliğin eksiklerinin belirlenmesinin ardından 2007'de yönetmeliğe bugünkü halini kazandırdıklarını söyledi. Yaklaşık 4 yıldır uygulanan yönetmelikle, ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması konusunda büyük ilerlemeler sağlandığını belirten Kınacı, lisanslı işletmeler ile kaynakta ayrı toplama işlemi yürüten belediyelerin sayısının da yıldan yıla arttığını dile getirdi. Mevcut yönetmeliğin belediye, lisanslı işletme, yetkilendirilmiş kuruluş, sanayici ve satış noktaları gibi bir çok paydaşı bir araya getirerek, her birine farklı sorumluluklar yüklemesi sonucu uygulamada bazı sıkıntılar ortaya çıktığını ifade eden Kınacı, konuya ilişkin çalışma raporlarının bakanlığa sunulduğunu bildirdi. Yeni yönetmelik için çalışmaların son aşamasına geldiklerini ifade eden Kınacı, söz konusu taslak yönetmelikte, işletmelerin kayıt altına alınması konusunda düzenlemeler yapıldığını söyledi.
Ambalaj atıklarını kaynağında toplamanın büyük maliyetler getirdiğinin altını çizen Kınacı, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bakanlığımız kayıtlarında, ürünlerini ambalajlı olarak piyasaya süren işletmelerin sayısının halen çok düşük olması, kaynakta ayrı toplama çalışmalarına aktarılacak maddi ve ayni destekleri sınırlandırmakta, aynı zamanda da haksız rekabete neden olmaktadır. Bu çerçevede, taslak yönetmelikte kayıt dışında olan ancak, kod numarası ve internet erişim şifresi alarak, kayıt altına giren ve faaliyette olduğu yıllara ait bildirimlerini yapan veya geçmiş yıllara ait eksik bildirimlerini tamamlayan işletmelere yönelik cezai işlem uygulanmaması öngörülüyor.
Bunun yanı sıra, mevcut yönetmelikte 2010 yılında toplanan ambalaj atıklarının lisanslı geri dönüşüm tesislerine verilme zorunluluğunun bulunması, özellikle metal ambalaj atıklarının geri dönüşümü konusunda lisanslı tesis bulunmamasından dolayı metal ambalaj atıklarının belgelendirilmesi konusunda sıkıntılar yaratmıştır. Bildiğiniz gibi, 2010 yılında metal ambalaj atıklarını geri dönüştüren lisanslı işletme bulunmadığından, metal ambalaj atıkları konusunda belgelendirme yapılamamıştır. Bu sorunun çözümü amacıyla da geri dönüşüm tesislerini sağlaması gereken kriterlerde değişiklik yapılmış ve ambalaj atıklarını parçalayan, kıran, presleme hariç boyutlarını küçültmek suretiyle kalitesini ve yoğunluğunu arttıran, ergiten ve benzeri işlemler uygulayan tesislerin geri dönüşüm tesisi lisansı alabilmelerine imkan tanınmıştır.
Ambalaj türleri özelinde bir ayrım yapılmaması için de taslak yönetmelikte, 2010 yılında belgelendirme yükümlülüğünü yerine getiremeyen ekonomik işletmelere, toplamadıkları ambalaj miktarlarına ilave edilen yüzde 10'luk artış uygulanmayacağı konusunda düzenleme yapıldı.'
Panelde, Marmara Belediyeler Birliği Çevre Yönetim Merkezi Direktörü Ayrun Acar da belediyelerin konuya ilişkin sıkıntılarını dile getirirken, Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı (TÜKÇEV) Yönetim Kurulu Başkanı Beyhan Aslan ve Türkiye Dönüşebilen Ambalaj Malzemeleri Toplayıcı ve Ayırıcıları Derneği (TÜDAM) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demircioğlu ambalaj atığı toplayıcılarının durumunu anlattı. Çevre ve Orman Bakanlığı Atık Yönetimi Daire Başkanı Mahir Erdem de taslak yönetmeliğe ilişkin bilgi verdi.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara