Özcan, 'XBP1'in, kan şekerinin düzenlenmesi için çok önemli olan bir protein olduğunu ve bu proteinin işlevi bozulduğunda, kan şekerinde, özellikle yemek yedikten sonra ciddi artışlar meydana geldiğini gördüklerini de dile getirerek, şunları kaydetti: 'Bu çalışmamızda, şişmanlık koşullarında, vücutta sanki XBP1 yokmuş gibi bir ortamın oluştuğunu bulduk. Önceden yaptığımız çalışmalarda, XBP1'in farelerde genetik olarak azaltılmasının tip 2 diyabete yol açtığını göstermiştik. Önceki sonuçlarımızı yeni çalışmamızdaki bulgular ile yan yana koyduğumuzda, XBP1'in aktivitesindeki düşüşün şişmanlıkta tip 2 diyabet gelişimine ciddi bir katkıda bulunduğunu bulduğumuzu söyleyebiliriz.
Bunun yanı sıra geçen Ekim ayında yayınladığımız yeni bir çalışmamızda, şişmanlıkta endoplazmik retikulum duvarında bulunan ve SERCA diye adlandırılan bir kalsiyum pompasının ciddi bir şekilde azaldığını ortaya koyduk" dedi.
Bildiğiniz ilaçları unutun...
Prof. Umut Özcan, leptin denilen bir hormon üzerinde yaptıkları önceki araştırmalarından yola çıkarak başladıkları ve devam eden ilaç çalışmaları hakkında da bilgi vererek, 'Şu ana kadar bilinen tüm şişmanlık ilaçlarından daha güçlü bir ilaç etken maddesi bulduk. Fareler üzerindeki çalışmaları tamamlanmak üzere olan etken madde ile morbid derecede obez farelerin normal kilolarına döndüğünü tespit ettik. Bu etken madde, leptin diye adlandırılan bir hormonun vücuttaki etkisini arttırarak hem yeme isteğini azaltıyor hem de vücutta enerji harcanmasını artıyor' dedi. Özcan, bu ilaç çalışmasında, etken maddenin, görünürde farelerde bir toksit etkisinin bulunmadığını, ama ilaç olarak insanların hizmetine sunulabilmesi için daha çalışmanın yapılması gerektiğini ifade etti.