TÜRKONFED'DEN 'TÜRKİYE'DE BÖLGESEL KALKINMA' RAPORU... -TÜRKONFED BAŞKANI BEY
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Celal Beysel, ekonomideki yüksek performansa rağmen bölgeler arasındaki fark
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-21 12:44:00
TÜRKONFED'in hazırlattığı 'Türkiye'de Bölgesel Kalkınma: Farklılıklar, Bağıntılar ve Yeni Bir Mekanizma Tasarımı' başlıklı raporun açıklandığı toplantıda konuşan Beysel, bölgesel kalkınma ve Kalkınma Ajanslarının TÜRKONFED'in kuruluşundan beri gündeminde olduğunu, bölgesel kalkınmanın Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve siyasi sorunlarının kesiştiği bir konumda yer aldığını söyledi.
Beysel, 2010 yılında, bu konuda bir rapor yayımlama kararı aldıklarını ve Doç. Dr. Alpay Filiztekin, Doç. Dr. Özgür Kıbrıs ve Yard. Doç. Dr. Mehmet Barlo ile çalışmalara başladıklarını anlattı. Türk ekonomisindeki performansın güçlü olduğunu, özellikle hızlı büyümenin memnuniyet, kişi başına gelirdeki artışın umut verici olduğunu dile getiren Beysel, şöyle devam etti:
'Ancak toplamdaki bu olumlu gidişat, toplumun tüm kesimlerinde aynı ölçüde hissedilmiyor. Ekonomideki yüksek performansa rağmen bölgeler arasındaki farklılıklar kapanmıyor. Bazı bölgelerde kişi başına gelir ortalamanın çok gerisinde, işsizlik ise ürkütücü boyutlarda. Büyümede dengeli dağılım, eşitlik, sağlanamıyor. Bu durum vicdanları rahatsız ediyor. Bu eşitsiz büyüme, sadece bölgeler arasındaki farkların açılmasına değil, aynı zamanda büyümenin sürdürülebilir kılınmasının ve işsizliğe kalıcı çözüm bulunmasının önünde de engel teşkil ediyor. Bu yüzden her türlü ortamda, medyada, akademik çalışmalarda ve politika tartışmalarında bölgeler arasındaki farklara yapılan vurgu artıyor, tartışmalar sıklaşıyor. Biz de bu seneki çalışmamızı bu alanda yoğunlaştırdık. Raporumuzda, bölgeler arasındaki farkları ortaya koymaya, karşılıklı etkileşimi incelemeye ve kaynak dağıtımı için adil, uygulanabilir ve etkin bir mekanizma önermeye çalıştık.'
Çalışmanın birinci kısmının kendilerine Türkiye'de dışsallıkların güçlü, yani bölgelerin birbirlerini etkileme oranının yüksek olduğunu gösterdiğini, ayrıca, bölgesel farkların kapatılmasının, geri kalmış bölgelerin olduğu kadar gelişmiş bölgelerin de yararına olduğunu bir kez daha gördüklerini belirten Beysel, 'Bu sonuç, bölgelerdeki kaynakların ve işgücünün harekete geçirilmesinin, hem bu bölgede gelirin artırılmasını sağlayacağını hem de ülkede diğer bölgelerin ürünlerine olan talebi artıracağını ortaya koydu. Ancak bunu başarmak kolay değil. Öncelikle, ülkeyi ve bölgeleri iyi anlamak, bölgeler arasındaki ilişkiyi doğru kurmak şart. Bunun yolu ise yerel bilgiye ulaşmaktan geçiyor. Kısacası, burada başarının anahtarı bölgedeki bilgiye sahip yerel unsurların, sanayicinin, iş insanının görüşlerini doğru değerlendirmek' diye konuştu.
Raporun ikinci bölümünde ise merkezi yönetimin bölgeleri dinlemeye, ona göre kaynak dağıtımı yapmaya karar vermesi halinde dağıtımın en doğru şekilde yapılmasının nasıl sağlanacağı sorusuna yanıt arandığını bildiren Beysel, şunları kaydetti:
'Bu bölümde, kıymetli arkadaşlarımız Mehmet Barlo ve Özgür Kıbrıs, ilk bakışta matematik bilgi seviyemiz nedeniyle gözümüzü korkutan bir çalışmayla bir mekanizma tasarladılar. Bu çalışmadan çıkan sonuç şu: Tam merkeziyetçi bir bölgesel yapı üzerinde ısrar edilmesi durumunda etkin bir bölgesel kalkınma sistemi oluşturulması mümkün değildir. Yerel düzeyde katılımcı ve demokratik bir sistem kullanılması zorunludur. Yani, doğru bölgesel politikaların uygulaması için bölgelere ait kritik bilgilerin doğru tespit edilmesi ve merkeze doğru aktarılmasında yerel aktörlerin karar alma sürecine katılımı elzemdir. Bizim de TÜRKONFED olarak yıllardır deneyimlerimizden çıkartarak savunduğumuz prensip buydu.'
-'BÖLGESEL GELİŞME FARKLARI BÖLGELER İÇİNDE DE BAŞLADI'-
Toplantıda daha sonra özetlenen rapora göre, son on yılda Türk ekonomisi bir önceki on yıldan çok daha hızlı büyürken, büyüme tüm coğrafi bölgelerde aynı hızda gerçekleşmedi. İşsizlik oranları ise bölgeler arasında kabul edilemeyecek farklar göstermeye başladı. Gelişme farkları,bölgelerin içerisinde de görülmeye başlandı. Bu eşitsiz büyüme, büyümenin sürdürülebilir kılınmasının ve işsizlik sorununa kalıcı çözüm bulunmasının da önünde engel olarak ortaya çıkmaya başladı.
Raporun amacın bölgeler arasındaki farkların çeşitli boyutlarını ortaya koymak, bu farklar ve bölgeler arasındaki karşılıklı etkileşimi tartışmak ve bu sorunları çözmek için yasayla kurulan kalkınma ajanslarının politika üretmek üzere yapılanmasının ne şekilde olması gerektiğini tartışmak olduğu belirtilerek, bölgesel farkların kapatılmasının, görece geri kalmış bölgelerin olduğu kadar gelişmiş bölgelerin de yararına olacağı ifade edildi.
Bölgeler arasında varolan karşılıklı etkileşimin, bir bölgenin sadece kendi çıkarlarını gözetecek biçimde hareket etmemesini gerektirdiğine işaret edilen raporda, ülkenin bütünü için ekonomik sistemin etkin ve hakkaniyetli olmasının, stratejiler belirlenirken bölgeler arasında eşgüdümün sağlanmasının gerekliliğini ortaya koyduğu kaydedildi.
Türkiye'de dışsallıkların güçlü olduğuna işaret edilen raporda, bölgesel kalkınmaya yönelik kaynak dağıtımı için etkin, adil ve uygulanabilir bir mekanizmanın nasıl olması gerektiğine de yer verildi. Raporda tasarlanan kuramsal mekanizmadaki iki aktörden biri merkez, diğeri ise bölgesel kalkınma ajansı olarak tanımlandı.
-BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARI-
Bölgesel kalkınma ajanslarının bugün 26 bölgede faaliyette bulunan kalkınma ajansları ile birebir örtüşmek durumunda olmadığı vurgulanan raporda, 'Kastedilen kurum, bölgeden merkeze bilgi aktarımı yapacak, gelen kaynağın ise etkin dağıtımını yapacak bir yapıdır. Bu yapıya atfedilen görevleri bugün faaliyette olan kalkınma ajansları üstlenebileceği gibi, merkez tarafından görevlendirilecek yetkin herhangi bir kurum da üstlenebilir' denildi.
Raporda bölgesel kalkınma için kurulması gereken mekanizmaya ilişkin şu ifadelere yer verildi:
'Bölgesel verimlilik dışsallıklarının hesaba katılabilmesi için bölgesel iş dünyası temsilcilerinin bölgesel ajanslarla, merkezin de iş dünyasını temsil eden çatı örgütlerle eşgüdümlü bir şekilde çalışması gerekmektedir.
İyi bir bölgesel kalkınma sisteminin karar alma mekanizması etkin, adil ve uygulanabilir olmalıdır. Karar alma mekanizmasının adil olması dağılımın kıskançlığa yol açmamasını ve seçimin hiçbir aktöre veya aktör grubuna iltimas göstermemesini gerektirir.
Kalkınma ajanslarının bugünkü yapısında kamu görevlilerinin ağırlıkta olması, bölgesel aktörlerin karar alma mekanizmasındaki rolünü sınırlamaktadır.
Tam merkeziyetçi bir yapı üzerinde ısrar edilmesi durumunda bölgesel farklılıkların giderilmesinde ideal bir sistem oluşturulamaz. Yerel anlamda demokratik bir sistem kullanılması zorunludur.'
SON VİDEO HABER
Haber Ara