Jandarma İstihbarat'ın AK Partiyi bölme girişiminin dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök tarafından önlendiği ortaya çıktı. Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan tarafından kaleme alınan "Bi Ermeni Var- Hrant Dink Operasyonu'nun Şifreleri" isimli kitapta, Hasan Atilla Uğur'un Jandarma İstihbarat Başkanlığı Teknik Takip Daire Başkanlığı'nı yürüttüğü dönemde Meclis aritmetiğinin değiştirilmesi için çalışmalar yürüttüğü belirtildi. Kitapta 'Kürşad' kod adlı Uğur'un faaliyetlerine ilişkin şikayet üzerine dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök'ün harekete geçerek Uğur'u Çanakkale'ye gönderdiği kaydedildi.
DERİN MEKANİZMALAR 28 ŞUBAT'IN DEVAM ETMESİNİ İSTİYORDU
Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan'ın bugün piyasaya çıkacak kitabında, Hrant Dink cinayeti ile ilgili birçok belge ve bilgiye yer veriliyor. Kitap sadece Dink'in öldürülmesine değil, suikaste giden süreçte Türkiye'nin karanlık dehlizlere sürüklenmesi için o dönemde yapılan faaliyetlere de yer veriliyor. 28 Şubat'ta devrilenlerin yeniden iktidara gelmesine derin mekanizmaların seyirci kalmak istemediğini belirten Arslan Kitabında, "Meclis çoğunluğunu tek başına sağlayarak hükümet koltuğuna oturan eski devriklerle hesaplaşmak için bu kez tek başına ordunun yetmeyeceği açıktı. Hatırlayalım, Ergenekon'da meclis aritmetiğinin değiştirilmesi için Hasan Atilla Uğur'un istihbarat çalışmaları yürüttüğü yer alıyor. Jandarma Genel Komutanlığı (JGK) İstihbarat Başkanlığı Teknik Takip Daire Başkanlığı döneminde 'Kürşad' kod adlı Uğur'un faaliyetleri istihbarat raporlarına yansımıştı" diyor.
AK PARTİYİ BÖLMEK İÇİN MİLLETVEKİLLERİ İLE GÖRÜŞÜLDÜ
Adem Yavuz Arslan kitabında "Kürşad'ın" AK Partiyi bölme faaliyetleri ile ilgili istihbarat raporlarına da yer veriyor. Kitapta bu faaliyetler " AK Parti içerisinde ülkücü-milliyetçi geçmişe sahip milletvekillerini partiden ayırmak için ülkücü tandanslı Jandarma İstihbarat elemanı Ayhan Küçükarslan vasıtasıyla bazı milletvekilleriyle bu yönde görüşmeler gerçekleştirdiği tespit edilmiştir." şeklinde anlatılıyor.
SKANDALI ÖZKÖK PAŞA ÇIKMADAN ÖNLEDİ
AK Parti'yi bölme faaliyetlerinden Jandarma istihbarat hakkında gelen bir şikayetle haberi olan dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün skandalı ortaya çıkmadan önlediği ortaya çıktı. Adem Yavuz Arslan, "Bi Ermeni Var Hrant Dink Operasyonu'nun Şifreleri" isimli kitabında dönemin Jandarma İstihbarat Başkanlığı Teknik Takip Daire Başkanı Hasan Atilla Uğur'un Çanakkale'ye gönderilmesinin perde arkasını şöyle anlatıyor: "O dönem Jandarma İstihbaratı hakkında Genelkurmay Karargahı'na ulaşan bir şikayetti ve etkili oldu. Uğur, resmi görevi ile bağdaşmayan ve duyulması halinde bir skandala dönüşebilecek faaliyetleri nedeniyle Çanakkale'ye gönderildi. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök bir skandalı ortaya çıkmadan önlemişti."
Ergenekon yöneticilerinden
Ergenekon soruşturmasının ikinci iddianamesinde yer alan önemli isimlerden biri muvazzaf olduğu dönemde Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı Teknik İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yapan Albay Hasan Atilla Uğur.
Örgütün yöneticilerinden biri olarak geçen ve darbe girişimlerinde görev aldığı belirtilen Uğur'la ilgili gizli tanık 'Aydost' Uğur'un korucu ve PKK itirafçılarından oluşan bir ekip kurduğunu, PKK'lı olduğu söylenen bir kişiyi herkesin içinde başından vurarak öldürdüğünü, Susurluk döneminde de adı geçen Osman Gürbüz'ün Uğur'un yanından ayrılmadığını anlatıyor. 1 Temmuz 2008'deki operasyonda emekli Orgeneraller Şener Eruygur, Hurşit Tolon'la birlikte gözaltına alınan Atilla Uğur, iddianemede örgütün yöneticilerinden biri olarak sayılıyor.
Genelkurmay anketinde 2002 seçimlerinin galibi İP çıktı
Türkiye'nin 28 Şubat'ın ardından yeni bir sürece girdiğini belirten Adem Yavuz Arslan, kitabında Genelkurmay'ın yaptırdığı ön anket çalışmasına yer veriyor. 2002 yılı Kasım genel seçimlerinde askeri cephe öylesine kapalı ve kendi doğrularına dönük bir bakışa sahip olduğu şöyle anlatılıyor: "...İstihbarat lobilerinde fısıldanan bir bilgiye göre Genelkurmay Karargâhı'nın bizzat yaptığı bir ön anket çalışmasında 2002 Kasım seçimlerinin galibi ve birinci partisi İşçi Partisi çıkmıştı. Herhalde bu anketi Perinçek de duymuş ve bu araştırmaya öylesine güvenmişti ki seçimi kaybederse genel başkanlıktan ayrılacağını kamuoyuna ilan etmişti."