- İlk başkonsolosluk görevinizde başarılar dileriz. İlk olarak, Avustralya'yı etkileyen sel felaketi ile ilgili başlatılan kampanyalar ve yürütülen çalışmalar hakkında neler düşünüyorsunuz?
Sel felaketinin meydana geldiği Queensland eyaletinde 5-6 bin vatandaşımızın yaşadığı ve bunların yaklaşık iki bininin Brisbane'de ikamet ettiğini öğrendim. Felakette hayatını kaybeden vatandaşımızın olmadığı ancak Gatton bölgesinde en fazla kayıpların burada olması ve meyve sebze toplamak için burada bulunanlar arasında Türk vatandaşı var mı tam bir bilgi gelmedi. Brisbane'de bir iki vatandaşımızın evi selden etkilenmiş onun dışında fazla bir bilgimiz yok. Yardım konusunda ise vatandaşlarımız bu ülkede yaşıyorlar bu felaket bu ülkede meydana geldi, ellerinden geldiği kadar yardım etmelerini teşvik ediyoruz. Sel felaketi büyük bir zarara yol açtı. Bence bu felakete yardımcı olmak boynumuzun borcu diye düşünülmeli. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız Federal Hükümete taziye mesajı yayınladılar. Bununla birlikte yardıma hazır olduğumuz vurgulandı. Ancak Avustralya makamlarından gerek eyalet gerekse federal bazda herhangi bir yardım talebi gelmedi.
Yapmış olduğunuz ziyaretler ve görüşmelerde ilk izlenimleriniz nelerdir? Günlerim çok yoğun geçiyor. Şu anda tanışma ve tanıma sürecindeyim. Başta eyalet makamlarını ziyaret etmeye çalıştım ancak akabinde yılbaşı tatili araya girince biraz bu tatil havasının bitmesini bekliyorum işin doğrusu. Türk toplumu Avustralya halkıyla gayet iyi entegre olmuş ve uyum sağlamış. Yani biraz Avrupa'dakinden farklı bir imaj bırakmış. Kiminle konuşsam Avustralya'daki toplumumuzdan övgüyle bahsediyor. Tek eksiklik olarak gördüğüm siyasi hayatta yeterince varlık gösterememişiz. Bu konuda özellikle gençlerimizi teşvik etmek istiyorum. Hem buradaki hem de Türkiye'nin çıkarları için birlik ve beraberlik içerisinde elde edemeyeceğimiz hiçbir şey yok.
- İki ülke arasındaki önemli konulardan biri de şüphesiz, sözde soykırım meselesi. Sidney'deki Asuri Anıtı.
Ayağımın tozuyla zaten bu sorun ve sorularla karşılaştım. Elimizden geldiğince haklı davamızı anlatmaya ve Türkiye'nin çıkarlarını her zaman ve her ortamda gözetmeye gayret edeceğiz. Türkiye haksız yere suçlanmamalı. Tabii bu görev sadece Başkonsolosluğumuza düşmüyor. Her bir Türk bu konuda Türkiye'nin savunucusu olarak çalışmalı ve hareket etmeli. Amacımız zaten bu konuda halkımızı daha iyi bilgilendirmek. Son olarak Türkiye'den Prof. Bülent Özdemir geldi ve burada Melbourne ve Sidney'de konferanslar verdi. Gerek Avustralyalıları gerek Avustralya'da yaşayan toplumumuzu bu konular da daha iyi bilgilendirmeyi amaçlıyorum. Burada Türkiye'ye karşı olumsuz bir kampanya yürütülüyor ve ne yazık ki, halen devam ediyor. İşte Ermeni soykırımı iddialarına şimdi de Asuri soykırımı iddiaları eklendi. Bu kampanyaları kırmak ve mücadele içerisinde olmamız ve Avustralyalılara da tarihi gerçekleri doğru bir şekilde anlatmamız gerek. Yani onun bunun asılsız iddiaları ile değil, tarihi bilerek okuyarak fikir edinmelerini sağlamak birinci derece vazifemiz olarak düşünüyorum.
- Benzeri konferanslar, Türk toplumu kadar yerli toplumunu da yakından ilgilendiriyor sanırım.
Tabi ki. Zaten bu yapıldı. Prof. Bülent Özdemir burada Türk Evi'nde verdiği konferanstan bir gün önce de Sidney Üniversitesi'nde akademisyenlerle bir araya gelerek bir konuşma yaptı. Bu tür faaliyetlerin tabii önümüzdeki dönemde daha da artırmayı düşünüyoruz. Amacımız tabii bu iddiaların bir kez daha gerçek dışı olduğunu her ortamda dile getirmek ve vurgulamak. Türk Hükümeti 2005 yılında Ermenilere, tarihçilerden oluşan bir bilimsel komite kurulmasını ve araştırıp incelemeleri için meselenin tarihçilere bırakılmasını teklif etmişti. Ancak bu bilimsel komiteye sıcak bakmadılar. Zaten Osmanlı Arşivlerini tüm araştırmacı ve tarihçilere açtık. Bizim saklayacak hiç bir şeyimiz yok. Osmanlı Tarihi anlı ve şanlı bir tarih. Tarih karşısında hiç bir korkumuz yok. Ancak şu soru herkesin aklına gelmeli; Neden onlar arşivlerini açmıyorlar!
- THY'nin Avustralya'dan uçuşlara başlaması ile ilgili son gelişmeler neler?
Bu yıl sonbaharda Cakarta üzerinden olacağı söyleniyor. Haftanın 2 günü Melbourne, üç gün ise Sidney'den kalkacağı söyleniyor. Ama henüz kesinlik kazanmış değil. İnşallah ülkemiz için hayırlı olacak. Hem Türkiye'ye gidecek turist sayısında artış olacak diye düşünüyorum hem de vatandaşlarımız için daha büyük kolaylık sağlayacaktır.
- Konuşmalarınızın arasında medyaya ayrı bir atıfta bulundunuz. Türk medyasının Avustralya'daki toplumumuza katkısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk medyası, Avustralya'da yaşayan vatandaşlarımız açısından çok büyük bir avantaj. Gayet aktif buldum. Hem Türkiye hem dünya ve Avustralya'daki gelişmeleri güzel bir şekilde toplumumuza ulaştırıp, bilgilendiriyor. Güzel bir hizmet.
- Avustralya'ya gelen yada gelmek isteyen öğrencilerin önünde en büyük engeli nedir? Size yansıyan somut problemler var mı?
Avustralya'nın Türkiye'ye uzaklığı dezavantaj. Diğer dezavantaj ise harçların çok yüksek oluşu. Aslında yaşam koşulları da pahalı burada. Gerek kiralar olsun gerek diğer giderler öğrencilerin gözünü korkutuyor zannedersem.
- Haziran ayında Türkiye'de yapılacak genel seçimlerde yurtdışında oy kullanma imkanının sağlanacağı ve çalışmaların bu yönde devam ettiği bilgisi vardı. Bu konu ile ilgili toplumumuza duyurulmasını istediğiniz yeni bir gelişme var mı?
Henüz bize ulaşmış resmi bir gelişme yok. Ancak böyle bir açıklama, bilgilendirme veya alınan karar olursa toplumumuza en kısa zamanda duyurmaya çalışacağız.
- Avustralya'da bir çok film festivali ve sanatsal faaliyetler oluyor. Türkiye'nin tanıtımı ve imajı açısından bu tür kültürel ve sanatsal faaliyetler ile ilgili herhangi bir projeniz var mı?
Film festivalini biz de düşünüyoruz. Bildiğim kadarı ile son dönemde yapılmamış belki daha önce yapılmış olabilir. Tabii bu bir eksiklik. Bu eksikliği kısa zamanda gidermeyi düşünüyorum. Zaten film festivalleri konusunda gayet aktiviz. Avrupa'da Amerika'da bu festivaller yapılıyor. Burada da yapılmaması için herhangi bir engel yok. Tabii önceden planlanıp, mekanın ayarlanması gerekiyor. Avustralyalıların Türkiye'ye özel bir ilgisi var. Film festivalinin bu ilgiyi daha da artıracağı kanaatindeyim.
- Bazı havayolları ve seyahat acenteleri 'Şafak Töreni' için Türkiye'ye özel gezi turları ve ek uçuşlar düzenliyorlar. THY'nin Avustralya'ya uçuşlara başlaması ile bu organizelere ağırlık verilebilir mi?
THY gelmeden de aslında böyle bir organizeyi düzenleyebiliriz. Mesela bu yıl önümüzdeki Nisan ayı için THY ile görüşülüp böyle bir hazırlık yapabiliriz. Özellikle THY bu sene Avustralya'ya direkt seferlere başlayacağı için böyle bir kampanyayla da adını duyurmuş olur. Ama bunun için de hemen kolları sıvamak lazım.