Ergenekon davasında yargılanan Adana Cumhuriyet Savcısı İlhan Cihaner'in de katıldığı kurultayın sonuç bildirgesinde Diyanet'in ve zorunlu din dersinin kaldırılması, Sivas'taki Madımak Oteli'nin müze yapılması, Hacı Bektaş-ı Veli Dergâhı ve diğer merkezlerin Alevilere verilmesi istendi.
Savcı Cihaner, kurultayı öğlen saatlerine kadar takip ederken, yoğun alkışlar ve sloganlar eşliğinde salondan ayrıldı. Çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplayan Cihaner, Hizbullah davası sanıklarının serbest bırakılması konusunda "Devlet üst düzey yargıçları takip edeceğine, Hizbullahçıları takip etseydi kaçamazlardı." yorumunu yaptı. Ergenekon davasında tutuklu bulunanların salıverilmesi gerektiğini ileri sürdü.
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, kurultayda yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın alkol tartışması konusunda kullandığı "Tıksırıncaya kadar içiyorlar." cümlesine değindi. Balkız, "Sayın Başbakan alkole değil miktarına karşı, siz yolda devrilmiş ayyaş bir dede gördünüz mü? Herkes kendi kapısının önüne baksın o zaman." dedi.
Dünya Ehl-i Beyt Vakfı'ndan protesto
Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun, Büyük Alevi Kurultayı'na protesto için katılmadı. Kurultayı düzenleyenleri siyasi şov yapmakla suçlayan Altun, organizatörlerin olaya inanç temelli değil, ideolojik boyutlu yaklaştıklarını belirtti. Altun, kurultayda insanların bilgisizce eleştirildiğini ifade ederken, ortaya çıkacak sonuca ortak olmak istemedikleri için katılmaktan vazgeçtiklerini kaydetti. Toplantıda yapılan konuşmalarda çok sayıda bilgi yanlışı olduğunu vurgulayan Altun, konuşmacılardan birisinin 1965'ten beri Aleviliğin olmadığı yönündeki sözlerine tepki gösterdi: "Biz o tarihlerde Ehl-i Beyt gazetesi çıkardık, yılda 100-150 kez Ehl-i Beyt gecesi düzenledik." Kurultaya Cem Vakfı da katılmadı