İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş, Yunanistan'ın Gümülcine ve Dedeağaç yörelerine yaptığı ziyaret ve Bölgesel İş Forumu'nun ana gündem maddesini vize konusu oluşturdu.
Ekrem Demirtaş, Yunanistan'ın, Türk vatandaşlarının yeşil pasaportlarına vize uygulamayı kaldırmasının, Yunan adalarında olumlu gelişmeler yaşanmasına yol açtığını belirterek, "Yunan Etnos gazetesi, 30 Ağustos'ta 'Yunan adalarına Türkler nefes aldırdı' manşetini attı. Adaların vali ve belediye başkanları da Türk turist sayısındaki artış ile krizde moral bulmaya başladıklarını söyledi. Şimdi bir sözün daha yerine gelmesini bekliyoruz. Vizesiz iki üç gün Yunanistan'a girebilme. Bunun sözünü Yunanistan Başbakanı Sayın Yorgo Papandreu'dan almıştık, yerine gelmesini bekliyoruz." dedi.
Vize kadar önemli diğer engelin ulaşım olduğuna dikkat çeken Demirtaş, "Bize gerekli olan denizden, havadan, karadan kolay ulaşım. Ben buraya karayoluyla geldim. Oysa İzmir-Selanik, İzmir-Dedeağaç havadan yarım saatlik yol. Atina-İzmir uçağında hostes çay kahve servisini yetiştiremiyor. On yıllarca istedik olmadı. 2005'te İzmir Havayolları'nı kurdum. Şu anda Atina'ya uçuyoruz. İnşallah Selanik ve adalara da uçulacak." diye konuştu.
İzmir-Dedeağaç Ro-Ro çalışmasına destek verdiklerini belirten Demirtaş, en yakın zamanda İzmir-Pire hattının kurulmasını umduğunu söyledi. Demirtaş, konuşmasının sonunda tüm katılımcıları İzmir ve Sakız'da yapılacak 10. Ekonomik Zirve'ye ve Çeşme-Sakız arasında yapılacak olan Barış Zinciri'ne davet etti.
Demirtaş, 14 Ocak'ta da Gümülcine'ye geçerek, Türk-Yunan 2. Bölgesel İş Forumu'na katıldı. İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, İzmir Ticaret Odası'nın 1885 yılında Türk, Rum, Ermeni, Levanten işadamları tarafından birlikte kurulduğunu belirten Demirtaş, "9 Eylül 1922 öncesinde, sonrasında ve mübadele ile yaklaşık 800 yıl birlikte yaşadığımız yaklaşık 1 milyon 200 bin Anadolu Rumu Yunanistan'a gitti. İşte bunların 100 bininin gemiye binerek ayrıldığı şehir İzmir'dir." diye konuştu. Demirtaş, 1992 yılında İZTO Başkanı olması ile birlikte, "En kolay ve en hızlı ticaret en yakın komşu ile yapılır" düşüncesinden hareket ile Türkiye-Yunanistan ekonomik ilişkilerini ve kalıcı barış ve güven ortamını geliştirmek için çalışmaya başladığını söyledi. Demirtaş, şöyle devam etti:
"İki kıyıda ekonomik zirveler düzenledik. Sayısız kere Yunanistan'a gittim, Yunan heyetleri ağırladık. Ege'de savaş uçakları uçmasın kampanyası düzenledik. Kuzey ve Güney Kıbrıs'ta devlet başkanları ve odalar düzeyinde görüşmeler yaptık. Sorunların çözümü için elimizden geleni yaptık. Bunun sonucunda karşılıklı ticaretimizi 15 yılda 15 kata yakın artırarak 3 milyar dolar seviyesine taşıdık ama potansiyelimiz 10 milyar dolar, daha yolumuz uzun." Zaman zaman meydana gelen bazı olumsuzluklar nedeniyle iki ülke ilişkilerinde duraklamalar yaşansa da bu toplantı benzeri çalışmalar ile engellerin aşılacağını belirten Demirtaş, şöyle konuştu: "Bizim aramızda olması gereken dostluğu, ticareti tel örgüler, bariyerler, yasaklar, siyasetçiler engelleyemez. Çünkü Atatürk'ün dediği gibi "ekonomi demek herşey demektir. Geçtiğimiz 90 yılda sayısız gerginlikler oldu. Kıbrıs'ta iki taraf için de acı olaylar yaşandı. Bugün Kuzey ve Güneyi paslı variller, dikenli teller ayırıyor. Yine son günlerde, Meriç boyunca tel örgüden, duvar yapılmasından bahsediliyor. Tüm dünyada duvarlar yıkılıp, sınırlar kalkarken, yeni bir duvar iki ülkeye de yakışmayacaktır. Bizim yeni duvarlara değil, hatta yakınlaşma politikalarına değil, bulunduğumuz coğrafyada birlikte harekete, kucaklaşmaya ihtiyacımız var." Bu sözleri, salondan büyük alkış alan Demirtaş, artık Türkiye'den Yunanistan'a geçen kaçakların iade edilmesi için çalışmalar yapıldığını belirterek, çit çekilmesine gerek kalmadığını ve bu kararın gözden geçirilmesini gerektiğini söyledi.
Türk ve Yunan başbakanların, geçtiğimiz hafta Erzurum'da yaptıkları görüşmeye de değinen Demirtaş, "Sayın Papandreu Türkiye'de, Türkiye'den, Kıbrıs nedeniyle işgalci olarak bahsetti. Konuşmayı izlerken bir an dondum kaldım. Tabii biz bunu hiçbir zaman kabul etmedik. İşgalci olsaydık tüm adada fiili durumun yaratılmasına engel yoktu. Ülkemiz olarak, 1922'den bu yana Kıbrıs dışında savaşmadık. Hiçbir ülkeden toprak talebimiz olmadı. Artık bu coğrafyada yüzyıllarca olduğu gibi, barış içinde komşu olarak yaşayalım." diye konuştu.