WikiLeaks Tunus'ta hükümeti düşürdü
WikiLeaks’in Tunus hükümeti hakkında yayınladığı yolsuzluk belgesi halkı sokağa döktü. Bir ay gösteri yapan halk 23 yıldır iktidarda olan başkan Bin Ali’ye boyun eğdirdi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-15 12:10:35
ABD elçisinin yazdığı gizli belge, yüzde 14’lere varan işsizlik oranına sahip ülkede diplomalı işsizlerin isyan hareketini başlatan kıvılcım oldu. Facebook üzerinden örgütlenen işsiz gençlerin güney kentlerde başlattığı hükümet karşıtı gösteriler bir ay içinde ülke geneline yayıldı. Polisin sert müdahalesi yüzünden 67 kişi hayatını kaybetti.
Foreign Policy: Tunus'ta bardağı Wikileaks belgeleri taşırdı
Foreign Policy'de konuyla ilgili yayımlanan yorumda şunlara yer verildi; "Geçtiğimiz hafta sokaklara dökülen Tunusluların hükümeti protesto etmek için daha fazla gerekçeye ihtiyacı yoktu; gıda fiyatları yükseliyordu, ülkede yolsuzluklar çığırından çıkmıştı ve işsizlik oranları çok yükselmişti. Ancak Tunus aynı zamanda Wikileaks’in yayımladığı ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerinin bardağı taşırdığı ilk ülke olarak da görülebilir.
Bu protestolar aynı zamanda ülkedeki ifade özgürlüğü eksikliğinin de bir sonucu. Wikileaks’le ilgili haberler de Tunus’ta ifade özgürlüğüne takılmıştı. Belgelerde Tunus hükümetiyle ilgili olarak pek olumlu bir imaj çizilmiyor. Ülkeyi yöneten aile, ya da belgelerdeki tabirle “O Aile”, ekonominin bütün alanlarına el atmış, mafya benzeri bir topluluk olarak gösteriliyor. Haziran 2009 tarihli bir belgede “Devlet Başkanı (Zeynel Abidin) Bin Ali yaşlanıyor, rejimde tıkanmalar yaşanıyor ve kendisinin yerine kimin geçeceğini kimse bilmiyor” deniyor. Dahası bu hırsızlar rejiminden kaçıp sığınacak bir liman da yok. Haziran 2008 tarihli bir belgede öne sürüldüğüne göre “yolsuzluk söylentilerinin yanı sıra artan enflasyon ve sürekli işsizlik Tunus Hükümeti’ne duyulan öfkeyi besledi ve ülkenin güneybatısında son dönemde yaşanan protestoları artırdı. En tepedekilerin yasaları en fazla ihlal edenler olduğu ve bu kişilerin iktidarda kalma ihtimallerinin yüksek olduğu düşünüldüğünde, sistemde bir kontrol mekanizması olmadığını söyleyebiliriz.” Elbette Tunuslular için bu malumun ilamından başka bir şey değildi. Ancak belgelerde altı çizilen detaylar – örneğin First Lady’nin bir özel okuldan ciddi kar sağlıyor olma ihtimali – tansiyonu daha da yükseltti. Hükümetin durumu kontrol altına alma çabasıyla Wikileaks’i engellemesi de geri tepti. Geçtiğimiz yıl PayPal ve Amazon’un da farkına vardığı üzere Wikileaks’in destekçileri internet erişimlerinin kesilmesini nezaketle karşılamıyor. Dahası Wikileaks yanlısı hacker grubu Anonymous da hükümetin internet sitelerine karşı OpTunisia operasyonunu başlattı. Bir Anonymous temsilcisi Financial Times’a yaptığı açıklamada “Tunus hükümeti böyle davranmaya devam ettikçe” eylemlerinin süreceğini söyledi. Moldova ve İran’daki “Twitter Devrimleri”nde olduğu gibi, Julian Assange ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerini ele geçirmeden çok önce Tunus’ta birçok sorun yaşanıyordu. Ancak Wikileaks siyasi ayaklanmanın bir katalizörü ve aracı haline geldi. Dolayısıyla bugün Tunus’ta yaşananları Wikileaks’e yapılacak en büyük iltifat olduğunu söyleyebiliriz."
Foreign Policy'de yayımlanan "The First WikiLeaks Revolution?" başlıklı haberden Hürriyet tarafından derlenmiştir.
Başkentte tanklar da kurtaramadı
Göstericiler dün ülkenin en büyük tatil beldesi Hammamet’i savaş alanına çevirdi. Bin Ali ve alilesine ait olan lüks tatil konakları yağmalandı. Ardından binlerce kişi başkent Tunus sokaklarına döküldü. “Bin Ali’ye hayır” sloganları atan binlerce gösterici içişleri bakanlığına yürüdü.
Ordudan takviye alan hükümet bakanlık önünde barikatlar kurdu, ana caddelere tanklar konuşlandırıldı ancak göstericilere engel olamadı. Bunun üzerine Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, hükümeti görevden alarak sıkıyönetim ilan etti. Tunus’taki ayaklanma Batılı ülkeleri de endişelendirdi.
Amerika, Fransa, İsviçre ve Avusturya vatandaşlarını ülkeye gitmemeleri konusunda uyardı. Yabancı seyahat acentaları, ükede tatil yapan 3 bin 300 İngiliz ve 2 bin Alman turisti ek uçak seferleri koyarak tahliye etti.
23 YIL DEMİR YUMRUKLA YÖNETTİ
Kökenleri Kartaca Uygarlığına dayanan Tunus, 16’ıncı yüzyılda Osmanlı ve İspanya’nın Akdeniz’de hakimiyet mücadelesine sahne oldu. 1574’te Türkler’in eline geçti. 18’inci yüzyılda Osmanlı zayıflayınca Tunus, 78 yıl boyunca Fransız sömürgesi oldu. 1956’da bağımsız olan Tunus’un ilk lideri Habib Burgiba oldu. Burgiba, ölünceye kadar devlet başkanı seçilmesine rağmen General Zeynel Abidin bin Ali tarafından iktidardan indirildi. Bin Ali, 23 yıldır ülkeyi sıkı kontrol ve sansürle yönetti.
TELEKULAK ÜLKESİ
Afrika’nın St. Tropez’i olarak bilinen Tunus, başlıca geçim kaynağı olan turizmin yanı sıra, hurma, zeytinyağı ve şarap sektöründe de dünyada önemli bir yere sahip. Ancak işsizlik oranının yüzde 14’lere ulaştığı ülkede üniversite mezunlarının yarısından fazlası iş bulamıyor. Askeri darbeyle iktidara gelen Zeynelabidin Bin Ali siyasi rakiplerinin hepsini hapse atmasıyla ünlü ve ayrıca medya üzerinde çok sıkı bir kontrol uyguluyor.
Fransız gazeteleri “sakıncalı” sayfaları koparıldıktan sonra dağıtılıyor. Yandaş medya sürekli Cumhurbaşkanı Bin Ali ve ailesini övüyor. İnternet hükümet tarafından sansürleniyor. Polis ise sokaktaki herkesi dinliyor. Potansiyel muhalefet bu sayede daha fazla güçlenmeden sindiriliyor. Bin Ali son olarak 2009 yılında yapılan seçimlerde oyların yüzde 89.2’sini alarak yeniden başkan seçilmişti.
DİKTATÖRÜN YOLSUZLUKLARINI ANLATAN KİTAP
Gazeteci Catherine Graciet tarafından kaleme alınan "La Régente de Carthage" (Kartacanın Naibesi) adlı kitapta Tunus'taki yolsuzluklara çok geniş yer ayrılıyor. Batı meydayısın Tunus'taki ekonomik ve siyasi yolsuzluklara yer vermediğini belirten Graciet, bundan dolayı bu yolsuzluk dosyalarını kitaplaştırdığı belirtti.
Tunus'taki yolsuzluk dosyalarına ulaşmak için çok çaba sarfettiğini belirten Graciet, el geçirdiği yüzlerce dosyadaki yolsuzluk davalarının kendisini dehşete düşürdüğünü söyledi. Tunus'taki yolsuzluğun arkasında batılı ülkelerin İslamcı grupların korkusundan Bin Ali yönetimine tanıdığı toleranstan kaynaklandığını belirten Graciet, kitabı iki yıl önce yayımlamasına rağmen batılı gazetelerin konuyla ilgili haber yapmadığından yakındı.
Kaynak: Timeturk ve Hürriyet
SON VİDEO HABER
Haber Ara