Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ömer Çelik: İsrail'den özür ve tazminat bekliyoruz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak halen İsrail'den özer ve tazminat taleplerinin arkasında durduklarını söyledi.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-01-15 20:30:30

Ömer Çelik: İsrail'den özür ve tazminat bekliyoruz

 

Çelik, partisinin Adana il Teşkilatı binasında gerçekleştirdiği toplantıda, 2010 yılının iç ve dış politika olaylarını değerlendirdi. Çelik, dış politikada yaptıkları çalışmalar nedeniyle kendilerine ''Türkiye'nin iç sorunları halledilmeden, dış politikada bu kadar etkin olması doğru mudur'' şeklinde eleştirilerin geldiğini anımsattı.

Dünyanın hiçbir ülkesinin tarih boyunca kendi içindeki sorunları hiçbir zaman sıfırlayamadığını belirten Çelik, şöyle konuştu:

''Zaten büyük devlet olmak ve büyük bir devlet birikimine ve tecrübesine sahip olmakta bu demektir. Kendi içinde kendi sorunların olabilir, bunları gidermek üzere ekonominizi geliştirirsiniz, demokrasinizi ileri demokrasi standartlarına getirirsiniz ama bu sizin dünyaya ilginizi yok etmez, sırtını dönmez, kendinizi içe kapatmazsınız. Dolayısıyla Türkiye'nin ürettiği bu etkinlik hem içerde ileri demokrasi standartlarını yükseltmektir, hem de dışarıda küresel ve bölgesel barış ve güvenliğe katkıda bulunacak inisiyatifleri ortaya koymaktır.''

Söz konusu etkinlikle, Türk dış politikasındaki dengesizliğin bir bakıma giderilmiş de olduğunu ifade eden Çelik, ''Avrupa, Orta Doğu, Asya ve Latin Amerika diye dünyanın tüm kuvvet ve dış politika merkezlerine, Türkiye ilgisini, dengeli bir dağılımla gerçekleştirmiştir'' diye konuştu.

-İSRAİL VE MAVİ MARMARA-

Çelik, yıl içerisinde önemli krizlerin de çıktığını belirterek, ''Bunların en önemlisi İsrail'in uluslararası karasularında Mavi Marmara gemisine saldırarak bir katliam gerçekleştirmesidir. Biz 3 gün içinde BM Güvenlik Konseyi Başkanlık açıklaması çıkarttık. Bu, İsrail'i sert şekilde eleştiren ve talepleri açık şekilde dile getiren bir metin oldu. Uluslararası örgütleri harekete geçirdik. İsrail'in cezalandırmayı düşündüğü tüm yolcuları sağ salim çıkardık'' dedi.

Bu noktada, gemide vatandaşı bulunan 32 ülkeye bir sitemleri olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:

''Zaman zaman bu ülkelerin bazılarından, İsrail'in bize yaptığı saldırganlığı görmezden gelerek, bizi suçlayan açıklamalar geldi. 'Biz herhalde hata yaptık' dedik. O ülkelerin vatandaşlarını tutsaklıktan biz kurtardık. Sadece Türk vatandaşlarının kurtarılmasını önceleseydik, o ülkeler tek tek gidip vatandaşlarını kurtarmak için müzakere yapmak zorunda kalacaktı. Türkiye'nin, vicdanının sesini dinleyerek yaptığı davranış yeterince takdir edilmedi.

Halen İsrail'den özür ve tazminat talebimizin arkasındayız. İsrail Hükümeti saldırıdan sonra halen süren saldırgan tutumuyla kendisini yalnızlaştırdı. Bölgede konuşabildiği tek ülke olan Türkiye ile ilişkisinden mahrum oldu. Son derece basiretsiz bir yönetimin elinde. Zaten Obama'nın (ABD Başkanı) uyarılarına rağmen, yeni yerleşim yerleri konusundaki duyarsızlık ve hatta saldırgan yaklaşımını sürdürüyor. Orta Doğu barış sürecini neredeyse fiilen bitirmiş durumda. Türkiye'nin burada tavrı nettir. İsrail bu politikalardan vazgeçmediği sürece, Türkiye ilişkilerin düzelmesi konusunda olumlu gelişme ortaya koymayacaktır. Bunu da İsrail iyi değerlendirmelidir.''

Çelik, Ermenistan'la ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda Türkiye'nin adım attığını, ancak, Ermenistan'ın kendi Anayasa mahkemesinin aldığı ''basiretsiz bir kararın'' esiri olduğunu öne sürdü.

-KIBRIS VE MERKEL-

Çelik, Türkiye'nin Kıbrıs'ta KKTC'ye dönük haksız izolasyonun kaldırılması konusunda her zeminde görüşlerini dile getirdiğini belirterek, şöyle devam etti:

''Türkiye'nin tezi burada açık ve nettir. Türkiye haklı davayı takip etmektedir ve iki egemen devlete yönelik çözüm için elinden gelen katkıyı vermektedir. Ama aynı yaklaşım Rum tarafında görülmemekte.

Son olarak Merkel'in Rum kesimini ziyaret ederken yaptığı açıklama son derece talihsiz bir açıklamadır. Bu açıklamanın devlet adamlığıyla bağdaşır tarafı yoktur. Başbakan'ın dediği gibi, tarih bilgisinden yoksun bir yaklaşımdır. O sürecin nasıl gerçekleştiğini hepimiz biliyoruz. Türk askeri orada işgalci olarak değil, meşru gerekçelere bulunuyor. Türkiye'nin garantörlük hakları çerçevesinde bu inisiyatifin arkasındayız. Kıbrıs'taki haklı davamızın istismar edilmesine ve sulandırılmasına göz yummayacağız.''

AA

Haber Ara