Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti (BGC)'nin 50. kuruluş yıl dönümü törenine katıldı. Törende, BCG'nin "Geleneksel Gazetecilik Ödülleri" de verildi. Cihan Haber Ajansı (Cihan), "Türk Basınına Katkı" ödülüne layık görüldü.
Törende konuşan Gül, Türkiye'de kanunların çok eski olduğunu, çağa uygun yeni düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguladı. Türk Ticaret Kanunu'nun 1930'lu yıllara dayandığını hatırlatan Gül, "Bizim köklü reformlar yapmamız lazım. Bu alanlardan biri de yargı alanıdır. Yargı alanında, kimse gocunmasın Türkiye'nin biraz köhneleşmiş bir alanıdır. Çağı takip eder durumda değil. Çok süratli hareket etmemiz gerekir. Yapılması gereken aslında çok açıktır. AB müktesebatını kabul eden bir ülke olarak bu çerçevede adım atmamız gerekir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin her alanda güçlü olması gerektiğini ifade etti. Gül, şunları söyledi: "Hepimizin arzusu ve görevi ülkemizi daha güçlü kılmaktır. Askeri açıdan güçlü ülke olunabilir. Tarihte böyle olan ülkeler vardır. Ama demokrasisi eksik, halkı mutlu olmayan ülkeler geleceğe umutla bakamamıştır. Biz hepimiz ülke olarak en gelişmiş demokrasi seviyesine ulaşma arzusundayız. Atatürk'ün gösterdiği hedef de budur. Türkiye ordusuyla, ekonomisiyle güçlü bir ülke olursa hepimiz daha gururlu oluruz, başımız daha dik gezeriz. Bu elbirliğiyle olacak bir iştir."
Gazetecilerle konuşurken demokrasi ve hukuk konusunu paylaşacağını anlatan Gül, bir ülkenin güçlü olabilmesi için demokratik standartlarının olması gerektiğini anlattı. Demokrasiyi güçlü yapan parametrelerden birinin de özgür, hür ve itibarlı bir basın olduğunu anlatan Abdullah Gül, "Özlediğimiz Türkiye, arkasında şiddet olmayan, her türlü fikrin, düşüncenin özgürce söylenmesi ve yazılmasıdır. Böyle bir ortamın sağlanması muhakkak ki demokrasinin sağlamlaşmasını da sağlar. Ülkenin şeffaflaşmasını da sağlar. Ülkeyi yönetenler daha dikkatli olur. Bunu basın yapar." diye belirtti.
Cumhurbaşkanı, halkın basın sayesinde bilgilendiğini, olayları takip ettiğini vurguladı. Basının bilgilendirmeyi doğru yapması gerektiğine dikkat çeken Gül, "Geleni hiçbir değerlendirmeye tabi tutmadan ayna gibi yansıtırsa itibarı olmaz. Temel şartı şiddet olmadığı takdirde sonuna kadar serbestlik, sonuna kadar düşüncelerin ifade edilebildiği bir ortam olmalı. Bu yazılı, görsel veya sanal ortamdaki basın olabilir." açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Gül, çekişmenin ülkenin enerjisini boşa harcayacağını vurguladı. El birliğiyle herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti. Gül, bu konuda basına çok büyük görev düştüğünü anlattı. Gül, "Basın, daha sıcak tartışmadan manşetler çıkabilir düşüncesi yerine daha uzun vadede güzel şeyler olur düşüncesiyle hareket etmesi gerekir. Hep beraber noksanlıklarımızı gidereceğiz. Bunları tekrar tekrar konuştukça kronik hale gelir. Taraftar toplar." şeklinde konuştu.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Başkanı Atilla Sertel ise gazetecilerin geçmişte var olan haklarının artık olmadığını söyledi. Toplumun haklarını dile getiren gazetecilerin kendi hak ve hukuklarını dile getiremediğini vurgulayan Sertel, "Haklar yasal düzenlemelerle ellerinden alındı. Yıpranma hakkımızın geri verilmesi konusunda desteğinizi bekliyoruz. Gazeteciler dövülüyor, öldürülüyor." dedi. Gazetecilerin darbe yapıcıları gibi görülerek içeride tutulduğunu anlatan Sertel, eli silahlı olanların içeride, kalem tutanların içeride olduğunu ifade etti. Sertel, özgür yargılamadan yana olduklarını dile getirdi. Sertel, gazetecilerin basın kartının kimlik olarak kullanılması talebinde bulundu.
CİHAN'A "TÜRK BASININA KATKI ÖDÜLÜ" VERİLDİ
Törende Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti'nin "Geleneksel Başarılı Gazetecilik Ödülleri" de dağıtıldı.
Asya Termal Otel'de yapılan törende Cihan Haber Ajansı'na "Türk Basınına Katkı" ödülü verildi. Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdulhamit Bilici, ödülü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün elinden aldı.