Şırnak'ta berberlik yaparak geçimlerini sağlayan Mesut ve Mehmet Bilişik kardeşler 2008 yılında 'Doğuda Acı Bir Hayat' adlı film ile sanat hayatına başladı. Şırnaklı gençlerin işsiz kalmalarına içerlenen iki kardeş, arkadaşlarının da desteğini alarak ilk filmlerinin çekimine Silopi'de başladı. Habur Sınır Kapısı'nın Güneydoğu'nun can damarı olduğunu ve bu durumdan gençlerin istifade edemediğinden yakınan Mesut Bilişik, ağabeyinin de desteğini alarak 'Doğuda Acı Bir Hayat' adlı filminin çekimlerini yaptı. Daha sonra bir ağa oğlunun zulmü yüzünden bir birlerine kavuşamayan gerçek bir aşk hikâyesini canlandırmak isteyen Mesut Bilişik, ikinci film çekimi için arazi şartlarının en uygun olduğu Cudi Dağı'nı seçti.
Gerekli izinleri alan Bilişik, helikopter seslerinin neredeyse eksik olmadığı, silah ve top seslerinin de zaman zaman duyulduğu Cudi Dağı eteklerinde çekimlere başladı. Maddi destek almadan kendi başlarına film çekmek isteyen berber kardeşlere, arkadaşları da destek verince kalabalık bir kadro ile 'Dermansız Dert'in çekimleri start aldı. Film çekimleri için kullanılan kameraları ise basın mensupları karşıladı. Belli bir yere kadar araçla gidilen ancak daha sonra yürüyerek kat edilen çekimlerin yapıldığı Başak Köy (Zedga) bölgesinde iki gencin aşk hikâyesi konu alınıyor.
Çekilen ilk sahnede kimsesi olmayan Zerşan, aşık dedesi Yahya'nın mezarını ziyaret ediyor. Daha sonra yalnızlığını ve sevgilisi Dilan'ı düşünerek dağlarda dolaşırken ağanın adamları tarafından bir dere kenarında yolu kesiliyor. Alnına silah dayayarak gencin gözünü korkutmaya çalışan Tamer Ağanın oğlu Seyfo daha sonra adamları ile genci dövüp suya atmaya çalışıyor. Ağanın oğlu daha sonra genç aşığı orada bırakıp uzaklaşıyor.
İlk sahnesinin çekiminin ardından bir açıklama yapan filmin yönetmeni ve başrol oyuncusu Mesut Bilişik; "Bir köyde yaşanmış aşk hikâyesini canlandırıyoruz. Bir birini seven iki gencin arasına giren ağa oğlunun zulmüne karşı verilen mücadeleyi anlatıyoruz. Arkadaşlarımızla bir araya gelip bu filmi çektik. Bu filimde bizlerden desteğini hiç esirgemeyen basın mensuplarına da çok teşekkür ediyoruz." dedi.
Sinemadan yoksun Şırnak'ta kendi imkânları ile film çektiklerini belirten Bilişik, "Şırnak bölgesinde sinema salonu yok. Ancak bizler kendi aramızda amatörce de olsa bu filmi kendi gençlerimize sanatın yolunu açmak için yapmaya çalıştık. Ne kadar maddi imkânlarımız olmasa bile kendi çabamızla bu filmin çekimlerini gerçekleştiriyoruz. Gönül isterdi ki daha güzelini yapalım. Daha iyisini yapalım ama imkân yok. İmkân olsa daha güzelini yapmaya çalışacağız. Filimde 70 arkadaşımız rol alıyor ancak, şuan burada 15 kişiyiz. Film sahnesine göre arkadaşlarımızı çağırıyoruz. Arkadaşlarımız rollerini çok gerçekçi ve içten yapıyor." diye konuştu.
Bunun ilk film çekimi olmadığını ifade eden Bilişik, "2008 yılında arkadaşlarımızla doğuda acı bir hayat adlı filmini çektik. Habur Sınır Kapısı'nın Güneydoğu'nun can damarı olduğunu göstermek ve Habur olmadan buradaki gençlerin geçimlerinin nasıl zorlaştığını ve esnaflarımızın sıkıntılarını dile getirdik." şeklinde konuştu.