Sadullah Ergin, Adalet Bakanlığı'na girişinde basın mensuplarının tahliyelerin ardından atılacak adımlara ilişkin sorularını cevapladı. 2006 yılından sonra hakim ve savcı alımlarının sık sık kesintiye uğradığını anlatan Ergin, YARSAV'ın yaptığı başvurunun işleme alınarak yürütmeyi durdurma kararı verildiğini ifade etti. Danıştay'ın mülakatlar sübjektif olduğu gerekçesiyle bu defa yine yürütmeyi durdurma kararı verdiğini belirterek, daha sonra puanlama sistemi yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yapılan itirazın Danıştay tarafından hemen kabul edildiğini hatırlattı. Bunun üzerine bakanlığın ÖSYM'ye başvurarak puanlama sistemi üzerinde değişim yapıldığını ve Danıştay'ın istediği hale dönüştürüldüğünü vurgulayarak, bu defa kamera şartının konulduğunu ve yürütmenin durdurulduğunu dile getirdi. Bakanlığın itiraz etmesine karşın iki yıldır taleplerinin sonuçlandırılmadığını ifade eden Ergin, 'Tam Gün Yasası'na ilişkin başvurunun ise anında değerlendirilip karara bağlandığını hatırlattı. Bakan Ergin, bir soru üzerine de şu ana kadar 4 bin 900 civarında hakim ve savcı alımı yapıldığını açıkladı.
YARGILAMA, MAKUL SÜRELERE İNDİRİLMELİ
Öte yandan elektronik yolla da tebligat yapılmasını öngören kanun tasarısı kabul edilerek yasalaştı. Adalet Bakanı Ergin, dün Meclis Genel Kurulu'ndaki görüşmeler sırasında milletvekillerinin tahliyelerle ilgili sorularıyla karşılaştı. Ergin, şunları kaydetti: "CHP'li milletvekilleri, tutukluluk sürelerinin azami 4 yıl olmasını öngören teklif verdi. 10 yıllık sürenin de çok fazla olduğu hepimizin ortak kabulü. Burada yapılması gereken şey, tebligat yasası gibi yasaları bir an önce devreye alarak, yargılama sürelerini makul sürelere indirmek ve azami tutukluluk sürelerini de normal seviyelere çekmek. Ancak bu süreler kısaltılmadan, tutukluluk süreleri daha da indirilirse bugün şikayet edilen tahliyelerin sayısının çok daha fazla artması söz konusu olacaktır."