CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyu yoklamalarına göre partisinin sahip olduğu desteğe ilişkin olarak, ''Şu an Yüzde 30-31 bandındayız. Zaten bu kamuoyuna da yansıdı. Hedefimiz; tek başına iktidar olmak. Bu bant aralığı, bize umut veriyor'' dedi.
Kılıçdaroğlu, bir televiyon programına katılarak, soruları yanıtladı.
Anayasa'nın geçici 16. maddesi uyarınca haziran ayında yapılacak milletvekili genel seçimlerde aday olamayacağı yönünde iddialar olduğunun hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, konuyu incelediklerini ve bu maddenin uygulanabilir olmadığını gördüklerini söyledi.
CHP'nin seçimlere nasıl hazırlandığı, ön seçim yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, ön seçim ve eğilim yoklaması konusunda çalışma başlattıklarını söyledi.
Çalışmayla hangi illerde ön seçim, hangi illerde ise eğilim yoklaması yapılacağının gerekçeleriyle ortaya konacağını anlatan Kılıçdaroğlu, bu çalışmayı önce Merkez Yönetim Kuruluna sonra da Parti Meclisine sunacaklarını bildirdi. Kılıçdaroğlu, 40'a yakın ilde üyelerin ve delegenin nabzını tutacaklarını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, seçime yönelik kamuoyu yoklamalarına ilişkin bir soruyu yanıtlarken de güvenilirlik açısından tek bir şirkete bağlı kalmadan araştırmalar yaptırarak, kamuoyunun eğilimini yakından takip edeceklerini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, ''Şu an için sahip olduğunuz desteğe ilişkin rakamsal bulgu var mı?'' sorusuna 'Şu an yüzde 30-31 bandındayız. Zaten bu kamuoyuna da yansıdı. Hedefimiz; tek başına iktidar olmak. Bu bant aralığı, bize umut veriyor'' yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, var olan çizginin altını düşmeyi ya da yalnızca 1-2 puan üstüne çıkabilmeyi de başarısızlık olarak nitelendirdi.
''Ana dilde eğitime sıcak bakıyor musunuz?'' sorusuna ''Hayır'' yanıtını veren Kılıçdaroğlu, ana dilin öğrenilmesi ile ana dilde eğitimin birbirinden farklı konular olduğunu belirtti.
Başka bir soru üzerine yargıdaki tartışmalara da değinen Kılıçdaroğlu, sıkıntıların yargının mevcut sorunlarından kaynaklandığını,AK Parti iktidarının bu sorunların çözümü için hiçbir şey yapmadığını ileri sürdü.
-İSTANBUL İL BAŞKANLIĞINA İLSEVEN'İN GETİRİLMESİ-
CHP'ye katılan gazeteci-yazar Oktay Ekşi'nin Basın Konseyi Başkanlığını halen yürütüyor olmasını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, ''Etik olarak o görevde kalır kalmaz... Normalde Basın Konseyinde görevi varsa belki bırakacaktır, o görevi'' dedi.
Kılıçdaroğlu,İstanbul İl Başkanlığına Nebil İlseven'in atanması konusunda da İlseven'in CHP Gençlik Kollarından yetişen bir kişi olduğunu dile getirerek, ''Gökten bulup getirdiğimiz bir insan değil, bizim partilimiz. Başarılı olmuş, özel sektörde önemli bir yere kadar çıkmış, olabilir. Başarılı olan birini biz İstanbul il yönetimine getirmeyelim mi? Bu bizim Türkiye'yi daha iyi yöneteceğimizi gösteriyor. Özel sektörde başarılı oldu, iyi yerlere çıktı, burada da başarılı olacak, göreceksiniz. Sosyal demokrat biri, bizi bilen bir kişi'' dedi.
Kılıçdaroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in İlseven'le ilgili eleştirilerini değerlendirirken de Çelik'in sözlerinin kendisinin siyasetçi olmadığını ortaya koyduğunu savundu.
Bir başka soru üzerine ''Muhteşem Yüzyıl'' dizisine Radyo ve Televizyon Üst Kurulunca (RTÜK) verilen uyarı cezasını eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Bu bir dizi, belgesel değil. Belgesel ile dizi arasındaki farkı bilmeyenlerin verdiği ceza. Ne var dizide? Bir dizi çekeceksiniz küçük çocukların izlememesi gerekiyorsa o zaman önlem alırsınız. Niçin ceza verildi? Sayın Bülent Arınç bu dizinin kaldırılmasını istedi. Bir siyasetçi bir diziyle niye uğraşır, bir başbakan bir heykelle niye uğraşır? Bunların hangi yetenekleri var? Bunlar senaryo mu yazdılar, film mi çektiler? Eleştiri ve hoşgörü kültürlerini demokrasiye sağlıklı bir şekilde kazandırmazsak, bu tür ucubeler çıkar ortaya. Bunlar demokrasilerde olmaz.''
-''ALKOL YASAKLANACAK DİYE SOSYAL HAYATI DEĞİŞTİRMEK DOĞRU DEĞİL''-
Kılıçdaroğlu, bir başka soruyu yanıtlarken de Tütün ve Alkol Piyasası Kurumunun (TAPDK) tütün mamulleri ile alkollü içkilerin tanıtımına, satışına, sunumuna ve tüketicilere ulaşmasına ilişkin yönetmeliği değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu, ''Alkol her yerde satılmaz. Çocukların, gençlerin alkolden korunması lazım. Bununla ilgili önlemlere kimse bir şey söyleyemez. Ama alkollü yasaklayacağız diye sosyal hayatı değiştirecek önlemler almak da doğru değil. Buna girmemek lazım'' diye konuştu.
Düzenlemelerin sağlıklı yapılması, uzmanlarla hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ön yargıyla yaklaşmanın toplumda tepkiye yol açacağını ifade etti.
-''BİZ BİZE YETİYOR MUYUZ? HAYIR''-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuveyt gezisi sırasında ''Biz bize yeteriz'' dediği ifade edilerek, değerlendirmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olarak Arap dünyasında model ülke olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin her konuda daha iyi konumlandırılması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Biz bize yetiyor muyuz? Hayır. Kimse kimseye yetmez. Çünkü bizim dünyamız, tabii AKP'nin dünyasını bilmem, bizim dünyamız; biz bütün dünya ile entegre olmalıyız. Hindistan'la da Çin'le de Rusya'yla da. Ama Ortadoğu'da bizim bir gücümüz var. Gücümüzün farkına varmalıyız, gücümüzü bilmeliyiz. Ama bu gücümüzün gereğini de yapmalıyız. Bizi farklı kılan; biz Batı dünyasına yakınız. Yönümüzü Batıya, çağdaş dünyaya, demokrasiye, özgürlüklere dönmüşüz. Arap dünyasında demokrasiler, özgürlükler, kadın-erkek eşitliği bunlar hep tartışmalıdır. Biz bize yetmiyoruz. Biz daha iyiyiz, biz dünyada demokrasimizi, özgürlüklerimizi derinleştirmeliyiz. Biz AKP'den o yüzden ayrışırız.''
AA