Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Halis, Türkiye'nin kapsamlı bir yargı reformuna ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Halis, "Uzun süren ve bitmek bilmeyen davalardan, temel hak ve hürriyetlerin ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğindeki tutukluluk sürelerinden, kapsamlı bir yargı reformu yapılmamasından; hem yargıyı ele geçirme ve kendi yargısını oluşturma gayreti içinde olup kapsamlı bir yargı reformu yapmayan hükümet, hem de her türlü değişime kapalı, on yıllar boyunca davaları hakkaniyete uygun şekilde bitirme becerisinden yoksun olan yargı el birliğiyle sorumludur." dedi.
Hükümeti, yargıyı ele geçirmek için uğraş vermekle suçlayan Halis, oysa kapsamlı bir yargı reformuna ilişkin anayasal ve yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması gerektiğinin altını çizdi. Bölge adliye mahkemelerinin hayata geçirilmesi, adli kolluğun devreye sokulmasını isteyen Halis, "Buna karşın yargı da kapsamlı bir yargı reformunun önünü açacak adımları benimsemeli, her türlü değişim talebine karşı bir vesayet kurumu gibi refleks göstermekten vazgeçmeli, asli görevi olan yargılama faaliyetinin, adil yargılanma ve temel insan haklarının gözetilmesine uygun davranmalıdır. Adaletin, adil ve aynı zamanda temel insan hak ve hürriyetlerini ve hukukun üstünlüğünü gözeten şekilde sonuçlanması bağımsız yargının en temel görevi olmalıdır. Adalet hizmetlerinin gereği gibi yerine getirilmesi bakımından yargının bütçeden aldığı pay artırılmalıdır. Bütçeden, savunmaya ayrılan payın büyüklüğü düşünüldüğünde, bu eşitsizliğin yargı lehine giderilmesi gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
CMK'nın 102. ve 252. maddesi ile Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin kararı ekseninde yaşanan tartışmanın yasa metninin son derece kötü kaleme alındığını ortaya çıkardığını savunan Halis, ceza mevzuatının yoruma kapalılığı ilkesi ile mevcut düzenlemenin herkesin anlayabileceği açıklıkta olmaması nedeniyle CMK'nın 102. ve 252. maddelerinin TBMM tarafından biran evvel ele alınarak yeniden düzenlenmesi gerektiğini ileri sürdü. Tutukluluk süresinin makul bir süre ile sınırlandırılması, belirsizliklerin giderilmesi, siyasi davalarla diğer davalar arasındaki eşitsizliğin son bulması gerektiğini belirten Halis, şöyle devam etti: "Halkımız, kendisini her geçen gün ezen bu yargı vesayetinden ve AKP zihniyetinden bir an evvel kurtulmalı, eşitlikçi ve özgürlükçü temelde oluşturulmuş, demokratik, yeni ve sivil bir Anayasaya kavuşmalıdır."
