Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle sınırlanan tutukluluk süresi, Türkiye hukukunda yaşanan sürecin insan haklarına aykırılığını da gözler önüne serdi. Cihan Haber Ajansı'na konuşan hukukçular, KKTC ve Rum kesimindeki hukuk sistemi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
KKTC Yüksek Mahkeme Başkanı Nevval Nolan, KKTC hukukuna göre kişinin bir an önce yargılanması ve cezasının infaz edilmesi gerektiğini kaydetti. Nolan, mahkeme başkanlarının da hukuki süreci yakından takip ettiğine dikkat çekti. Gözaltında tutuklu bir zanlı için Ağır Ceza Mahkemesi başkanının hapishane müdürü ile sürekli iletişim halinde olduğunu, tutuklu yargılananların davalarının daha hızlı görülmesini yakından takip edildiğini dile getirdi.
BİR YILDAN FAZLA SÜREN DAVA YOK
Türkiye'deki tutukluluk sürecinin modern hukuka aykırı bir uygulama olduğunu belirten KKTC Fikrin ve Hukukun Üstünlüğü Derneği Başkanı Avukat Barış Mamalı ise "Yıllarca süren tutukluluk kararı akıllara durgunluk verecek boyuttadır." dedi.
KKTC'deki uygulamayı anlatan Mamalı, KKTC Anayasası'na göre bir kişinin yargılama süreci başlamadan, en fazla üç ay tutuklu kalabileceğine dikkat çekti. KKTC Anayasası'nın mahkumun haklarını gözettiğine dikkat çeken Mamalı, normal davaların KKTC'de üç-dört ay içinde çözüme kavuştuğunu, en fazla süren davanın bir yılı aşmadığını dile getirdi.
KKTC'nin İngiliz sömürge döneminden kalma Anglo-Sakson Hukuku ile idare edildiğine dikkat çeken Mamalı, bundan dolayı Türkiye'deki hukuktan ve yargılamadan farklı bir seyir izlediklerini belirtti. Devletin vatandaşı mağdur edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Mamalı, "Bir devlet vatandaşını makul sürede yargılayıp cezasını vermelidir." dedi.
TEMYİZ EN FAZLA 2 YILDA SONUÇLANIYOR
Rum kesiminde avukatlık yapan Murat Metin Hakkı, Güney Kıbrıs'taki anayasanın da KKTC'deki gibi sömürge döneminden kaldığını belirtti. Rum kesiminde tutuklanan bir kişinin üç ay içerisinde yargılanmasına başlanması gerekiyor. Kişinin tutukluluğunda delillerde veya şahitlerde bir sıkıntı olmazsa bir yıl içinde, aksi bir durum yaşanırsa en fazla iki yıl içinde mahkeme karar alıyor.
Türkiye'deki temyiz mahkemelerinin Rum tarafındaki Yüksek Mahkeme'ye tekabül ettiğini belirten Hakkı, kişinin Yüksek Mahkeme'ye başvurması halinde bile davanın en fazla iki yıl içinde sonlandığına dikkat çekti.
NÜFUS FAZLALIĞI BAHANE DEĞİL
Avukat Murat Hakkı, Türkiye'de tutukluluk süresinin uzunluğunun Avrupa normlarına açıkça aykırı olduğunu, davaların nüfusun fazlalığı yüzünden uzadığı iddiasının hiç de makul bir savunma olmayacağını vurguladı. Hakkı, bu noktada AİHM'nin, nüfusu Türkiye'ninki gibi fazla olan İtalya'yı "uzun süren yargılama süreci" dolayısıyla mahkum ettiğini hatırlattı
KKTC'de avukatlık yapan İnsan Hakları Uzmanı Ceren Göynüklü ise tutukluluk süresinin fazla olmasının insan hakları ihlali anlamına geldiğini belirtti. Herkesin, suçunun ispatlanacağı ana kadar 'masum' olduğuna dikkat çeken Göynüklü, "Devlet kendi vatandaşını düşünmeli, bir an önce karar çıkarmak için gerekli hassasiyeti göstermeli." ifadelerini kullandı.