Uilenberg, Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) tarafından Antalya Clup Sera Hotel'de düzenlenen 48. Yıl Sporun Zirvesi Semineri'nde gerçekleştirilen "Uluslararası Futbol Hakemliği Alanında Türkiye'nin Yeni Yeri" konulu panele katılarak; hakemlere yönelik fiziki ya da sözlü itirazlar ile protestoların kesinlikle cezasız kalmaması gerektiğini ifade etti.
UEFA kurallarının da bunu gerektirdiğini anlatan Uilenberg, "Hakeme karşı fiziki, sözlü ve uzaktan üzerine koşma gibi pek çok protesto ve itiraz yöntemleri var. Yine bir pozisyon sonrası hakemin üzerine üşüşmeler var. Hakeme yönelik centilmence olmayan bu davranışlar mutlaka kartla cezalandırılmalı. Toplu itirazlarda en az 1 oyuncu sarı kart görmeli. Daha fazla hakeme doğru koşan oyuncu görmek istemiyoruz. Yine rakibinin kartla cezalandırılmasını isteyen bir oyuncuya sarı kart gösterilmeli." dedi.
Türkiye'deki futbolcuların kendi ligleri ve Avrupa liglerinde gösterdikleri en büyük davranış farkının, hakeme yönelik davranışları olduğunu ifade eden Uilenberg, şöyle devam etti:
"Aslında şaşkınlığa düşüyorum; Avrupa da bunu yapmayın aynı oyuncular neden Türkiye'de bunu yapıyorlar? Türkiye'de saha içinde ya da dışındaki bu itirazların son bulmasını istiyoruz."
Uilenberg, bir soru üzerine yaptığı açıklamada da Avrupa'da Türk hakemliğinin pozisyonu daha iyiye gittiğini belirterek, " Daha önceki eleştiriler 'Türkiye'de hakem komisyonlarındaki isimlerin sürekli değiştiği' yönündeydi. Şimdi bu konuda bir tutarlılık oluştu ve aynı isimler daha uzun süre çalışmaya başladı. Bu isimleri bir arada tutmak, birlikte çalışmalarını sağlamak ve bu konuda çok güzel gelişmeler de oluyor." ifadelerini kullandı.
Uilenberg, FİFA'nın 'yıldız futbolcuyu koruyun' şeklinde bir talimatının olup olmadığının sorulması üzerine, kesinlikle özel bir talimat olmadığını, bütün oyuncuların eşit olduğunu söyledi.
-HAKEMLER: FUTBOLCULAR SADECE KENDİ FUTBOLUNU OYNAMALI
FIFA kokartlı hakemlerden Cüneyt Çakır da, 'Türkiye ile Avrupa'da yönettikleri üst düzey maçlar arasındaki farkın ne olduğu sorusunu, "Burada yönettiğimiz maçlarda gerek oyuncu arkadaşlarımız, gerek teknik heyet, ya da seyirciler maalesef enerjilerini hakemin karalarına yöneltiyorlar. Oysa yapmaları gereken şeyin, sadece futbol oynamak, sadece takımlarını yönetmek, sadece takımlarını desteklemeye yöneltmemeleri olduğunu düşünüyorum. Avrupa'daki yönettiğimiz maçlarla ilgili en önemli fark bu." diye cevapladı.
Hakemlere yönelik tepki meselesinin ise biraz da saygı ortamıyla ilgili olduğunu anlatan Çakır, taraflarının hepsinin birbirine saygılı olması gerektiğini dile getirdi. Bunun için herkesin taşın altına elini koyması gerektiğinin altını çizen Çakır, "Enerjinizi kendi üzerinizde harcayarak sadece kendinize zarar verirsiniz." dedi.
Bülent Yıldırım ise, futbolun asil unsurunun hakemler değil, futbolun kendisi olduğuna dikkat çekti. Yıldırım, "Ama biz zaman zaman bunu kaçırıp hakemleri öne alıyoruz. Bunun sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Futbolu, oyunu ön plana çıkartmamız daha sağlıklı olacaktır." şeklinde konuştu.