Bozdağ, TBMM'de gazetecilerin tutukluluk süresi ile ilgili sorularını cevapladı. Bozdağ, tutukluluk süresine yönelik eleştirileri hatırlatılınca, yasanın 2005'te ise yürürlüğe girdiğini belirterek, "Daha önce tutuklulukla ilgili bir süre sınırlanması yoktu. Adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi ve Türkiye'nin AİHM'de tazminatlara mahkum edilmesi nedeniyle o dönem de CHP ve AK Parti gruplarının da işbirliği ile sınırlama sürelerine bir sınırlama getirildi. Bunun için 1 Nisan 2008'e kadar 102'inci maddenin uygulanmasını erteleyelim' dendi. Yine yasada örgütlü suçlar ve çıkar amaçlı suçlarla ilgili süreyi uzattık. Ama buna rağmen de bir geçiş süresi konuldu. Yargıtay'a 'bu elinizdeki dosyaları zaman içerisinde lütfen tamamlayın, bir karara bağlayın' şeklinde uyarı ve bir ihtar yapıldı ve bir süre verildi. Ancak, 1 Nisan 2008 yaklaştığında bir takım dosyalar nedeniyle sıkıntıların olduğu dillendirildi. Yine o çerçevede 31 Aralık 2010'a kadar yasanın uygulanması ertelendi. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe bakıldığında; yaklaşık 5 yıldan fazla bir süre. Bu tutukluluk süreleriyle ilgili dosyaların ivedilikle görüşülmesi ve karara bağlanması konusunda Yargıtay'a yasa koyucu TBMM tarafından süre verildi."
"YARGITAY VERİLEN SÜREYİ DEĞERLENDİRMEDİ"
Bozdağ, hükumetin tedbir almadığı yönündeki eleştirilere de tepki gösterdi. Bozdağ, Yargıtay'ın verilen süreyi değerlendirmediği söyledi. Bozdağ, "Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte kamuoyunda bazı tartışmalar yaşandı. Bu eleştirilerin altını özellikle çizmek istiyorum. Yargıtay'ın dosyaları ivedilikle görüşmesini engelleyen özellikle Anayasal bir engel yoktur. Tutukluluk dosyaları öncelikli işler arasındadır. İvedilikle görüşülmesi lazım. Zaman aşımı dosyaları da aynı şekilde. Kamuoyunu rahatsız eden suçların failleri tahliye olacakların dosyaları 10 yıldır Yargıtay'dan bekliyor. Yargıtay'ın ivedilikle bu dosyaları gündemine alması lazım. Yargıtay'ın Hizbullah sanıkları ile ilgili dosyaları bugün dahi öne alıp karara bağlamasına mani bir şey yok." ifadelerini kullandı.
YARGITAY'A CİHANER HATIRLATMASI
Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti: "Yargıtay'a ve ilgili dairelere yaptığı çağrıda bulunuyorum. Buradan bir çağrı yapıyorum. Hizbullah sanıkları ve veya diğer sanıklarla ilgili veya bundan sonra tahliye dileceklerle ilgili Yargıtay' bekleyen dosyaları öne almalarına engel Anayasa'nın hangi hükmü vardır? Yargıtay'ın isterse bir saat sonra Hizbullah sanıkları ya da başka sanıklarla ilgili dosyaları karara bağlayabilir.
Bozdağ, Yargıtay'ın daha önce İlhan Cihaner ile ilgili dosyada yaptığı işlemi burada da yapabileceğini hatırlatarak, "Devam eden bir soruşturma ve kovuşturma çerçevesinde Yargıtay; 'zamanı yok' demedi. Cihaner dosyasını ivedilikle gündemine aldı ve bir karar verdi. Silivri'de devam eden davaların hakim ve sanıkları ile ilgili tazminat söz konusu olduğunda Yargıtay hemen acele dosyayı aldı ve kararını verdi. Sayın Başbakan ile ilgili bir dosyayı yetkisi bile olmadan gündeme aldı ve karara bağladı. Yargıtay istediği zaman ne kadar çabuk işlediğini gösteren pek çok örneği var. Daha fazla örnek verebiliriz."
"CHP'NİN AMACI TAHLİYELERİN ÖNÜNE GEÇMEK DEĞİL"
Bozdağ, CHP'nin tutukluluk sürelerinin kısaltılmasına yönelik verdiği yasa teklifi ile görüşlerinin sorulması üzerine, "Verilen teklifle; ağır ceza gerektiren işlerde toplam tutukluk süresi normali 2 yıl bir yıl uzatma 3 yıl olması isteniyor. Yargıtay ve bölge adliye mahkemesi aşamasında olan dosyalarla ilgili tutukluluk süreleri sınırlandırılıyor, ancak; Yargıtay ve istinaf 'da bunun bir yıl içinde karara bağlanması ve bir yıl içinde karara bağlanmadığı takdirde Salı verilmesi isteniyor. Bunun anlamı; şu anda örgütlü suçlarla ilgili, terör örgütleri suçları çıkar amaçlı, Hizbullah dahil başka terör amaçlı suçlar devlet aleyhine işlenen suçlarla ilgili 10 yıllık olan tutuklama süresini 4 yıla indiriliyor. CHP'nin verdiği teklifin kabul edilmesi halinde; şimdi 953 dosyadan bahsediliyor. Tahliyesinin mümkün olacaklarla ilgili. Dolayısıyla CHP'nin teklifinin kabul edilmesi halinde bu dosya sayısı kaç bine ulaşacağını, kimleri kapsayacağını öngörmek imkanı yok. Tutukluluk süresini kısaltan bir teklif. Yoksa bu tahliyelerin önüne geçecek bir düzenleme değil."